PSİKOPAT

121 18 7
                                    

Multimedyada Meriç var.

Başka da bir şey demeden sınıftan çıkıp kantine gittik. Gözden uzak boş bir masa bulup oturduk.

Berke: NE DEDİ SANA O PİÇ ?

Eftelya: B-birşey demedi... Sadece naber falan dedi işte.

Arda: Bak Efta sana söylediklerimizi sakın unutma. Mina da sen de çok dikkatli olmalısınız.

Mina: Of tamam be abi ne uzattınız. Hep yaşadığımız şeyler işte. Klasik yavşak erkek. Salağın biri Eftaya yavşıyordu ne var yani ? Zor iş değil ki

Berke: O yavşak bizim en büyük düşmanlarımızdan. Eskiden o da BLEX'te olmuş. Sonra BLEX-in görevlerinde istenilenden fazlasını yapmaya başlamış işte.

Eftelya: Nasıl yani fazlasını ?

Berke: Yani fazla acımasızlaşmış. Vur dedik öldürdün hesabı kısaca. Bir çok kuralı çiğnemiş.

Eftelya: İyi de. Bizim en büyük sloganımız "kurallar çiğnenmek içindir" değil mi? Ne yapmış ola bilir ki en fazla ? Adam mı öldürdü ? BLEX'ten çok fazla kişi yaptı bunu.

Arda: Aslında tam olarak bilinmiyor ne yaptığı. Ama söylenenlere göre Flade'in ailesiyle uğraşıyormuş.

Mina: İyi de Flade'in tek ailesi biziz. Kimsesi yok BLEX'ten başka.

Arda: Eskiden varmış işte. Meriç yüzünden aralarında bir sorun çıkmış. Ailesi onu terk edip Amerikaya gitmiş.

Mina: Bence asılsız söylenti bunlar. Sıradan yavşak bir çocuktu gördüğüm kadarıyla. Flade'le uğraşacak kadar güçlü olamaz.

Berke: Hayır bilmediğiniz şeyler var. Bizimle de uğraşıyor. BLEX'le ve BLEX'teki herkesle uğraşıyor. En çok da bize bulaşıyor.

Sohbetimizi bitiremeden zil çaldı. Benim şimdiki dersim spordu. Çete de bena spor salonuna kadar eşlik etti.

İşte yine tek başımayım. Soyunma odasına girip çantamdan telefonumu ve kulaklığımı çıkardım. Tabiki derse girmiyecektim. Oturup müzik dinleyecektim. Tabi kulaklığımı çöze bilirsem.

Ben daha müzik dinleyemeden kapı açıldı ve içeri 4-5 tiki kız girdi. Girdikleri gibi hepsi beni süzmeye başladı. Takmadan kulaklığımla uğraşmama geri döndüm. Kızlar bana bakıp fısır-fısır bir şeyler konuşuyordu. Kafamı kaldırıp baktığımda hepsi farklı yerlere bakıyordu.

Eftelya: Bir şey mi diyecektiniz ?

Kızlardan kısa siyah saçlı olanı bana biraz yaklaştı ve konuştu.

Derin: Şey, ben Derin. Bu esmer kız Aslı, yeşil gözlü olan Ece, sarışın olan Sinem ve şu çilli olan da Şevval. Sen de Eftelyasın sanırım ?

Bu kızların daha niyetini bilmiyordum. Bu yüzden sıcak davranamazdım. Böyle iyiymiş gibi görünüp aramıza sızmaya çalışan çok olmuştu. Dikkatli olmalıyım.

Eftelya: Evet.

Kız biraz bozuldu gibi. Haklı tabi. Evet nedir Efta ya.

Ece: Biz aslında okulun basketbol takımına destek için pon-pon kızlar takımındanız. Ama bu sene 2 kişi eksiğimiz var. Acaba diyoruz sen ve arkadaşın Mina bize katılmak ister misiniz ?

Daha önceki okulumda pon-pon kız takım kaptanı olduğumu söyleyip hava atmak vardıda şimdi. Neyse.

Eftelya: Düşünürüz.

İncinmesin Kanatların ( ARA VERİLDİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin