"aman allahım! bu çok eğlenceli olacak. ayaklarımıza kadar uzanan elbiselerimiz ve bir sürü yakışıklı çocuk olacak."
başka bir kız dudak büktü.
"ama hepsi hürmüzle evli olacak, bu bizim açımızdan kötü."
öbür kız karşısındaki kızın sırtını yüzündeki ikna edici bir gülümsemeyle sıvazladı.
"hürmüz sadece bir rol, gerçek hayatta herkesle beraber çok güzel vakitler geçireceğiz, bu yüzden üzülmene gerek yok."
herkes lukanın konuşmasından sonra heyecanlanmış, lukayı umursamadan kendi aralarında geyik yapıyorlardı. bu benim çok işime geldi...
luka bana kötü gözlerle bakıyordu. ama yemin edebilirim, sular o kadar sıcaktı ki kaynıyormuş gibi hissediyordum. nasıl bu kadar sürede buz tutabilirdi ki ?
luka kalabalıktan faydalanıp benim bileğimden tutup dışarı çıkardı. o kadar şaşırmıştım ki savunma mekanizmam devreye girememişti.
luka bağırmadan, ama tehditkar bir sesle konuşuyordu.
"neden buz aldın ? bu komik bir şey değil. aklınca benle alay mı ediyorsun ?"
lukaya bakıyordum, dilim tutuldu. kendimin haklı olduğunu biliyordum ve bunu kanıtlamam gerekiyordu. şu anlık kurtulabilirdim.
"luka, ben senle dalga falan geçmiyorum! yemin ederim buz almadım, hem hangi aklını sıyırmış biri birine 7 tane buz verir ki?! okulda o kadar buz bile yok!"
luka bana dikkatle bakıyordu. sanki benim bilmediğim bir şey biliyordu. konuşma konusunda çok isteksiz gözüküyordu. detaylar..., detaylar!
"suları aldım ve hepsini kucakladım. o an hepsi sıcaktı, başka bir şey yapmadım!"
luka biraz daha sakinleşmiş gözüküyordu. bir elini omzuma koydu, ama bir şeye inanamıyor gibi görünüyordu. o kadar rahatsızdı ki omzumu sıkmaya başladı. yüzünü benimkine yaklaştırdı.
"sikeyim... NEDEN BURADASIN SEN?! NEDEN EVİNDEN YÜZ KİLOMETRE UZAKLIKTAKİ BİR OKULA GİDİYORSUN?!"
n-ne... neden aniden yükselmişti. benden nefret mi ediyordu.. ben ona hiçbir şey yapmadım. ne oluyor burada cidden. ama bir şekilde sinirlenmeyi başardım.
"ne bileyim, HEM BUNDAN SANANE ?! BU SENİ NEDEN BU KADAR RAHATSIZ EDİYOR ?! BANA NEDEN BİR ŞEY ANLATMAK YERİNE BAĞIRIP DURUYORSUN ?!"
luka durup hızlıca nefes almaya başladı. bana üzülüyormuş gibi bakıyordu. öksürdü ve avcunu açtı, bana doğru uzattı. sanki avcunun ortasındaki bir güç, havayı akıma uğratarak kendine geçiyordu. lukanın avcunda hiçten bir miktar su oluştu.
göz kapaklarımı son zerresine kadar açıp bir lukaya, bir de onun avcuna bakıyordum. adeta benimle dalga geçiyordu, buna inanmamak istemiştim ama her şey gözümün önünde oldu. luka, suya mı hükmediyordu ?!
başımı yavaşça kaldırıp lukaya baktım, öyle bir garip bakıştı ki, gerçekten tarif edilemezdi. luka gerginlikten terlemişti.
"parmağını bu suya sok."
manyak mıydı bu çocuk, amacı neydi bunun ? ona inanmadığımı hissediyordu, ve birazdan topuklayacağımın da farkındaydı. bunu nasıl yaptı sorusuna bile girmeyeceğim, bunu inkar etmeye çalışmayacaktım. manyak bir ucubenin bir kurbanıydım belki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
theater club and freaks | lukanette
Romancebahsedilmemiş, yosun tutmuş duygularımı okyanusun derinliğinden çıkarırken kollarımın altından akan suyu, onun gözleri kadar sevdim.