18

16 5 2
                                    


Hayalet okuyucu olmasanız çok nice olur hani:d

Bak bir bölüm daha attım.
Hadi gine iyisiniz.d

*******

Rüzgar ile konuşmamızın üzerinden 2-3 gün geçmişti. O hasta olduğu için 2 gündür okula gelemiyor. Açıkcası nasıl olduğunu merak ediyorum.

-----------

Lanet alarmın sesiyle uyandım. Saate baktığımda 06.54 'tü. Daha zamanım vardı ama uykuma devam edersem, uyanamayacağımı biliyordum. Bu yüzden kalkıp odamdaki lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Daha zamanımın olduğu aklıma gelince bir duş almaya karar verdim. Kıyafetlerimi hazırlayıp ılık duşun altına girdim. Varmı daha nice bir aktivite ayol.d

Duştan çıkıp Kıyafetlerimi giyindim. Saçlarıma havlu sarıp. Aynanın karşısına oturdum. Eski ojelerimi çıkartıp yenilerini sürmeye başladım. Eh şu 2 gündür birtanecik tırnaklarımı çok ihmal ettim. Aşağıdan bir iki ses geliyordu. Galiba Sinem ve Hilal uyanmıştı. Tırnaklarımı bitirip saçımdaki havluyu çıkardım.  Saçlarımı kurutmak için, kurutma makinesi dolabimdan çıkardım ve prize taktım. Kapınım açılması ile içeriye Sinem girdi. Bana dur işareti yapıp,elimdeki kurutma makinesini aldı. " Ver bakıyim de bugün de benden olsun saçların" dedi gülümsemek ile yetindim. İtiraz da etmedim açıkcası işime gelirdi yaniiii.

5 dakika içinde saçlarım ben ve canım tırnaklarım hazırdık. Bir iki gündür okulda çok ^hayattan soğumuş^ durduğumun farkındayım.  Ee pisti bebeleremi bırakıyım yanii.d

Aşağı inip kahvaltımızı yaptık.  Okula giderken Hilal ile Sinem birşeyler tartışıyorlardı. Oblardan bağımsız bir şekilde kulaklıklarımı taktım ve 'Koca yaşlı şişko dünya'yı açtım. Uff en sevdiğim tabiki.

Adımlarıma dalmış bir şekilde ilerken okula yaklaştığımızın farkındaydım,birden birine toslamam ile yere sertçe düşmem bir oldu. Kafamı kaldırıp kime çarptığıma baktım.

"Batu n'apıyorsun ya!? Kıçım kırıldı resmen" ( Batu ,Rüzgar 'ın yakın arkadaşıydı)
"Böceğim ya vallaha yanlışlıkla oldu. Ayrıca sen ne öyle aşık gibi dolanıyosun ortalıkta bakıyim.?"
Ayağa kalkıp arkamı temizledim. Batu'ya dönüp " Dalmışım Batu ya"
"Bilirim ben o dalmaları böceğim. Neyse ben seni çok özledim sen beni özlemedin mi?" Diyip beni güldürdü.  Salak çocuk ya .
Düşen suratını görüp" Tabiki özlediim Batu ya. Hem insan Sütlaç'ını özlemezmi?" Dedim.  Aptal bir gülümseme ile " Sütlaç'ın mıyım gerçekteeeeeen " deyip tepeme atladı.  Biraz daha yüklense yere beraber kapaklanacaktık. Şapşal ya bu.

**********

İlk teneffüs kantine indim,cidden bugün baya aç hissediyordum. Sıraya girip bir tane çikolatalı süt bir tanede tost alıp Sinem ile konuşan Emre'nin yanına gittim.(Emre de Rüzgar ile çok yakın arkadaş bu arada;) ) Sinem beni görünce gülümsedi" Oy beniim şapşik suratlımmı gelmiiiiooooş" diye birşeyler söyledim.  Emre ve beb anlamaya çalışırcasına Sinem'e baktık. Sinem bize - ne var? - dercesine kafa salladı. Ben ise ilgilenmeyip tostumu yemeye koyuldum. Biraz yedikten sonra yiyemeyecegimi anlayıp kalanını tepsiye geri koydum ve sütümü içmeye başladım.

Bugün Rüzgar'ın okula gelip gelmediğini Emre'ye sormak istiyordum ama garip kaçar diye sormaktan çekiniyordum. Merdivenlerden inen Batu'ya gözüm kaydı sesli bir şekilde gülerek-pardon anırarak- birine bişeyler anlatıyordu.  Kime anlattığını merak etmiştim. Kim olduğunu anlayınca istemsizce gülümsedim. Rüzgar'dı yanındaki. Yine o etkileyici gülüşü ile bize doğru geliyordu / ne diyom la ben?/

Batu koşarak yanıma oturup saçımı çekmeye başladı.  Onu durdurmaya çalışıyordum ki diğer tarafıma sa Rüzgar oturdu. Batu 'ya
"Olum bıraksana saçımı.... lan kime diyorum bıraksana. "
" yo sen kim olduğunu söylemeden bırakmayacağım böceğim" masadaki herkes bana ve Batu ya gülüyordu aptal çocuk rezil etti yine bizi.

" Kimin kim olduğunu söyleyeceğim Batu ya!" Diyerek inledim. Batu bir iki dakika bekleyip saçlarımı karıştırmaya devam etti. Hala cevap bekliyordum ama Batu bey zahmet edip cevap vermiyorlardı.
"Batu, bir soru sordum. Ayrıca bırak şu saçımı ya dedim. " Batu saçımı bırakıp bana doğru döndü ve " Kime aşık oldun sen bakayım? " diye alayla sordu. O sırada masadaki tüm gözler bana dönmüş, Rüzgar ise içtiği portakal suyunu ağzından fışkırtmıştı.

Hemen " Batu yine mi aynı konu ya?" diye sordum. Cevap vereceği sırada zil çaldı ve fırsattan istifade merdivenlere doğru yöneldim.

Sınıfımın olduğu kata çıktığımda bir kol beni kendine çekip, laboratuvara soktu. İçerisi baya karanlıktı ve ben karanlıktan nefret ederim. Beni buraya kimin soktuğunu anlamaya çalışarak arkanızdan döndüm ve tanıdık iki ela göz ile gözlerim buluştu...

**********

Merhabaaaalaaaaar , yavaş yavaş kafamdaki senaryoyu dökmeye başladım.

Daha ne ekşınlar olacak bekleyin siz zöpqkdbwkbs.

Bu arada bundan sonraki bölüm instagram temalı olucak. O zaman karakterleri daha net hatirlayabileceğinizi düşünüyorum.
Hepinizeee kocaaaaamaaaan bir mua <3

Doruk RüzgarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin