Silaaam normalde açıklamaları en alt kısma koyarım fakat bu açıklamayı erkenden görmeniz gerekiyor. İlk iki bölümü 3. tekil bakış açısı şeklinde yazmışım ya da nasıl deniliyorsa tam bilmiyorum :D 3. bölümü ise Bruce'un ağzından yani 1. tekil bakış açısı , Bruce'un ağzından yazmak biraz beni zorladı açıkcası bu yüzden 3. tekili tercih edeceğim şimdiden iyi okumalar. ^^ <3
'Kendine gelmeye başladı...' dedi narin bi ses, Bruce'a bu ses çok tanıdık gelmişti. Lexa'ya aitti. Bruce , Gözlerini açmaya çalışıyordu ama başındaki ağrı yüzünden herhangi bir yerini hareket ettirmeye çalışırken zorlanıyordu ve daha çok acı çekiyordu . Bunu fark eden Lexa ona yardımı dokunacağını düşündüğü, Bruce'a ait olan oyuncak ayısını verdi.
Lexa--" Bruce bu senin, gücünü kullanman gerekiyor. Sesime odaklan " Bruce gelen sesi daha çok duymak istercesine kafasını hareket ettirmeye çalıştı. ' Odaklan Bruce yapabilirsin.' Bruce'dan bir mırıltı gelmişti.
Bruce-- " Beş dakika daha anne, ne olur izin ver. "
Odada Bruce ve Lexa'dan başka bir kişi daha vardı, o da Okyanustu. Kahkaha atmamak için kendisini zor tuttu. Lexa'dan da bir kıkırtı da duyulmadı değil. Lexa son olarak ona direnç büyüsü yapmaya karar verdi. Sanırsam ayısının gücünden henüz haberi yoktu. Lexa, Bruce'un yattığı yatağın önünde diz çöktü ve iki elini yana açtı ve kendi dilinde bir kaç kelime söyledi. ' Prosendium Everense ' daha sonra sağ elinde beyaz bir ışık süzmesi belirdi ve avucunu ağız hizasına getirerek Bruce'a doğru ışık süzmesini üfledi. Işık küçük noktalar şeklinde Bruce'un etrafını sarmaladı. Bir süre beklediler. Bruce gözlerini aralamaya başladı.Okyanus--"Nihayet kendine gelebildin" biraz sert konuşmuştu Okyanus, sitem edercesine. Bunun üstüne Lexa
Lexa-- "Hey, Okyanusss biraz abartmıyor musun, o senin kadar eski değil, direnci çok zayıf ona biraz şans tanı "
Okyanus--"Biliyorum biliyorum, ama az önce olanların şokunu henüz bende atlatamadım bu güç ona mı aitti yoksa başka bir güç tarafından korunuyor muydu bunu merak ediyorum sadece "
Lexa--"Öğreneceğiz, öğreneceğiz Okyanus. Biraz sabret." Okyanus homurdanarak kalktığı sandalyesine geri oturdu. Okyanus ve Lexa konuşurken, Bruce çoktan konuşabilecek kadar kendine gelmişti. Elini başına götürerek bir kaç kelime bir şey söylemeye çalıştı.
Bruce--" Be-ben. Az önce neler oldu? "
Lexa--" Tam olarak biz de bilmiyoruz Bruce ama bunu sadece seninle öğrenmemiz mümkün. Gücünü Biraz daha topladıktan sonra senin Antrenman Alanında bir kaç bir şeyler denememiz gerekecek . Bu yüzden biraz daha dinlendikten sonra lütfen yanıma gel. Bahçe de bir kaç bitki toplamam gerekecek orada olacağım. Şimdi izninizle " Lexa Okyanus'a hafif bir referans yaptıktan sonra odadan dışarı çıktı.
Okyanus-- " Ben de gideyim o halde iyi dinlenmeler yeni çocuk ve şey, ben nasıl yapılır bilmiyorum özür dilerim " Okyanus kekeleyerek konuşmuştu biraz heyecanlıydı o da ama nedenini bilmiyordu. Seri adımlarla odayı terk etti. Bruce tekrar elini başına götürdü ve az önce söylenenleri idrak etmeye çalıştı. Omzunu silktikten sonra ayağa kalkmaya çalıştı. Odaya şöyle bi baktıktan sonra sabah uyandığı odaydı burası . Odadaki tablodan tanımıştı. Daha sonra kapıya yöneldi ve dışarı çıktı. Bahçeye, Lexa'nın yanına gitmesi gerekiyordu. Peki ya Bahçe neredeydi ? Hiç bir fikri yoktu. Bu yüzden Terra'nın odasına gitmeye karar verdi o, ona yardımcı olurdu. Hatırladığı kadarıyla kaldığı odanın hemen çaprazındaki odadan dışarı çıkmıştı Terra bu sabah. Odanın kapısına geldi ve orta parmağının eklem kısmı ile bir kaç kere kapıya vurdu. İçeriden bir ses.
Terra--" Uuuu buralarda nazik birinin olması beni epey şaşırttı. Acaba kim bu insan. Tahmin edeyim Yeni çocuk, sen misin ? " Bruce gülümsedi ve gelen sese karşılık verdi.
Bruce--" Evet Terra, benim. Gelebilir miyim ?"
Terra-- " Elbette gelebilirsin kendi evindeymiş gibi davran lütfen " Bruce içeri girdi ve etrafa baktığında gözleri büyümüştü içerisini 4 duvar bi oda olarak hayal etmişti fakat bir odadan çok yemyeşil bir bahçeyi andırıyordu. Bruce'un şaşkınlığını fark eden Terra hemen konuşmaya başladı.
