Kyungsoo kısa bir süre sonra çekip gitti. Nereye gittiğini bilmiyordum. Hayatımız henüz o kadar iç içe değildi ve olacağından da emin değildim. Bu yüzden, nereye gideceğini sormanın doğru olmayacağını düşünmüştüm.
Baekhyun'un yanına, oturma odasına gittim. Gözleri bu muhteşem olasılık karşısında parıldıyordu. Tepeden topladığı saçlarını açtı ve bir an için öğlenden sonra güneşinin, dalgalı kahverengi buklelerine vuruşunu izledim. Her yanı mutlulukla ışıldıyordu. Ben de içimde bir heyecan kıpırtısı hissediyordum. Bir çocuğun babası olabileceğim gibi son derece gerçek bir olasılıkla karşı karşıyaydım.
Baekhyun koltuğa bağdaş kurup oturdu, parmağını ısırdı ve dikkatle bana baktı.
"Ne düşünüyorsun?" diye sordu."Sanırım, Kyungsoo'ya ne teklif etmek istediğini biliyorum," dedim.
"Chanyeol, dairemiz boş. Doğrudan gelip buraya taşınabilir."
Buna diyecek bir şey bulamadım. O beyaz ince tahta kaplamalı iki kişilik evi Karen ve Max öldükten iki ay sonra ve Baekhyun ile tanışmadan dört sene önce almıştım. O daireden önce, Karen ve Max ile birlikte bir aile olarak Seul'ün kuzey yakasındaki çok hoş bir kasabada yaşıyorduk. Geçmişi düşününce, o dönemin kusursuza yakın olduğunu görebiliyordum, ama her zaman öyle değildi. Ne vakit daha fazla para kazanmaya, daha iyi bir eve geçmeye, daha güzel tatillere çıkmaya istek duysam, Max'in sinir bozucu davranışları (çok fazla video oyunu oynaması/çok az kitap okuması, masada kıpır kıpır olması, iç ses kavramını bilmiyor olması) beni huzursuz ederdi. Şimdi ise, ufak şeylere kafayı takıp çaba sarf ederek çok vakit kaybettiğimi düşünüyordum.
Ölümün bir eş ve bir baba olarak pişmanlıklarımı gaddarca derinleştirdiğini öğrenmiştim. Neyse ki, tek bir arkadaşım ya da akrabam bile evimizi satılığa çıkarma kararımı sorgulamamıştı. Anılarla aranıza yeteri kadar mesafe koymadığınızda, bunların birer canavara dönüşebildiğini biliyorlardı. Böylece, metkezden bir daire satın almış, fazla alana ihtiyacım olmayacağını düşünmüştüm. Yer değişikliği haricinde, yukarı kattaki kiralık üniteden gelen kira da çalışmaya devam edebileceğimden emin olmadığım zamanlarda bana yardımcı olacaktı.
Kazadan sonra altı ay izin alıp, vaktimin büyük bir kısmını terapiye giderek veya kendimi koltuğumda tedavi ederek geçirmiştim. Kyungsoo'nun ziyaretinden birkaç hafta önce, o kiralık ünite hayatımın hiç sorun çıkarmayan, son derece faydalı bir parçasıydı. Elbette, zaman zaman uygun bir kiracı bulmak sorun oluyordu, ama her zaman kirasını vaktinde ödeyen ve yaşadığı ortama makul derecede iyi bakan birisini bulmayı başarıyordum. Ama o sırada orada yaşayan kimse yoktu.
Will Gaines isimli daha önceki kiracım eczacılık eğitimini bitirene dek bir sene daha orada kalmayı planlıyordu. Ama bir ay kadar önce, fikrini değiştirmiş ve bize iki hafta önceden haber vererek kaporasını da geri çekmişti. Will neden bu kararı aldığını açıklamamıştı. Baekhyun sonrasında yeni bir kiracı için ilan vermişti, ama Seul'deki çevrimiçi profilimiz gibi sadece birkaç ciddi olmayan teklif almıştık. Kısacası, ciddi bir kiracı çıkmamıştı.
"Orası döşeli," dedi Baekhyun.
"İkimiz de çalıştığımız için, bir sene kadar kiraya vermemeyi de göze alabiliriz." Gerinmek ve esnemek için koltuktan kalktım. Baekhyun bunu bir konuda kendimi huzursuz hissettiğimde yaptığımı söylerdi ve o anda aynen öyle hissediyordum.
"Bilmiyorum, tatlım," dedim.
