~4~

1.6K 64 11
                                    

Sabah Nisa'dan

    Sabah kendi yatağımda uyandım. Ama ben en son kulüpteydim. Herhalde Gizem getirdi diye düşündüm. Gizem'i öperek uyandırdım.

+Günaydın bal böceğim.

- Vay bu nasıl uyandırma Nisa Hanım.

+ Çok alışma teşekkür babında bir şey.

- Ne teşekkürü be!

+ Gece beni sen getirmedin mi eve?

- Yoo Barış getirdi.

+ Nee!Pijamalarımı falan o mu giydirdi¿ Artık çocuğa ondan hoşlandığımı hiç söyleyemeyeceğim.

- Artık içinde tutmaktan sıkılmadın mı kendin söyleyecek cesaretin yoksa anomimden yaz en azından duygularını ifade etmiş olursun.

+  Bunu düşüneceğim.

   Biz bunları konuştuktan sonra okula doğru yola çıktık.

Yazardan

    Barış Aycan'ın evinin kapısının önünden alınmıştı. Barış biraz vicdan azabı çekiyor gibiydi.
Okulun önüne geldiklerinde el ele motordan indiler. Tam kapının önündeylerken. Evrim meydanda setçe el çırpıyordu. Evrim böyle yapıyorsa birini ifşa edecek demekti. Herkes başına toplanmıştı. Evrim birden;

  "Ahh Barış bende seni bekliyordum"
Tüm gözler Barış'a döndü. Barış şaşırmıştı biraz da tedirgin olmuştu acaba dün gece ile mi ilgiliydi. Nisa da tedirgin olmuştu hatırlıyordu demek ki.
" Evet Mert ve Aycan da burada olduğuna göre herkes okul ifşa grubuna baksın." diye seslendi Evrim.

Barış'tan

    Sanırım dün gece ile ilgili değildi. Cebimden telefonu çıkardım mı okul ifşa grubun açacakken Aycan beni durdurmaya çalıştı.

Aycan:Ya aşkım yine Evrim'in boş işleridir. Hem bugün antrenman var. Ben seni izlemek istiyorum.

   Elimi kaldırıp susmasını işaret ettim. Onu kolumun altına alıp telefonu açtım gördüğüm şöyle şok oldum.Aycan ve Mert. Şimdi taşlar yerine oturuyordu.
     -Bana soğuk davranması.
     -Bardan hızlıca gitmesi.
     -Mesajlarıma cevap vermemesi.
     -Gözlerini kapattığımda Mert
     demesi.
Olduğum yerde donakaldım. İhanete uğramıştım. Aycan deli gibi ağlıyordu."Özür dilerim, özür dilerim"
diyerek. Birden ona döndüm ve yavaşça ittirdim. Hala onun canını yakmaya korkuyordum. Mert utancımdan burayı terk etmişti. Gözyaşlarımı tutmaya çalışıyordum. Herkes bana bakıyordu. Aycan da utanmazmış gibi hala yalvarıyordu.

"Yeter!"dedim.Ve hızlı adımlarla kapıya doğru yürüdüm. Berkan da şok olmuştu bana bakamıyordu bile. Birinin kolunu tutması ile arkamı döndüm.

Nisa'dan

   Barış yıkılmıştı. İçten içe mutlu olsan da barışı böyle görmeye dayanamıyorum. Aycan'a aşağılayıcı bir bakış atıp Barış'ın peşinde koştum. Kolundan tuttum.Arkasına sinirle döndü resmen gözlerinde kayboluyorum. Hemen kendimi toparlayıp;

+ İyi misin diye sormuyorum. Çünkü değilsin. Bir şey ister misin.

~ Evet haklısın iyi değilim. Bunu hakedip hakketmediğimi  sorguluyorum. Şu an tek istediğim deli gibi motor kullanmak ve içmek.

+ Hayır sakın içme .Ayrıca hızlı kullanma.
  Diyerek yanağına bir öpücük kondurdum;

+ Teşekkür babında
     Önce şaşırdı. Ben de şaşırmıştım kendime.

~ Bana iyi geliyorsun "jigglypuff"

Arkasını dönüp gitti ben de burada heyecandan bayılmak üzere kalmıştım.

Yazardan;

    Barış motorunu atlayıp hızla sürüyordu. Sonra bir tek önünde durup 4 5 şişe aldı ve kayalıklara oturdu Aradan saatler geçmişti.Nisa da Barış'ın peşinden gitmişti. Onun uzağında oturdu Saatlerdir Barış' izliyordu artık hava kararmıştı.Nisa telefonunu çıkardı.

un: gökyüzüne bak belki aynı yıldıza takılır gözlerimiz.

Gökyüzüm: İyi de gökyüzünde yıldız yok ki.

un: Zorla belki vardır!

Gökyüzüm: Kusura bakma ama kalbim gökyüzünden daha karanlık.

un: Oyy kıyamam. İstersen kalbini Cennet bahçesine çevilebilirim.

Gökyüzüm: Bunu başarabileceğini zannetmiyorum yaşadıklarımı bilmiyorsun.

un: Seni senden daha iyi tanıyorum.

Gökyüzüm: Kimsin?

un: Bir gün öğrenirsin sakın kaza  yapma dikkat et Gökyüzüm Seni izliyor olacağım.

Gökyüzüm: Beni korkutmaya başladın.

un: Benden korkmana gerek yok tek yaptığım seni sevmek.

Gökyüzüm: Beni sevme anomim senin güzel kalbini de karartmayım iyi geceler.

un: Seni ve güzel kalbini seviyorum iyi geceler.

Barış'tan
 
    Anonim çok iyi kalpliydi. Ama ben onu hak etmiyordum. Demek ki Aycanı da  hak etmiyormuşum. Deli gibi içiyordum.

Tam da yanımda bir çift vardı. Sarılmış oturuyorlardı. Ah Aycan daha geçen gün seninle böyle oturuyorduk.Aldatmak yerine istemediğini söyleseydin ya.Kalbim bu kadar kırılmazdı.

Artık eve gitmem gerekiyordu.Sendeleyerek ayağa kalktım.Motora zar zor bindim. Ama önümü göremiyorum. Yavaşça ve dikkatli kullanmaya çalışıyordum. Ama önümü göremediğimden bir taşın üstünden geçtim motorla. Ve birden bariyere girdim. Bacağımı hissetmiyordum. Zaten yavaş yavaş bilincimi kaybetmeye başladım ve gözlerim sonsuzluğa kapandı.

Nisa'dan

    Barış sendeleyerek motora bindi. Onu takip etmem lazımdı. Elektrikli motoruma bindim. Tamam itiraf ediyorum Barış'a özendim. Ama onun motoruna cesaret edemedim. Barış yavaş ve dengesiz sürüyordu.

    Neeee!!!

Kaza yapmıştı."HAYIR! OLAMAZ, OLAMAZ".

  

  Selağmm hikâyemizi nasıl buluyorsunuz¿

- Dün akşamki ses kaydı için ne düşünüyorsunuz.

- Bence nisa sonuna kadar haklı.

-Ve sercanın Barış'ı aday gösterirken  Nisa ile ilgili söylediği şeyler çok güzeldi.

    "🌙Hep orada"

   

Biz Böyleyiz[nisbar]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin