Baran'dan anlatım;
Hayatım boyunca hiç bu kadar korkmamıştım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Kim? Neden? Belki de onunla gidip kapısında beklemeliydim. Biliyorum saçmalıyorum belki fakat şu an vicdan azabı çekiyorum. Onun o yeşil gözlerinde kaybolan ben, ona zarar vermemek için yanına yaklaşmazken, niye? Neden? O sırada zilin çalmasıyla bizim Ordu gibi olan tüm sınıf revire doğru depar atmaya başlamıştık. Çok özlemiştim onun o yeşilliklerini, kokusunu, sesini. Nasıl kıyabildiler ona? Hep birlikte revirden içeri girince içerideki Cemre Hemşire bize bakmıştı sinirle. O sedyede uyuyordu. Sessiz odada bizim hayvan gibi içeri girmemiz ile büyük bir gürültü kopmuş olmalıydı ki Cemre hemşirenin bu sinirini açıklayabileyim.
"Cemre abla, ne Zaman uyanacak? Durumu iyi mi? Kim yapmış? Tek kişi miymiş?"
Batur cümleleri ard arda hızlı ama kısık sesle sıraladığında şok olmuştum. Ne çok konuşmuştu öyle. Sonra irislerim onun güzel yüzü ile buluştu. Gözünün kenarları morarmıştı ve ağzının kenarındaki kan temizlenmiş olmasına rağmen yara kalmıştı. Bu haliyle bile güzeldi. Ama acı çekmiş olduğu düşüncesi beni kahrediyor ve delirtiyordu. Cemre abla Batur'un tüm sorularını cevaplamıştı ama nasıl kim olduğunu daha bilmiyorlardı ki? Sonra biraz daha izledim güzel yüzünü. Ta ki Cemre abla bizi revirden kovana kadar.
Ben Baran Yıldız, aşık olduğum kıza, Didem Açar'a bunu yapanı ödeteceğim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıcak Şarap.
FanficAh o güzel gözlerin, döndürüyor başımı. "Bu hikaye hayal ürünüdür, gerçeklik barındırmamaktadır."