6.Bölüm: Sözünde durmadın

23 6 2
                                    


Sambah gözümü açtığımda kafamı Muratın göğüsüne yaslayarak uyuduğumu farkettim. "Insan niye bu kadar yakışıklı olur ki," dedim uyuduğunu sanıp. "Sevgilisi çok güzel onun yanına yakışmak içindir" dedi. Parmaklarım kaslarının üzerinde gezinirken "Harbi çok değişmiş vücudun tombalak muro" dedim. Gülerek kollarımdan tutup ona bakmakı sağladı. "Hani benim günaydın öpücüğüm" dedi çocuk sesiyle.

Tamda eğilip öperken kapı açıldı. "Kuzen kalk-...." Oh kuzenimmiş daha fenası da olabilirdi. "Lan pis sapık oha ne yapıyorsun.?!" Dedi Murata.

Demekki teyzemlerde gelmiş. "Ayşe sapık değil bu tanımadın mı?" Diye sorduğumde başını olumsuz halde salladı. "Murat lan bu" dediğimde kaşları havaya kalktı. "Lan enişte" diyip güldü.

"Nasılsın baldız. Merveden sonra sen de kıskansan intihar ederim artık" dedi. "Yok lan yok da sen niye üstsüzsün?" Diye sordu Murata. Murat yataktan inip "Allah aşkına bunu giydim birde üstünü giysem karizma çizilmez mi?" Dedi gülerek. Bende mükemmel vücudunu izliyordum. Ayşede gülüp "Hadi inin kahvaltıyı dışarıda yapacağız." Dedikten sonra kapıyı kapayıp çıktı.

"Murat sen böyle git istersen çok ponçiksin" diyip yataktan kalkıp yanına geldim. Gözleri sürekli bacaklarımdaydı. "Şşt yukarı bak"  dediğimde gülerek göğüsüme baktı. "Ne yapıyosun oğlum?" Dedim. "Kendin dedin yukarı bak diye" dedi sırıtarak. "Hıı çok komik" diyip arkamı dönüp giyinme odasına giderken kalçama hafifçe vurdu. Hemen arkamı döndüm. "Bak fena olacak ha" dedim. Alayla yanıma gelip "Ne olacakmış? " dediğinde yatağa ilerleyip yastığımı aldım. "Yo hayır Hayaaat" diye koşuyordu odada. Poposuna yastıkla darbeler indirerek koşuyordum. "Böyle olacakmış beyfendi" dediğimde Murat yatağa düştü bende kendimi tutamayıp onun üstüne düştüm.

Yüzümüz çok yakınken dudağına öpücük bıraktım. "Al sana günaydın öpücüğü Murat bey"
"Biraz kısa oldu Hayat hanım ama artık ne yapalım. Ilerliyen zamanlarda daha şiddetlisini görürüz Inşallah."

"Ben üstümü değiştireyim" diyip kalktım. "Nazlanarak yürüme ısırırım" dediğini duydum gülerek.

Muratta dünkü kıyafetlerini giyip arabasından yedek kıyafetlerini almaya gitti. Ikimizde giydikten sonra ben makyaj yaparken Muratta veni izliyordu. Hafif makyaj yapıb aşağı indim. "Dede?" Dedem gelmişti. "Inanamıyorum surprize bak" diyip koşup sarıldım. "Hoşgeldin Grandfather" diyip baktım. "Hoşbulduk güzel torunum" dedi.

"Hiih dedem gelmiş" diyen Murata baktım. Dedeme öyle  sarıldıki sanki öz dedesi. "Aslanım nasılsın " diye sordu dedem Murata. Murat bana bakıp "Valla dedem çok iyiyim. Sen nasılsın?" Diye sordu oda. "Iyiyim iyiyim Allah iyilik versin "dedi dedem.

"Dedim geleyimde torunlarıma bakayım. Korayı gördüm yolda sizleride göreyim dedim" dedi. "Çok özlemişim"

Bize ona yakınaşmamızı işaret edip "Düğününüz ne zaman?" Diye sordu. Murat hemen atlayıp "Valla dedeciğim Hayat razı olsa hemen yarın" dedi gülerek.

"Ya dalga geçmesene. Dede daha yeni 18  olacağız ne düğünü" dedim.

____________________________________

Yemekten sonra herkes evine gitmişti. Bir süredir aklımda olan düşüceyi uygulamaya geçmek istiyordum. Müzik ekibi kuracaktım. Zamanında profesyönel  piyanoçuydum ama sonra bana yapılmış haksızlıklar
yüzünden bu sektör ilgimi çekmemişti. Müzik okulunda kardeşik diyebileceğim çocuklar vardı. 2 kişiydi. Biri benimle aynı yaşta olan kız Aslı, diğeri bizden 1 yaş küçük olan kuzeni Arda. Hepimiz piyano çalıyorduk ama Arda keman çalmayıda öğrenmişti. Aslıysa gitar. Garip bir tarz yapalım diyorduk.

