Tan Oscuro Como La Noche

369 37 91
                                    

Motosikletimin sesi bazı insanları rahatsız ediyordu değil mi? Yanlarından geçerken motosikletime nasıl baktıklarını görebiliyordum. Belki bazıları küfürler ediyorlardı, bazıları ağızlarını hayranlıkla açıp bakıyorlardı.

Hiçbir zaman umursamamıştım bunu. Benim hayatım sadece üç şeyden ibaretti. Motosikletim, başarılarım ve yakışıklı erkekler.

Esmer adam yeşil-siyah motorunu barın biraz gerisine park edip yavaşça indi ve kaskını çıkarttı. Etrafına bir göz attığında gecenin karanlığında kimsenin olmayışı dikkatini pek çekmemişti.

Deri ceketinin önünü açtıktan sonra altındaki siyah dar t-shirtünü aşağıya doğru çekti ve adımlarını müzik sesinin geldiği gay barına doğru çevirdi.

Aslında bugünkü planlarında bara gelmek yoktu fakat Bucky arayıp 'Tony mekana gelmelisin. Önemli bir konu hakkında seninle konuşacağım.' demesiyle esmer adam motosikletine atlayıp gelmişti.

Tony barın önüne geldiğinde korumalar hiçbir şey demeden kenara çekilip Tony'nin geçmesine izin verdiler. Zaten Tony buranın sayılı müşterilerinden biri olduğu için oldukça tanınan biriydi. Ayrıca bu bar en yakın dostu Clint'in ve onun biricik sevgilisi Pietro'nin barıydı. Yani kendi mekanıymış gibi çıkıp gidebilir,biri de bir şey diyemezdi.

Bara girer girmez burnuna çapran alkol ve ağır parfüm kokusu yüzünden yüzünü buruşturup etrafına bakındı. Yine herzamanki gibi tanıdık yüzler vardı.

Uzaktaki sol duvarda Natasha ve Wanda öpüşüyorlardı. Tony buna yüzünü ekşitti. Natasha'yı küçüklüğünden beri tanıyordu ve bir gün onun aşık olacağı hiç aklından geçmezdi. Natasha sert ve soğuk bir insandı ve aşk ve sevgi gibi saçma duygulara kapılmayacak kadar zekiydi... Ta ki Wanda ile bu barda tanışana kadar.

Tony kafasını iki yana sallayıp Natasha'ya gözükmeden bar masasına doğru adımlamaya başladı. Yol boyunca bedenine değen terli bedenler ve kalçasında hissettiği ellere genellikle göz devirmeyi tercih edip yoluna devam etti ve sonunda siyah-beyaz masaya ulaşabildi.

Gözleri arkadaşı Pietro'yu ararken onun yerine daha önce hiç görmediği sarışın adamı gördü. Clint bu adamdan birkaç kez bahsetmişti. Adamın acil işe ihtiyacı olduğu için Clint iki ay önce adama barmenlik teklifi etmişti.

Tony bu bara haftada dört kez gelirdi ve hiçbirinde de adamı görmemişti, eh görmek için çaba sarf ettiği de söylenmezdi. Adama bakmayı kesip tekrardan Pietro'yu aramaya başladı fakat ortalarda gözükmüyordu.

"Birine bakıyorsunuz galiba?"

Tony bakışlarını yeni elemena çevirip omuzunu silkti ve az ilerideki kahverengi kapıyı gösterip tek kaşını havaya kaldırdı.

"Pie'yi çağırabilir misin?"
"Üzgünüm. Clint ile yirmi dakika önce çıktılar."
"Nereye gittiler?"

Sarışın adam masanın üzerindeki boş bardağı eline aldıktan sonra tekrardan Tony'e baktı.

"İçkilerde bir hata çıktı. Onları düzeltmek iç...-"
"Anladım." diye kestirip attı Tony sıkıntılı bir nefes verirken. Gözleri etrafı bir kez daha taradığında lanet Bucky'i görememişti. Anlaşılan beyefendi yine geç gelecekti.

"Bir şey ister misiniz?" diye sordu sarışın adam iki kaşını havaya kaldırırken. Tony kahvelerini tekrardan adama çevirip çatık kaşları ile bakmaya başladı.

"Evet istediğim bir şey var fakat bunu sen yapabilir misin emin değilim."
"Dene beni."
"Gerek yok, sen bana hafif bir içki ver."

Sarışın adam uysal bir şekilde kafasını sallayıp içki dolu rafa gittiğinde Tony elini cebindeki telefonuna attı ve telefonunu cebinden çıkartıp rehberde Bucky'i buldu.

Sex On The Beach ×Stony×Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin