Chan, kolunu Jisung'un omzuna atarken küçük bir gülümseme sunmuştu ona. İki gündür ne Minho ile konuşmuştu ne de yüzünü görmüştü. Ona vurduktan sonra özür dilemiş fakat Minho, onu odadan kovmuştu. Bir daha da odadan dışarı çıkmamıştı.
"Ona biraz zaman ver," diye konuşmaya başladı Chan. Arkadaşına destek olmak için gelmişti. "Onun güveni sarsıldı biraz zaman ver ona."
Jisung kafasını sallayarak onu onaylamış ve Chan'ın gülümsemesine karşılık vermişti fakat yapamıyordu işte. Minho'yu özlemişti. Onu görmek istiyordu.
Biraz daha konuştuktan sonra Chan, sevgilisi ile buluşacağını söyleyerek ayağa kalkmış ve küçük bir vedalaşmanın ardından evden çıkmıştı.
Jisung, salonda tek başında kalmıştı. Ellerini saçlarına geçirip derin bir nefes aldı. Odaya görmek istiyordu fakat Minho ona izin vermiyordu.
"Jisung."
Duyduğu kısık ses ile hızla kafasını kaldırmış ve karşısındaki bedene bakmıştı. İki günde bile zayıfladığı belli oluyordu.
"Bir şey mi oldu, güzelim?"
Minho, yavaş adımlarla onun yanına ilerlemiş ve kucağına oturup "Çikolata alır mısın," diye mırıldanmıştı. "Evde hiç kalmamış."
Jisung kollarını ince bele dolarken kafasını sallayarak onu onaylamış ve kafasını kucağında oturan bedenin boynuna gömüştü. Özlediği kokusunu içine çekerken Minho onun saçlarıyla oynuyordu.
"Özür dilerim," diye fısıldadı Jisung, derin bir iç çekmiş ve Minho'ya daha sıkı sarılmıştı. "Sana vurmak istememiştim, bir tanem. Bir anda oldu."
Minho kafasını sallayarak onu onayladı ve kucağında oturduğu bedenin yanağına sulu bir öpücük kondurdu. Jisung, gülerek geri çekildiğinde Minho küçük bir gülümseme sunmuştu ona.
"Hadi ama," deyip dudaklarını büzdü. Jisung'un kucağından kalkıp koltuğa otururken "Markete git," diye devam etti. "Çikolata al, sevgilim."
Jisung, ayağa kalktığında Minho da hızla ayağa kalkmış ve koşar adımlarla odasına ilerlemişti. Jisung'un cüzdanından para alıp salona geri dönmüş ve paraya ona uzatmıştı.
"İstediğin başka bir şey var mı?"
"Aslında evet." Minho derin bir nefes alıp dudaklarını yalamış ve Jisung'a doğru yaklaşmıştı. "Gitmeden önce beni öper misin?"
Jisung, önündeki bedenin belinden tutup kendine doğru çekmiş ve dudaklarını birleştirmişti. Minho'nun önde duran üst dudağını dişleri arasına aldığında Minho da onun alt dudağı ile uğraşmaya başlamıştı.
Uzun bir öpücüğün ardından geri çekilip nefeslerini düzene sokmaya çalışmışlardı. Jisung son kez Minho'nun dudaklarına küçük bir öpücük kondurmuş ve saçlarını karıştırarak çıkış kapısına doğru ilerlemişti.
Minho onu yolcu ettikten sonra kapıyı kapatmış ve derin bir nefes almıştı. Jisung, içindeki korkuyu yenmeye çalışarak iki sokak ötede olan markete doğru ilerlemeye başlamıştı.
...
Diğer bölüm final~