Medyada.. Emir ....
Bilmem kaçıncı rüyamdan bir bağırma pardon böğürme sesi ile kendimi bir anda yerde buldum.
- hay ben senin sesini seviyim derken sesin sahibine baktım Melis yüzüne bakmayı fazla uzattığım da bana açıkta bir şey mi gördün bakışı fırlattığına yemin edebilirim ama ispatlayamam
-en sonunda konuşmaya girdim - ne var Melis noldu ne uyandırıyorsun bu saatte demem ile gözlerini devirdi ve beklediğim ama unuttuğum gerçeği dile getirdi
-bu gün senin düğünün var mal Kalkan'a ...demesi ile gözlerimi fal taşı gibi açtım aman Allahım benim bu gün düğüm vardı müstakbel eşim Emir ile
Emir benim çocukluk aşkımdı birlikte büyüdük birlikte ağladık ondan başka biri yoktu olamazdı da henüz 23 yaşında olmama rağmen bu karar beni hiç zorlamadı , ona güveniyorum . Bunca sene birlikte olmamıza rağmen elimi zor tutmuştu iki insan birbirini sevince illa öpmesi,birlikte olmaları gerekmediğinin kanıtıydı bizim ilişkimiz ben yine düşüncelere dalmışken melisin sesi beni kendime getirdi
-kızım kime diyorum düğün senin düğünün hadisene saat kaç te Allahım geç kalıcan kendi düğününe ...
-aman bee... Diyi verdim -tamam işte kalktım patlama diyip kendimi hemen banyoya attım uzun sıcak bir duşun ardından hemen çıktım turuncu belime kadar gelen hafif kendiliğinden dalgalı olan saçlarımı bir güzel taradım... Hemen üzerime bornoz giyip çıktım ben duşta iken anlaştığımız kuaför ve makyöz de gelmişti oyalanmadan aynamın karşısına oturdum
Saçlarımın bir miktarını alıp örgü ile taç yapıp tepeme getirdiler geri kalan saçlarım salık ve hafif dalgalı idi varla yok arası bir makyaj ile tamamdım en son örgümün üzerine inci taneli tacımı yerleştirdiler ....
Çok güzel olmuştum gelinliğinle doğru adım attım omuzları açık göğüs kısmı fırfır gelen belden korse olan biraz kabarık ama uzun bir kuyruğa sahip bir gelinlikli ben gelinligimi giyince yanıma gelip kuyruğumdan da uzun olan duamı taktılar işte şimdi bir prensestim ....
Herkes gidince tek kalıp yatağıma son kez oturdum bu evde bu odada son gecemdi aslında tutuğumuz ev buraya yakındı İzmir'in sayılı semtlerinde oturuyorduk bu kısıma herkes Zengin mühiti derdi aynı tipte iki katlı bahçeli havuzlu evlerin olduğu bir sempti emrede hemen karşı villada oturuyordu ve bizde iki aileden uzaklaşmak istemedik ve yakınlarda bir villa tutmuştuk
Kafamdaki düşüncelerden beni bölen kapı vurma sesi oldu iki kere tıklattıktan sonra başını içeri uzatan babamdı Ömer ARAF
gözleri ağladığını ele veriyordu kendinden biraz uzak bir sesle girebilir miyim? Diye sordu....Ben başım ile onaylayınca kendini odama attı ve yanıma oturdu bir süre ikimizde konuşmadık öylece durdu doğru kelimeleri arıyor gibiydi hoş naber dese bile ağlıycaktım ama meraktan ölüyordum önce boğazını temizledi ve konuşmaya başladı
-sen 5 yaşında iken sana balo için gelinlik almıştık annen ile ama sen o gelinliği o kadar çok sevmiştim ki üzerinden hiç çıkarmadın ee haliyle balo gününe kadar o gelinlik kirlenmişti sonra sen balo günü çok ağladın ben bu pis gelinlik ile gösteriye çıkmam diye bende gidip yenisini almıştım ... Sen gösteriden sonra uzun bir süre evde o gelinliği giydin ve ben o zaman kendime dedim ki ben küçük prensesimi kendime saklıycam ve evlenip benden gitmesine izin vermiycem hayat bu ya hiç kimsenin isteği olmuyor sana bunu anlattım çünkü eğer vazgeçersen veya geri dönmek istersen ben seni sarıp sarmalarım benim prensesimi kimse üzemez arkanda ben varım hep mutlu ol ama üzüldüğünde veya çaresiz hissettiğinde unutma ki burda seni bekleyen bir ev ve seni çok seven bir ailen var ... Dedi ve beni kendine çekip saçlarından öptü babamın bu hareketi ile boğazımda çıkmak için can veren hıçkırık artık dudaklarımdan firar etmişti ...
Babam yanımdan gittikten beş dk sonra kapı yine açıldı bu sefer giren melisti ağladığımı görünce hemen yanıma gelip bana sarıldı
-şşş hadi ama makyajın aktı hep çirkin gelin mi olmak istersin
...dedi ve beni aynanın karşısına aldı makyajımı tazeledikten sonra kapı açıldı ve içeri o girdi Emir.... Simsiyah üzerine tam oturan takım elbisesi ve mükemmel fiziği ile bana kendini bahşetti bana uzun uzun baktı ve sanki bir rüyadan uyanır gibi yapıp kendine geldi gözlerini hiç benden çekmeden
- çok güzelsin dedi... Melek gibisin sonra tavana baktı ve Allahım ben ne sevap işledimde bana bu iyiliği yaptın dedi bunu demesi ile kıkırdadım
İki büyük adımda yanıma geldi elini ince belime doları ve kulağıma doğru -Bu gün gün sonunda artık tüm bedenin ile benimsin dedi ve kulağıma doğru üfledi bu hareketi benim gerilmeme ve tüylerimin diken diken olmasını sağladı kendimi geri çekip yüzüne baktım alaycı bir gülümseme vardı soru sorar gibi bana baktı ve
-hadi hazırsan gidelim konuklar beklemesin dedi ben onu kafam ile onaylayınca koluna girdim ve aşağı indik biz bekleyen arabaya doğru gittik düğün etrafı orman ortasında yuvarlak bir kısmı yeşillik olan bir vadide yapılıcaktı arabaya ilk ben bindim yanıma Melis şoför yanında da Emir oturuyordu 20 dk sonra vadiye yaklaşmaya başladık ve beni inanılmaz bir heyecan kapladı oturma alanına yakın bir yere park ettikarabadan ilk inen Emir hızla gelip kapımı açtı ve beni yavaşça arabadan indirdi misafirlere doğru yürürken herkes bir anda alkışlamaya başladı biz direk bizi ayakta camdan kürsü gibi olan masada bizi bekleyen nikah memuruna doğru ilerledik hala herkes alkışlamaya devam ediyordu .
Nihayet nikah memurunun önünde durunca alkış kesildi veklasik bir konuşma yapan memur önce Emire -sayın Emir KORKMAZ hiç bir baskı altında kalmadan kendi hür iradeniz ile Almila ARAFI eşliğe kabul ediyormusunuz? Ben heyecan ile ona bakarken birden bir alkış sesi tüm havayı bozmuştu ....
Gelen en yakın arkadaşlarımdan buseydi önce bana sonra Emire baktı ben tebrik etmek için yanımıza geldiğini sanarken o bana hayatımı Cehenneme ceviricek olan sözleri bağırarak söyledi...- ÖNCE KARNIMDAKİ BEBEĞE BABALIK YAPSINDA SONRA SANA KOCALIK YAPAR!!!!!!!!!...
Merhaba arkadaşlar öncelikle bu benim devam ettirdiğim ilk kurgu kitap inşallah kocaman bir aile oluruz beni takip Edip beğenip yorum yapmayı lütfen unutmayın sizi çok seviyorum...