tüm mutlulukları hak ediyorsun
★
Ne yapacağınızı bilemez hâlde hissediyordu Jungkook kapının önünde dikilirken, onunla o günün ardından ilk bir araya gelişleri değildi ama onu her gördüğü an nefesi kesiliyordu. Elinde tuttuğu papatya demeti ile, bunu alışkanlık haline getirmişti, derin bir nefes alarak zile bastı. Ona söylediği gibi giyinmişti, dizleri yırtık bir kot pantolon üzerine kareli gömlek ve diz kapaklarını geçen uzun bir ceket. Zile tekrar basmamak için savaş verirken parmaklarını saçlarına götürerek onları dağıttı, kapının ardından gelen ayak sesleri ile omuzlarını düşürdü ve onu gördüğü an bırakacağı yıkıma hazırladı kendisini. Taehyung'un saçları dağınık olmak yerine bu kez arkaya doğru minik bir atkuyruğu şeklinde toplanmış, üzerinde kısa bir şort ve eskimi gibi duran krem rengi bir tişört vardı. Gözünde her zamanki gibi kare şeklinde gözlükleri ile açtı kapıyı, saçının topku hali kesinlinlikle Jungkook'un kendini hazırlayacağı bir durum değildi.
Eve girerken tökezledi, kendine lanetler yardırırken Taehyung her zaman yaptığı gibi çiçek demetini parmakları arasından aldı ve onları vazoya koymak için yanından ayrıldı. Portmantodan aldığı siyah terlikleri giydi Jungkook, ceketini çıkararak portmantonun aynalı kapağını açtı ve içine koydu. Salona adım attığında tanıdıklık hissi etrafını sardı, perdeler sonuna kadar açılmıştı ve güneş ışığı bir davetsiz misafir olarak tüm salonu aydınlatıyordu Ona alışmış olan Yeontan kuyruğunu sallayarak yanına geldi, küçük köpeği kolları arasına aldıktan sonra piyanoya ilerledi ve onu üzerine bırakarak kendi etrafında dönmesini izledi. Ensesinde hissettiği dudaklar ile tüyleri ürperirken bir çift kol arkadan karnına doğru sarıldı ve bedenine ona doğru bıraktı. Taehyung'un ince bileklerinde yine bileklikler diziliydi ve bir tanesi kendisinin almış olduğu siyah ip bileklikti. Parmakları karnındaki elin üzerinde gezinirken ensesinde dudaklar tenine değerek aralandı, "Seni çok özlemişim, Jungkook..." Fısıltısı karnının kasılmasına ve nefeslerinin sıklaşmasına sebep oldu Taehyung'un kolları arasında ona doğru dönerek alnını onun alnına yasladı.
"Ben de seni çok özledim."
Piyanonun pufuna yan yana oturmuş, Jungkook'un gömleğinin kollarını katlamasını izlerken Yeontan sevgilisinin kucağına yatmıştı. Parmakları ile küçük köpeğin kulaklarınıokşarken Jungkook birden kendisine bakmış, dudaklarını yanağına değdirmişti. Ardından tavşan dişleri görümecek şekilde gülümsediğinde voşta olan eli ile Jungkook'un burnunu sıktı. "Ne çalmak istiyorsun?" diye sordu ona, Jungkook'un hala odaklanma sorunu vardı ve düşüncelerini tek bir yerde toplayamıyordu. Bir önceki buluşmalarında bunun sebebinin tamamen Taehyung'un yanında olmuş olması olduğunu söylemişti Jungkook, ona kesinlikle yardım etmek ve ne istediğini anlamasını sağlamak istiyordu. Yeontan'ı alarak yatağına gitmesi için yere bıraktı, Vivaldi'ye ait bir eser piyanodan yükselmeye başladığında bir ayağını pufa doğru çekerek Jungkook'a döndürdü bedenini. Fena sayılmazdı ama yine de karşısındakinin sık nefesleri, gözlerini sık sık kırpıştırması ile omuz silkti Taehyung, onh harekete geçirmek için ne yapabilirdi.
"Sana söz geçmişten konuşmayacağım bir daha
Bugün adımlarından başlıyor her şey
Bir kıvrımıdır giysinin bana yaşamaktan kalan
Başka şeyin yeri olmadı seni buluyorum en sonunda ben
Sevgilim sevgilim inanıyorum sana"Taehyung'un dudakları arasından dökülen Louis Aragon dizeleri ile ne yapacağını bilemedi ilk başta, tamamen bakışları ile ezdiği yetmiyormuş gibi bir de piyano çalarken ona şiir okuması da neyin nesiydi? Parmakları şiirin bitmesi ile piyano üzerinde titrekçe durduğunda başını hemen yanındaki çocuğa çevirdi, "Ne yapıyorsun sen?" diye sordu, elinde olmadan yüksek çıkan sesiyle. "Odaklanmanı sağlamaya çalışıyorum." dedi omuzlarını düşürerek, "Daha çok dikkatimi dağıtmaya çabalıyor gibisin." diye karşılık verdi Jungkook. Parmakları Taehyung'un ensesine hızlıca sarıldı ve onu kendine çekerek dudaklarını birleştirdi. Taehyung'un elleri omuzlarını bularak orada gezinirken onun alt dudağına işkence ediyordu Jungkook, parmakları toplu tutama gittiğinde tokayı çıkardı ve saçların parmakları arasında dağılmasına izin verdi, Taehyung da onu kendi parmakları arasında dağıtmıyor muydu zaten.