Tanımlanamayan ses -- " Siz aciz yaratıklar.. Şuan da beni dinleyin. Ben Marcella, Ölümün İmparatoriçesi. Bu Dünya'daki yaşam süreniz dolmuştur. Hepiniz yavaş yavaş öldürüleceksiniz. Benim tarafımdan."
Konuşma bittiğinde sınıfta önce bir derin bir sessizlik oldu ardından bir kız feryat ederek bağırdı ve heceleyerek konuştu. "O-o ölmüş mü?" diye sordu.Tüm sınıf paniğe kapıldı. Birbirlerini ite kalka sınıftan çıkmaya çalışan öğrencileri, birde koridordan hızlıca kaçmaya çalışan diğer öğrenciler ve öğretmenler karşıladı.Herkes can havliyle kaçıyordu. Bruce sınıftan tam çıkacakken biri kolundan tuttu.Hemen yanında oturan çocuktu bu. "Bekle" diye seslendi. Bruce ne yapacağını şaşırmış halde orada öylece kala kaldı.
Çocuk -- "Daha güvenli bir yere gitmeliyiz. Beni takip et." Bruce çok şaşkındı heceleyerek konuştu.
Bruce -- "Ben, şey.. Neler oldu az önce ? "
Çocuk -- "Burada konuşamayız acele et elimi bırakma sakın"
Bruce çok korkmuştu kalbi göğsünden fırlayacaktı adeta.Koşarken düşünmeye başladı bu çocuk kimdi neden onun peşinden gidiyordu, üstelik adını dahi bilmiyordu çocuğun.
Bruce -- "Hey! Sen kimsin ?" diye sormuştu düşüncelerinden çıkıp. Koştukları için nefes nefese kalmıştı Çocuk.
Çocuk -- "Benim adım Terra. Kusura bakma başka zaman başka yerde daha iyi bir şekilde tanışmak isterdim ama durum acil ve daha hızlı olmalıyız. "
Bruce-- "Beni nereye götürüyorsun az önceki sesi sende duydun mu ? O, ölümden bahsediyordu. Ne anlama geliyor bu ?
Terra-- "Marcella'nın bizi görüp duyamayacağı bir yere."
Bruce-- "Marcella kim ?
Terra-- "Artık soru sormayı bırak! dikkatimi dağıtıyorsun, yolu bulamıyorum." Bruce, daha fazla dayanamayarak Terra'nın elini sertçe bıraktı ve kızgın ses tonuyla.
Bruce-- "Beni nereye götürdüğün hakkında bilgi vermediğin sürece hiç bir yere gitmiyorum." diye çıkıştı . Terra derin bir iç çektikten sonra, Bruce'a nereye gittikleri hakkında kısa bir bilgi verdi.
Terra-- "Arkadaşımın kurmuş olduğu bir tür eğitim alanına . O, bizi Marcella'nın duyularından gizleyecek bir güce sahip, Bu yüzden lütfen soru sormayı bırak ve benimle gel. Daha fazla vakit kaybedemeyiz." Bruce'un kafası iyice karışmıştı.Derin derin nefes almaya ve sakinleşmeye çalışıyordu. Boşta olan eli ile diğer elini sertçe cimcikledi. 'aah!' diye çığlık attı.
Bruce-- "Hayır hayır. Bu , bu olamaz rüyada olmalıyım, uyanmam lazım."
Terra-- " Rüyada falan değilsin.Hepsi gerçek." Bruce kafayı yemek üzereyken, zarif bir kız sesi duydu. şöyle diyordu o ses
Ses-- " Terra, Bu taraftan acele et yaklaştın. Hey! yanında biri mi var ? Kuralları biliyorsun Terra, hiç kimseye güven yok. Şimdi yanında getirdiğin kişiyi derhal orada bırak. "
Terra-- " Xera, Onu buldum! Son halkayı buldum. Bu o, Son Mistik. "
Xera--" Emin misin, Nereden biliyorsun ? "
Terra-- "Sizi nasıl bulduysam onu da buldum ve eminim Xera. Şimdi Kapıyı aç."Konuşmaların hepsini Bruce'da duymuştu. Kafasın daki sorular daha da artmıştı. 'Ne mistiği ne halkası neyden bahsediyorlardı. Üstelik kafasının içinde konuşan da kimdi? ' Terra aniden durdu. Bruce ise buna tepki veremediği için Terra'ya takıldı ve ikisi birlikte yere düştüler. Terra, homurdana homurdana ayağa kalktı ve Bruce'un kalkması için ona elini uzattı.
