Beşik Kertmem

Hadi Bana Gidelim

Sınıfa gelince bana sürprizleri gösterdi. Görür göremez Ateş'e dönüp
" Seni seviyorum" dedim.

Yeni bölüme hoşgeldiniz. Bakalım bu bölümde neler olacak?

Süprizlerim bana "Süprüz" diye bağırınca içimde kahkaha atma hissi oluştu. Hiç beklemeden koşarak süprizlerimin yanına gittim ve üstlerine atladım. Nerdeyse dengemizi kaybediyorduk. Bu arada sürprizlerin ne derseniz, süprizlerim kuzenlerim Afet ve Asu Ateşoğlu.

Adından da anlaşıldığı gibi Afet tam bir afettir. Harika dans eder, kendisine ait ömürlük şarkı listesi var. Aslında dış görünüş olarak üçümüz de birbirimize benziyoruz. Bizim asıl farklı özelliklerimiz kişiliklerimiz.

Afet'in insanları etkisi altına alabilmek gibi yetenekleri var. Eli kolu çok uzundur, herkesi tanır, her olayı bilir. Eğer bir sırrınız varsa ve o sırrı kendinizden başka birileri biliyorsa bilin ki o kişilerden biri Afet'tir. Afet'i kızdırmak onu tanıyanların veya mantıklı insanların yapacağı türden şeyler değildir. Eğer onu kızdırırsanız adının hakkını vermekten çekinmez bu yüzden can sağlığınız için ondan uzakta durun.

Sıra geldi diğer kuzene, Asu Ateşoğlu. Kendisi tam bir manyaktır. Kavga etmekten ve olay çıkarmaktan çok hoşlanır. Ara sıra sadece canı istedi diye konulara muhalif olmak gibi bir huyu, küfür etmek gibi bir hobisi vardır. Asu sakin bir insandır, boğalara kıyasla tabi ki. Eğer Asu'nun elinin kolunun ayrı oynadığını veya yüzünün, gözünün seyirdiğini görürseniz ;

KıpraşMAYIN!

YaklaşMAYIN!

DokunMAYIN!

ElleMAYIN!

Hatta yanından bile geçMAYIN!

Çünkü o bir MAYIN!

Anladınız mı canlar?
Üçümüzün ortak noktalarından olan şeylerden birisi de danstır. Zaten hepi topu dört şey var. Dans, müzik, sinir ve aile.

Dans ve müzik üçümüze özel, sinir sadece gençlere özel, aile ise hepimize genel canlar. Kaptınız mı? Kapsanız iyi olur, çünkü daha çok karşılaşacaksınız.

Üçümüz kuzeniz. Babamlar dört kardeşler bir de en büyük amcamın bir oğlu var ama şu anki konumuz bu değil, onun sırası gelince bahsederiz. Şu anki konumuz bu, her ne kadar mutlu olsam da kuzenlerim burda olmasına seviniyor olsam da onların burda ne işleri var hem de okul vaktinde?

"Sen kilo mu aldın Alev"

"Hayır ya ne alakası var, hala aynıyım ben" diyip somurttum ve hemen üstlerinden kalkıp kollarımı bağlayıp dudağımı büzdüm. Peki yiğidim durur mu?
Durmaz. Hemen yanıma gelip kulağıma doğru eğildi. Bu çocukla resmen uzak mesafe ilişkisi yaşıyorum. Kendisiyle yükseklik açısıyla aynı hizaya gelmemiz yirmi sekiz buçuk dakika sürüyor.

"Ben evlenene kadar sabretmeye çalışıyorum ama sen inatla sanki" Gel babacığım dolgun dudaklarımın tadına bak. Nerde olduğumuz umrumda değil işimizi boş bir sınıfta da halledebiliriz " dermiş gibi bakıyorsun" dedi.
Buradan size bir şarkı ile seslenmek istiyorum.

Yangın var. Yangın var. Ben YANIYORUM.

Yetişin a dostlar TUTUŞUYORUM. AY AY AY

Oysaki ben sadece trip atmak istemiştim.
Kızlar beni dürtüp
"ARTIK SENİNLE AYNI OKULDA OKİYCAZ. HATTA AYNI SINIFTA" diyip çığlık atmaya devam ettiler. Çok mutluyum ama kulak zarımın anasını... neyse.
Allah'tan saat daha erken de sınıfta kimse yok. Ateş ikimizin oturacağı sıraya geçti. Kızlar da bir önümüze. Şu an tam olarak Ateş cam kenarı en arka sırada ben yanında, Afet benim önümde, Asu da onun yanında.
Ateşlerle biz çok uzun zamandır aile dostu olduğumuz için kızlar da onu çok iyi tanıyor.
Afet" Anlat akalım sende bir haller var. "
Yuh! Onu nerden anladın hemen.