Terra--" Umarım bu şaşkınlığın iyi anlamdadır. Yüz ifaden çok karışık , anlayamıyorum. Hadi durma fikrini belirt " dedi ve ardın küçük bir kahkaha patlattı. Bruce küçük dilini yutmuştu sanki gözlerini bir kaç kere kapatıp açmanın ardından
Bruce--" İnanılmaz. gerçekten büyüleyici bir odan var. Bu ağaçlar burada nasıl büyüdü peki ? " dedi. Eliyle ağacı işaret ederek.
Terra--" Gerçekten tek merak ettiğin o mu ? Beni şaşırtıyorsun yeni çocuk. O ağaçları Lexa ve Xera sayesinde büyü ile büyüttük. Beni rahatlatıyor ve bir işte uyumam için bir yer gerekli öyle değil mi ? "
Bruce--" Harikaymış, Bunlardan bir tane ben de odama koyabilirim değil mi ? " dedi ve sesli güldü. Terra da ona karşılık vererek gülmeye başladı. Bruce boğazını temizledikten sonra asıl sormak istediği ve kendi hakkında bir şeyler öğreneceği umuduyla bir an önce Lexa nın yerini öğrenmek için konuya girişti.
Bruce--" Terra benim Lexa nın yanına gitmem gerekiyor ve o sanırsam Bahçedeymiş fakat ben Bahçeye ne taraftan gideceğimi bilmiyorum. Rica etsem beni Bahçeye götürür müsün ? "
Terra--" Tabiki. Hadi gidelim o zaman " diyerek uzandığı hamaktan ayağa zıpladı ve Bruce ile birlikte Bahçenin yolunu tuttular.
*******
*******
Terra-- " Hey! Lexa yeni çocuk seni soruyor " Bruce boğazını temizledikten sonra
Bruce--" Adım yeni çocuk değil ama benim "
Terra--" Bana yeni bir isim ezberlettirme. Yeni çocuksun sen. Hadi ben kaçıyorum size iyi eğlenceler " Arkasına bile bakmadan gitmişti Terra.
Lexa--"Bruce! çabuk ayaklanmışsın. Daha iyisin değil mi ?
Bruce--" Hafif ağrılarım var ama daha iyiyim teşekkür ederim. " Lexa elindeki küçük şişeyle Bruce'a doğru yaklaştı
Lexa--" Kendini hazır hissediyorsan bunu içmeni isteyeceğim senden " Bruce şaşkın bir bakış attıktan sonra şişenin içinde ne olduğunu sordu.
Lexa-- " Binevi içindeki güçleri artıracak bir şey diyebilirim, henüz test ediyorum. Kusura bakmazsın değil mi ? ama seni temin ederim ki sana zarar verebilecek en ufak bir şey yok içinde " Kimse Lexa'nın sesine karşı koyamıyordu dolayısıyla Bruce ' da karşı koymayı bırak denemedi bile.
Bruce-- " Peki o halde içiyorum " dedi ve şişeyi Lexa'nın elinden alıp kafasına dikti.Bruce sanki koca bir şişe enerji içeceği içmiş gibi her yerini garip bir his kapladı. kalp atışları hızlanmaya başladı. Ardın göz bebekleri büyüdü büyüdü ve gözünün içini kapladı. Bu sefer gayet sakindi hatta biraz şaşırmıştı ve biraz da korkuyordu. Lexa tekrar devreye girdi.
Lexa--" Bruce beni duyabiliyor musun, söylediklerimi anlayabiliyorsun değil mi ? " Bruce'un sesi daha tok ve kalın geliyordu etrafına bakındı görüşü net değildi ama nesneleri az çok seçebiliyordu. kafasını bir yerde sabitledi ve odaklanmaya çalıştı.
Bruce--" Lexa bu-bu sen misin. Seni kıpkırmızı görüyorum. " Bruce hala odaklanmada sorun yaşıyordu. Daha sonra bedeninin alev aldığını hissetti. İçten dışarı doğru sıcaklık artıyordu fakat rahatsız etmiyordu. Lexa'nın şaşkın sesini duydu
Lexa-- " Buradayım Bruce tam karşında. Evet o benim. Bruce sana gerçekten inanılmaz bir güç bahşedilmiz nasıl olurda bunu fark etmezsin.
Bruce-- " Neyi nasıl fark etmedim? Hiç bir şey anlamadım Lexa" Bruce hala şaşırmış şekilde görüşünü sabitlemeye çalışıyordu fakat bir türlü beceremiyordu.
Lexa-- " Bruce sen bir ANKA'sın
Yeeeey, yine alakasız bir yerde bitirdim ama bölümler uzun mu kısa mı emin olamadığım için. 1000 kelimede sabit tutmaya çalışıyorum. Yorum yaparak bunu söylerseniz sevinirim eğer beğeniyorsanız oy vermeyi unutmayınnn ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MYSTICS - Son Halka
Ciencia FicciónSadece güçlüler ve şanslı olanlar hayatta kalmıştı.. O günün ardından 21 gün geçmişti. Tüm ailemi kaybettim,sadece bebekliğimden beri bana eşlik eden Tebears'ım kalmıştı. O bir oyuncak ayı.Babam 7 yaşına girdiğim zaman bana, onu doğum günümde hedi...