Bruce teşekkür ederken hemen yanlarında bir ışık süzmesi belirdi.
Terra 'acele et' dedi ve ışık süzmesinin içinden geçti. Bruce irkildi 'Nereye gittin! ' diye şaşkınlık içerisinde Terra'ya seslendi. Terra ışık süzmesinden kafasını çıkartarak ''Kulakların sağır mı 'senin acele et' cümlesinin neresini anlamadın? '' Bruce kafasını silkeleyerek kendisine gelmeye çalıştı ve derin bir nefes alarak ışık süzmesinden içeri daldı.İçerideki ışık o kadar fazlaydıki gözlerini açamıyordu ortamın ışığına gözlerini alıştırmak için bir kaç saniye gözlerini kapalı tuttu.Ardından dışarıdayken duyduğu o tatlı sesi bir kere daha işitti fakat bu sefer kafasının içinde değildi yakından bir yerden geliyordu.
Xera-- "Hey! uyuyor musun acaba ? Hey! sana diyorum yeni çocuk. "
Bruce bir gözünü açarak etrafa baktı. ' Kim seslendi acaba ? ' 'Benim, Xera ' dedi bir kere daha o tatlı ses. Ama Bruce hiç kimseyi göremiyordu. Bu kez 'Neredesin? seni göremiyorum.' dedi.
Xera-- " Çok afedersin kendimi göstermeyi unuttum. Kabalığımın kusuruna bakma lütfen. Hoş geldin. mmm, şey adın neydi acaba ? " Bruce karşısında güzel bir kız görünce bir anda irkildi ve kekelemeye başladı.
Bruce-- " Ben Bruce yani şey adım Bruce Walker. Memnun oldum."
Xera-- " Memnun oldum Bruce. Terra ile az önce konuştuk. Senin de bir mistik olduğundan bahsetti."
Bruce-- " Pardon, O ne deme ki ?" O sırada duvarda yaslanmış bir şekilde Bruce'u gözetleyen Kayn, Bruce'un cevabını duyduğunda şöyle tepki verdi.
Kayn-- " Hiç bir şeyden habersiz bu çocuk mu, bizim son ümidimiz olacak ? " Kayn elinden bir alev çıkartarak Bruce'a fırlattı. Bruce son bir manevra ile alevden kaçmıştı. Xera endişeli ses tonuyla
Xera-- " Kayn dur ne yapıyorsun. Neler olacağını bilmiyorsun. Alev ona zarar verebilir. "Bruce'un kalbi çok hızlı atıyordu az önce neler oldu hiç bir fikri yoktu.Çok korkmuştu.
Kayn-- " Fazla vaktimiz yok, Xera güçlerini öğrenmeliyiz. Marcella harekete geçti bile.
Xera-- " Biliyorum Kayn biliyorum. Bunu herkesten çok iyi biliyorum fakat bu şekilde hareket etmek olayları hızlandırmak yerine daha çok karmaşıklaştıracak. Lütfen önce sakin ol "Kargaşa seslerini duyan Lexa koşar adımlarla koridora geldi.
Lexa-- " Neler oluyorburada ? " diye sordu şaşkınlık içerisinde.
Xera-- " Kayn, Bruce'a 'Igni' büyüsü attı. " Lexa kaşlarını çatarak Kayn'a döndü.
Lexa-- "Kayn çok kabasın yeni gelenlere böyle mi davranıyordun ? " Kayn kızarmıştı. Hatta o kadar çok kızarmıştıki Bruce ona bakarak bir kıkırtı kopardı ağzından.Sanki az önce kendisine alev topu fırlatılmamış gibiydi. Bu sefer Lexa, Bruce'a dönerek.
Lexa-- "Aramıza hoş geldin Bruce, Ben Lexa. Grubun Koruyucusuyum."
Bruce-- "Memnun oldum "
Lexa-- "Kayn adına üzgünüm,güçlerini nazik bir şekilde sormak yerine saldırdığı için. "
Brcue-- "Malesef bahsettiğiniz o şeyler hakkında en ufak fikrim yok."
Kayn-- "Bir an önce keşfetsen iyi edersin. Günlerce seni bekleyip hareket edemeyiz. Güçlerini nasıl olurda bu yaşına kadar fark edemezsin. Ailenden hiç kimse Mistik değil mi Yoksa sen evlatlık mısın ? "
Lexa-- "Kayn! yeter artık. Onu tedirgin ediyorsun. Baskı altında güçleri farklı şekilde tetiklene.. " Lexa'nın sözleri tamamlayamamıştı. Bruce'un ise ten rengi kıpkırmızıya dönmüştü.Adeta alev almak üzereydi ve sesi normalden daha farklı çıkmaya başladı.
Bruce-- "Bu sabaha kadar herşey yolundayken, bana hiç bir açıklama yapılmadan beni buraya getiren o çocuk ve karşımda ne olduğunu bile anlamadığım sen gelmiş bana hesap soruyorsun. "Bruce'un gözlerinin içi simsiyah olmuştu. Lexa ona doğru hızlıca koştu ve sarıldı.
Lexa-- "Bruce, Bruce beni duyuyor musun ? Sakin olman gerekiyor Brucee!"
Bruce etrafına bakındı o sesi tekrar duymaya çalışıyordu. 'Bruce, sakin olmalısın' sonunda gözleri eski halini almıştı. ten rengide normale dönmeye başladı. Kayn'in ise beti benzi atmıştı, gördükleri karşısında çok şaşkındı ve Bruce'dan özür diledi. 'Be-ben özür dilerim Bruce güçlerini bu şekilde tetiklemek istemezdim.'
Bruce-- " Nasıl yaptığım hakkında en ufak fikrim yok. Ben çok yorgun hissediyorum." derken iki kolun onu tuttuğunu fark etti. Birden irkildi ve tekrar kıpkırmızı kesildi fakat bu sefer birazcık utanmıştı. Çünkü onu tutan bir çift kol Lexa'ya aitti.
Lexa-- "Zamanla öğreneceksin Bruce. Şimdi dinlenme vakti. Yarın her şey çok farklı olacak. Hadi gel şimdi yatman için seni bir odaya yerleştirelim" dedi
Lexa.O, Bruce yere düşmesin diye bir kolunu omzuna attı. Bruce, Lexa onu odasına götürürken etrafa bir göz gezdirdi. 'Nasıl bir yer burası, Heryerden adeta huzur akıyordu' diye düşündü, içini bu yüzden bir huzur kaplamıştı ama bu sabah olanlar aklına gelince, özellikle Marcella'nın sesi aklına gelince, midesi burulmuştu. Lexa, onu kalacağı yere getirdi.
Lexa-- " İşte geldik. Bu odada 'Yuris ve Okyanus ' kalıyor fakat onlar şuanda bir görevde. Şimdi bolca dinlen. Yarın buna çok ihtiyacın olacak. "
Bruce-- "Teşekkür ederim Lexa."
Lexa-- " Teşekkür etmek için o kadar emin olmazdım. " dedi ve kahkaha atarak odadan çıktı.Bruce o kadar yorgunduki az önce olanları düşünmeye fırsat kalmadan uykuya teslim oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MYSTICS - Son Halka
Science FictionSadece güçlüler ve şanslı olanlar hayatta kalmıştı.. O günün ardından 21 gün geçmişti. Tüm ailemi kaybettim,sadece bebekliğimden beri bana eşlik eden Tebears'ım kalmıştı. O bir oyuncak ayı.Babam 7 yaşına girdiğim zaman bana, onu doğum günümde hedi...