7. bölüm

418 28 5
                                    

~aycanın ağzından~

Evet bugün eve dönme günüydü. Anneme veya tanıdığım herhangi birine hiçbir şey anlatmadım. Bana destek olacak biri yoktu. Aslında var! Nisa'ya gidebilirim diye düşündüm. Zaten şuan yoldaydık. Ve dönünce onların evine giderdim. Uzun zamandır konuşmuyorduk. Belki de bu... İyi gelirdi. Yol boyunca barışı düşündüm. Ara vermekle doğru mu yaptık? Yada bunu istemekte hatalı mıydım? Bilmiyorum. Barış ne düşünüyor ne yapıyor onu da bilmiyorum. Belki bana çok kızgındır. Ha bu arada şu detayı unutmayalım. Konuştuğumuz gün... Beni engelledi. Her yerden. Ona ulaşmak istedim. Ulaşamadım. Aklınıza gelicek her türlü yöntemi denedim. Aslında belki de iyi oldu. Ona ulaşsam daha kötü hissedebilirdim.

Her neyse şuan geldik. Evin önündeyiz. Anneme usulca yaklaştım.
"Annecim benim biraz işim var eşyalarımı rica etsem eve taşır mısın?" Çok tatlı söylemiştim. Annemden hemen cevap geldi. "Tabi kızım, ne işi?" nisayı tanıdığı için sorun yoktu. "Nisayla konuşmaya gideceğim hem uzun zaman oldu öyle değil mi" dedim. O da beni onaylarcasına kafasını salladı. Bense arabanın bagajına doğru yürüdüm. Çantamı buldum ve içinden birkaç parça eşya aldım. Belki kalırdım orda bilmiyorum. Eşyalarımı alıp Nisa'nın evine gittim. Kapıyı çaldım. Beni Nisa karşıladı. Tek mi yaşıyordu ailesiyle mi yaşıyordu bilmiyordum. Beni görünce hemen sarıldı.
"Aycannn seni çok özledim"
"Ah tatlım bende seni"
Geri çekildim yoksa boynum kopacaktı çok sıkı sarılmıştı. Özür diledi bende gülümsedim. Sonra içeriye davet etti. Bende pat diye sordum. "Tek mi yaşıyorsun?"
Bana masumca bakarak "şey evet" dedi. Sanırım söylemek istemediği bişey vardı. Her neyse konumuz bu değil. Evi çok ferahtı. Salona gidip koltuğa oturdum. Yolculuk beni yormuştu. "Aslında biliyor musun çok oldu görüşmeyeli seni fazlasıyla özledim" dedim. Gözündeki parlaklığı hissedebiliyordum. Çok tatlıydı. O sırada pat diye bişey sordu. "Aniden gelme sebebin nedir acaba Bayan Yanaç?" Önce bir gülümsedim. Sonra cevap verdim. "Dert ortağına ihtiyacım var..." O sırada yüzüm asılmıştı. Bir sorun olduğunu anlamış gibi yüzüme bakıyordu Nisa. Gecikmeden cevap verdi. "Ben her zaman buradayım anlatabilirsin" biliyordum tabiki bana olan desteğini. Liseden beri hep çok yakındık. Daha sonra üniversite bizi ayırdı. Ve mesafe oluştu. Her neyse ben içimi dökmeye karar verdim. Ona herşeyi anlattım. Barışla ne yaşadıysak ve sonra gözümden yaşlar akmaya başladı... Göz yaşımı sildi ve beni göğsüne yatırdı. "Biliyorum yaşadığın zor ama güçlü olmalısın Aycan" dedi. Daha ne kadar güçlü kalabilirdim? Ailem bile istemiyorken ben daha ne kadar güçlü kalabilirim? Bu arada Barışı anlattım fakat adını geçirmedim. Bir ara bana fotoğrafını göstersene dedi. Gözyaşlarımı silip telefonumu cebimden çıkarttım. Galerimde binlerce barışın fotoğrafları vardı. Herhangi birini seçip gösterdim.

Bu fotoğrafı gösterdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu fotoğrafı gösterdim. Ve Nisa çok değişik bir şekilde "iyi de ben bunu tanıyorum" dedi. O an çok heyecanlandım. "Barış?" Dedi. Bende kafamı salladım. Tanrım çok mutluydum. Barışa ulaşmamı sağlayabilirdi. Tabi eğer.. barış da aynı düşünüyorsa.. o an üzüntümden eser kalmadı, gülümsedim. Hatta baya baya güldüm.

~

Bölümü erken atmaya karar verdim sizi bekletmek istemedim. Bölümü bugün atmamı ister misiniz? Gece uyanık olacağım. Hatta 1 den fazla atabilirim. Ne dersiniz kuzularım?

~

Aşkın GücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin