Karanlık koridorlardan ilerlerken, adamın aklında tek bir şey vardı: efendisine bu kötü haberi nasıl söyleyeceği.Onun vereceği cezayı düşündükçe tüylerinin ürpermesine ve ellerinin terlemesine alışmıştı.Şu an tek dileği,efendisinin hizmetkârına merhamet etmesi,ya da o gün iyi bir ruh halinde olmasıydı.Gerçi,bunun da pek önemi yoktu ya! Bilgileri duyunca,sinirden çılgına dönecekti.
Adımlarını yavaşlattı,sanki kaçınılmaz olandan sonsuza dek kaçmayı umuyormuş gibi.Ayakları,resmen gitmemek için çırpınıyordu.Tüm vücudu baştan aşağı titriyor, ayakta duramayacakmış gibi hissediyordu.Derin bir nefes aldı ve tutunduğu duvardan biraz daha destek alarak, adımlarını hızlandırdı.İçinden,efendisinin karşısında kekelememek için Tanrı'ya dua etti.
Koridordaki rutubet kokusuna yüzünü buruşturmamaya çalışarak ilerlemeye devam etti.Varmak üzere olduğu yere 100 metreden az kaldığını düşündükçe, kalbinin bir atışı kaçırdığını hissediyordu.Yutkundu, boğazı kurumuştu ve şimdiden titremeleri artmıştı.
Sonunda kapının önüne vardığında titrek bir nefes daha aldı ve ellerinin titremesine aldırmayarak, beceriksizce kapıyı tıklattı.
"Gir."Ses kulaklarına ulaştığında kapıyı açtı ve güvensiz adımlarla efendisinin masasına yaklaştı.Hizmet ettiği mükemmel insan,yine tüm ihtişamıyla göz kamaştırıyordu ve gri,donuk gözleri insanın içine işliyordu.Bir kez daha yutkundu.
"Umarım güzel haberlerin vardır,David."Efendisine nasıl söyleyebileceğini bilemediği için,bir süre cümleleri kafasında toplamaya çalıştı fakat zihni o kadar dağınık ve doluydu ki doğru düzgün düşünme yetisini kaybetmişti.
"Efendim,size ne kadar sadık olduğumu biliyorsunuz-"
"Yine işleri eline yüzüne bulaştırmadın, değil mi?Bir de senin beceriksizliğinle uğraşamam.Zırvalamayı kes ve gerçekleri anlat.Bugün gerçekten başka birini daha cezalandırmak istemiyorum, biliyorsun,ben merhametli bir lordum."David,son sözleri anlamadı.Ta ki odanın bir köşesine kıvrılmış,kesik kesik inlemeleri duyulan ve zorlukla nefes alan adamı görene kadar.Her tarafı kanla kaplı adamın yüz ifadesinden acı çektiği anlaşılıyordu.Kanının donduğunu hissetti David.Az sonra kendisinin sonunun da böyle olacağı düşüncesini, kafasından çıkarmaya çalışırken konuştu.
"Efendim, bunu söylemeyi hiç istemezdim ama Miller harekete geçmiş görünüyor.O kızları bulduğunu bana Max söyledi.Görünüşe göre, İnalyegslerden biri Miller'da.Sinyalleri Amy ile tespit ettik ama ikinci inalyegs mi yoksa yıllar önce sahip olduğu inalyegs mi olduğunu anlayamadık.Kaçıncı boyutta olduğuna gelince,23D boyutu büyük ihtimalle yani Dünya adlı bir gezegen ve-"
"TAMAM YETER!SENİ LANET OLASICA BECERİKSİZ!SANA MİLLER'I ÖLDÜRMENİ SÖYLEMİŞTİM.ŞU KARIYI BİR GEBERTEMEDİN.BANA İTAATSİZLİK ETTİN, BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN.EĞER O 3 KIZ DIŞINDAKİ DİĞER 3 KİŞİNİN KİM OLDUĞUNU ÖĞRENEMEZSEN SENİ DE OĞLUNU DA ÖLDÜRÜR, CESETLERİNİZİ KURTLARA YEDİRİRİM.ANLADIN MI?!BANA İHANET ETTİN."
"Hayır efendim, hayır.B-ben size ihanet etmedim,a-asla böyle bir şey yapmam.Gerçekten çok ç-çabaladım."Sesinin titremesine engel olamamıştı ve işin içine oğlu da girince ciğerleri parçalanıyormuş gibi hissetti.Lekal İhtilalin'de eşini kaybetmişti, oğlunu da kaybedemezdi.Karısının o kehribar rengi gözleri bir an gözünün önüne gelince,o tebessümü ve kendisine karşı gösterdiği şakayla karışık alaylarında kullandığı ses tonu kulaklarını çınlattığında, gözleri dolmaya başlamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7B1Y:İnalyegs Bekçileri(ASKIDA)
Adventure"Eğer sonucunu düşüneceksem aşık olmanın ne anlamı var?Aşk başlı başına bir savaş,korkakların asla bilmeyeceği,ruhu tatmin etmek için yapılan bir savaş.Bu savaşta yanımda olur musun?" Genç kız bir süre durdu, duyduklarını sindirmeye çalıştı.Kısa bir...