"Onu hiç tanımıyoruz."
"Will hakkında bir şey biliyor muyduk? Ya da ondan önceki kiracı hakkında?" dedi Baekhyun.
Omuzlarımı silktim. Baekhyun her zamanki gibi haklıydı."Ona bakarsan, evlenmeden önce birbirimiz hakkında ne biliyorduk?"
"Seni sevdiğimi biliyordum," dedim.
"Ben de seni. Ben sadece birisi hakkında tüm ayrıntıları bilmenin o kişiyi iyi tanımak anlamına gelmediğini söylemeye çalışıyorum. Hem bu çocuk, bebeğimizin öz annesi olabileceğinden ona yardım etmek de isterim."
"Baekhyun, bunun olacağından emin gibisin, değil mi?"
"Tüm kalbimle olacağını hissediyorum, Chanyeol."
Baekhyun yanıma gelip yüzünü göğsüme dayadı. Kararlılığımın zayıfladığını, itirazlarımın zihnimde o kadar da sağlam olmadığını hissettim. Baekhyun bende bu etkiyi yaratıyordu. Belki de fazla temkinli davranıyordum.
"İkimiz de bunu istiyoruz, Chanyeol. Bunu şimdi gerçekleştirebiliriz." Geri çekildim.
"Daha çok işimiz var."
"Ne gibi?"
"Onun kim olduğu gibi, Baekhyun. Annesiyle babası kim? Nereli? İlk olarak bu soruların yanıtlarını öğrenmeye ne dersin?"
"Onunla konuşurum," dedi.
"Öğrenebildiğimiz kadar çok şey öğreniriz, tamam mi? Daireyi Kyungsoo'ya vermek ve senin de bu işte birlikte olduğumuzu söylemeni istiyorum. Bir ekip olduğumuzu duymam gerek, yoksa hiçbir şey yapamayacağız."
Kollarından sıyrıldım ve gözlerimi görmesini sağladım. Esneme alışkanlığımın yanı sıra, bocaladığımda gözlerimi de, çok kırpıştırırdım.
"Bunu istiyorum," dedim.
Gözlerimi kırpıştırmamaya çalıştım. Bunu gerçekten de denedim. Baekhyun geri çekilip, kollarını göğsünde kavuşturdu."Chanyeol, ne diyeceğimi bilemiyorum. Benimle birliktesin sanıyordum. Sorun ne?"
Omuzlarını tutup onu kendime çevirdim."Seninle birlikteyim. Sadece... Galiba biraz korkuyorum."
"Korktuğunu biliyorum, ben de korkuyorum. Hayatımızda yeni bir döneme girmek üzereyiz. Sen Max'i kaybedeli beş, Kevin öldüğünden beri ise dört sene geçti. Yeniden anne olmayı düşünmek benim için çok zor; ben de bu konuda çok pişmanlık hissediyorum, ama buna hazır olduğumuzu da biliyorum. Yeniden ebeveyn olmayı konuştuk. Bunu ikimiz de istiyoruz."
"Tatlım, bunları ben de biliyorum," dedim Baekhyun'un sıkı kaslı omuzlarını tutarak.
"Her şey o kadar hızlı gelişti ki, biraz başım döndü."
"Anlıyorum," dedi. Surat ifadesini görünce yüreğim parçalandı ve biraz yumuşadım.
"Tamam, bunu yapalım," dedim.
"Sen de dediğin gibi Kyungsoo hakkında bir şeyler öğrenmeye çalış, olur mu? Bakalım neler anlatacak. Tüm duydukların iyi olursa, daireyi ona teklif ederiz. Karar sana ait, yüzde yüz arkandayım. Anlaştık mı?"
Evet anlamında başını salladı. Omuzlarını bırakıp, antredeki masada duran sepetten anahtarlarımı aldım. Baekhyun hayatıma girmeden önce, anahtarlarımı oraya buraya bırakırdım.
"Nereye gidiyorsun?" dedi.
"Dur, tahmin edeyim. Sehun'a gidip olan biteni onunla konuşacaksın. Baekhyun beni herkesten iyi tanıyordu.
BÖLÜM SONU.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AURA//Chanbaek
Mystery / ThrillerChanyeol ilk eşini ve çocuğunu trafik kazasında kaybettiği için hâlâ kendini suçlamaktadır. Onu çok iyi anlayan Baekhyun ile evlenip kariyerinde başarılı bir noktaya geldiğinde hayatında büyük eksiklik de kendini hissettirir. Üzücü bir düşükten sonr...