Azerbaycanın mükemmel müzik anlayışından yararlanalım dedik. Azerbaycan caz musikisine bizim tarzımız karışınca ortaya çok güzel şeyler çıkıyordu.

Bir binada daire kiraladım orda ihtiyacımız olan bütün eşyalar vardı. Universiteden çıkınca buraya gelip denemeler yapıyorduk.

Muratı çok aksattığım için hep trip atıyordu. Ona doğum gününde ekibimi söyleyecektim....
____________________________________

Yine birlikte okula gidiyorduk. Ben yine hızlı kullanıyordum arabayı. Biraz mutsuzdum. Merve bu gün abimle birlikte Irvecreye gidiyordu. Onsuz kalacaktım. Ama gelinimiz  olacaktı işte fena mı? Bu duruma Irem çok üzülüyordu çünki abimde gözü vardı...

Arabadan inip sınıflara geçtik. Murat bana soğuk davranıyordu. Hiç olmadığı kadar hemde. Sürekli Gülsümün yanında dolanıyordu. Onu sevdiğini bilerek beni kışkırtmaya mı çalışıyordu?

Ders çıkışı abim Merveyi alıp gitti. Murata "Niye böyle yapıyorsun?"diye sordum. "Sevgiline sor ben nerden bileyim" dedi soğuk tavırla. "Heh bende aynısını yapıyorum" dediğimde "Gülsüm bana herşeyi anlattı." Anlamıyordum. "Ne anlattı?" Diye sordum şaşkın ifademle. "Ya Hayat bırak Allah aşkına" dedi ve arkasını dönüp gitti. Gülsümle Irem Merveyi yolcu etmeden eve gitmişlerdi. Hızla eve doğru giderken bir elimde telefon vardı.

"Evde olun konuşacaklarım var sizinle" deyip Gülsümün olmayan yüzüne kapadım telefonu.

15 dakikalık yolu 5 dakikaya gelip arabadan indim. Kapıyı açmamla içeri dalmam bir oldu.

"Gülsüm" diye bağırdığımda korkarak geldi . "Ne yalan söyledin  Murata" dedim sakin sesle. Sakin değildim ama sakin kalmaya çalışıyordum. Yoksa katil olacaktım. "B-ben  bişşey demedim" dedi korkarak. Irem merdivenlerden inerken "Emreyle sevgili olup gizli gizli buluştuğunu falan" deyip gülmeye başladı. "Ben abini elimden  kaçırdım ama izin vermem kardeşimin elinden Murat gitsin. Gerekirse koynuna girer hamile kalır" dedi. Ne içmişti bu. Sarhoş değildi başka birşey vardı. Sinirden titreyen elimi cebime atıp Muratı aradım. Açtığında "Hemen buraya yani evime gelmezsen burdakileri öldürürüm. Boş tehditler savurmadığımı biliyorsun Murat. Çabuk buraya gel"

5 dakika falan sonra  kapı çaldı. Açtığımda Murattı. "Ne oldu Hayat  iyi misin"diye sorduğunda delirmek üzereydim. "Bana güvenmedin." Dedim gözümden yaş akarken. "Kaç yıldır yolunu bekleyen  kıza güvenmedin" dedim güçsüz bir sesle....

Yine  sinirlendiğimde boynumdaki gümüş kolyeyi kopardığımda boynumun arkası acımıştı. Kolyeyi ona göstererek
"Bak. 15 yıldır çıkarmamıştım boynumdan. Aynı seni kalbimden çıkarmadığım gibi. Ama bu gün bunu boynumdan senide kalbimden çıkarıyorum" dedim. Gülsümün kolundan tutup "Al orospunu siktirin gidin hayatımdan" dediğimde Muratla göz göze geldik. Yüzünde pişmanlık vardı ama neye yarar. "Sözünde  durmadın be Murat. Bak üzdün beni." Dediğimde Ireminde kollarından tutup dışarı fırlattım. Kapıyı kapayıp yukarı çıktım. Odalarındaki bütün eşyaları pencereden fırlattım. Herşey saçma sapan bir kız yüzünden bitmişti. Aşağıya baktığımda Murat kapının önünde bıraktığım gibiydi. Herşey nasılda kabusa dönmüştü. Toparlaya bilecek miydik? Toparladık diyelim. Eskisi gibi olabilecek miydik?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 25, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Intikam içinde HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin