QUERENCIA | YeonBin

Four~

AYNI GECE

Yeonjun burnu kan revan içinde olan Soobin'i izliyordu. İri arkadaşı onu kollarından tutmuş sakin bir yere götürüyordu. İçindeki merak duygusuna yenik düşmek üzereydi.

Tamam. Onu neden merak ettiğini kesinlikle bilmiyordu. Elleri saçlarından seri bir hareketle geçti. Endişeliydi.

"Saçmalama Yeonjun! Yanına gidersen bu sinirle senin ağzına eder ." Kendi kendine yakınırken derin bir soluk aldı.

"Aptal olma!"

Bir nefes daha...

"Sakin ol! Merak etmiyorsun ki o piçi."

Göz bebekleri kaldırımda burnunu tutan Soobin'e kaydı.

"Hayır, umrumda bile değil! Gram önemsemiyorum."

Ve büyük olana ait olduğu belli olan acı dolu bir inleme...

"Siktir!"

Seri adımlarla kahve saçlı çocuğun yanına gitmeye başladı.

"Hey! İyi misin?"

Soobin gelen sesin olduğu yöne kafasını çevirdi. Mavi saçlı ibne ona nasıl olduğunu soruyordu. Güldü.

"Benimle taşşak geçiyor olmalısın ibne." Yeonjun sırıttı.

"Sadece JK'in başarısını seyretmeye geldim." Alaycı bir gülüş savurdu. "Söz verdiğim gibi." Soobin'in kaşları yavaşça havaya kalktı. Ne diyordu bu böyle?

"Şaka yaptığını varsayıp ciddiye bile almıyorum seni." Göz bebeklerini küçük olanınkilere kitledi. "Ama burdan gitmezsen bu küçük şaka canını yakacak."

Yeonjun omuz silkti. "Gitmek istemiyorum." Sıkıntılı bir nefes çekti içine. Söyleyip söylememek arasında gitti geldi. "Nedense senin için endişelendim."

Evet söylemişti.

Soobin kahkaha attı.

"Gerçekten bu muhabbet sıkmaya başladı ibne. Bana karşı bir şeyler hissediyorsan siktimin hislerini al ve bir daha gözüme gözükme mümkünse. Yoksa sana zarar vermekten kaçınmam."

Küçük olan tırsmıştı. Özellikle yanındaki şu çocuktan. Ama gardını düşürmeyecekti. "Ah lütfen! Sadece seninle bir gece beraber olmak istiyorum. Yoksa duygularım olduğu için falan değil." Tamamen taşşak moddaydı ama karşısındaki bunu anlamamıştı.

"Cidden çok olmaya başladın sen! Donghae şunu tut kaçmasın. Nereye götüreceğini biliyorsun zaten." Sırıtma sırası Soobin'e geçmişti.

Yeonjun yutkundu.

Tamam ciddi ciddi sıçmıştı.

+x+

"Bırakın be beni! Gangster misiniz? Mafya mısınız oğlum?! Ne bu ayaklar? Salın lan beni!"

Yeonjun'un ciyaklamalarına karşı derin bir nefes aldı büyük olan.

"Cidden susmazsan daha kötü olacağını algılayamıyor mu beynin?" Yeonjun sandalyeye sindi. Sanırım cidden sussa daha iyi olacaktı.

"Şimdi... neden buradayım diye sorduğunu düşünmüyorum. O yüzden esas konuya geçeyim."

Soobin yavaşça üstündeki uzun kollunun kollarını katladı. Yumruk yaptığı elimin parmaklarını sakince kıtlattı. Usulca Yeonjun'a yürümeye başladı.

Usulca saymaya başladı. Sanırım ciddi sert bir darbe gelecekti.

1

2