Bir bölümü bir haftadan fazla süredir yazmaya çalışıyorum. Bölüm atmak için atmaktansa ilham gelmesini bekledim. Pek aksiyonlu bir bölüm olmayabilir ama bir sonraki bölüm eksikliğini hissetmezsiniz umarım.İyi okumalar ^^
*******
Yorucu bir günün ardından güzel bir uyku çekmişti Bruce. Gözlerini ilk açtığında her zamanki gibi odaya göz gezdirdi. Yuris yatağında mışıl mışıl uyuyordu. Okyanus'un yatağın da ise tek bir kırışıklık dahi yoktu. Erkenden kalktığını düşündü Bruce. Derken odanın diğer ucudan yeni uyanmışlığın vermiş olduğu o kalın sesle biri konuştu.
Yuris-- " O boş yatakta kimi görmeye çalışıyorsun acaba?"
Sesi duyan Bruce yerinden sıçradı.Etrafına bakındı. Sesin Yuris'ten geldiğini fark edince kekeleyerek cevapladı.
Bruce-- " Hi-hic kimseyi düşünmüyorum."
Bruce'daki telaşı gören Yuris kahkahasını tutamadı.
Yuris-- " Bu kadar heyecan yapmana gerek yok sadece dalga geçiyordum. "
Bruce'da bozuntuya vermeden hafifçe gülümsedi ve konuyu değiştirmeye çalıştı.
Bruce-- " Duvardaki tablo geldiğimden beri dikkatimi çekiyor. "
Yuris-- " Aa o mu? Abimin deng ile kafayı bozduğu zamanlardan kalma bir kahinin çizdiği bir resim.
Bruce--" Anladım. " Tabloya bir kez daha baktı Bruce, ardından yatağından kalktı ve sırtını gerdikten sonra yatağını toplamaya başladı. Daha sonra kahvaltı yapmak için odasından dışarı çıktı. Çıkmadan Yuris'e seslendi.
Bruce-- " Kahvaltıya geliyor musun ? " Yuris karnından gelen sesleri dinledikten sonra Bruce'a dönüp kafasını sallayarak cevap verdi. Bruce gülümsedi ve birlikte yemekhanenin yolunu tuttular.
Yemekhaneye girdiklerinde Bruce'un burnunu mis gibi kızartma kokusu kapladı. Derin bir nefes aldıktan sonra koca tabak kapıp içine kızartmadan koymasını istedi Xera'dan. Xera tatlı bir tebessüm ile karşılık verip ona istediği kızartmayı uzattı. Bruce karnını güzelce doyurmuştu. Tam o sırada Tibbers'tan karının aç olduğuna dair bir çığlık yükseldi. Bruce birden ayaklandıve Lexa ile göz göze geldi. Lexa, Bruce'a bakarak ben hallederim sıkıntı yok dercesine bir işaret yaptı ve Bruce kalktığı yere geri oturdu. Okyanus hafif gergin ve otoriter bir bakışla Bruce'un bulunduğu masaya yöneldi.
Okyanu-- " Bruce yarım saat içinde hazır ol. İlk görevine çıkacaksın. "
Bruce neye uğradığına şaşırdı. Güçlerini kullanmayı bırak onları henüz keşfetmişti ve tam olarak ne işe yaradığını bile bilmiyordu. Afallamış surat ifadesiyle.
Bruce--" Ben ne yapacağım ki, ne gibi bir faydam olacak size ?"
Okyanus-- " Emirlerimi sorgulayacak mısın ? " dedi Okyanus. Gür bir ses ile.
Bruce sessizce hayır dedi. Okyanus başını hafifçe eğdikten sonra.
Okyanus-- " O halde yarım saat içinde hazır ol. Yuris ile birlikte toplantı odasına gelirsiniz. "
Bruce kafasını yeniden sallayarak onayladı. Okyanus yemekhaneyi terk ettikten sonra Bruce, şaşkın bir şekilde Yuris'e baktı.
Yuris-- " O zaman bir an önce hazırlanıp toplantı odasına. " dedi Sevinçli bir şekilde. Çünkü Yuris görevlere çıkmayı çok seviyordu. Bir çok şeyi görevler sayesinde öğrenmişti fakat onu en çok sevindiren ise arkadaşlarıyla daha yakın olabiliyordu. Bruce buruk yüz ifadesiyle Yuris'i takip etmeye koyuldu. Yuris bir an duraksadı ve Bruce'a dönerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MYSTICS - Son Halka
Science FictionSadece güçlüler ve şanslı olanlar hayatta kalmıştı.. O günün ardından 21 gün geçmişti. Tüm ailemi kaybettim,sadece bebekliğimden beri bana eşlik eden Tebears'ım kalmıştı. O bir oyuncak ayı.Babam 7 yaşına girdiğim zaman bana, onu doğum günümde hedi...