-15-

413 16 8
                                    

3. Kişi Ağzından

 Genç kadın, her sabah yaptığı gibi uyanır uyanmaz telefonunu eline almıştı. Saate bakmak için siyah ekranı açtığında, gördüğü bildirimlerle kaşlarımı çattı. Yavaş bir şekilde dirseklerinin üzerine çıkarken bir yandan söyleniyordu. "Sabah sabah hayırdır inşallah." Yeni uyanmışlığın sersemliği üzerinde mesajları okumaya başladı. Dudaklarındaki gülümseye engel olmayarak ayağa kalktı. Saçını başını düzeltirken bir yandan söyleniyordu. 

"Deli kız sabahın 5'inde üşenmemiş buraya gelmiş. Süprizi ne ki acaba?"Daha fazla kendini bekletmemek adına hemen kapıya çıktı. İlk önce boş boş etrafa bakındı, etrafta bir şey bulamayınca sinirle kapıyı kapattı. Kırgınlığı iliklerine kadar hissediyordu, dudak büzdü genç kadın. Söylenmeye başlarken arkadaşının bakkala gittiğini bile çözememişti. "Hah! Süprizmiş (!) birde heyecanlanıyorum. Hata bende ama iki şarkı sözüne yumuş yumuş oldum. O Almina'nın bende çekeceği çok şey var çok!" Homurdanmaları bitince, sessiz eve şaşkınlıkla baktı kadın arkadaşının yokluğunu daha yeni anlamıştı.

 Yağız, bakkaldan aldığı kahvaltılıklarla eve gelmişti. Fakat ne kapının yanındaki hediyeye ne de içeriden gelen sinirle söylenen Buse'nin boğuk sesine anlam veremedi. Yerdeki kutuyu eline alıp kapıyı açtı. İçeri girip arkadaşına seslendiğinde yanına gelmesini bekledi. Çatık kaşlarla ona bakan kıza ve sorusuna cevap vermemişti "Nerdeydin sen?" Bir şey yapmamış olsa bile korkudan yutkundu genç adam. Şirince gülümsemeye çalışarak elinde tuttuğu kutuyu kaldırdı "Kapının önünde buldum bunu, seninle ilgisi olabilir mi?" dedi sakince. Genç kadın merakla arkadaşının elindeki kutuya bakarken aklına gelen ihtimâlle hemen çekip aldı. Koşarak odasına giderken "Ben odamdayım." diye bağırdı. Yağız hâlâ üzerinde olan korkuya anlam veremezken, daha yeni ne olduğunun ya da kutunun içinde ne olduğunu umursamadı. Gözlerini devirip mutfağa geçti, zirâ açlıktan ölebilirdi.

 Buse kutuyu incelerken gülümsüyordu. Tabii az önce söyledikleri havaya karışıp bulut olmuş, belki de bir kuş tarafından delinip geçmişti. Beyaz kutuyu açarken heyecandan alt dudağını yemeye başladı. Yutkundu, yutkundu ve yavaşça kutuyu açtı. Karşısında gördüğü şey çok güzeldi... Yavaşça ellerinin arasına aldı kolyeyi. Parıldayan küçük aya baktı, altındaki küçük çiçeğe baktı. Çok hoşuna gitmişti. Çok zarif gelmişti gözüne. Hemen bir fotoğrafını çekip instagrama attı. Oradan görsün, beklenmedik anında karşısına çıksın ,istemişti genç kadın. Fakat sabahlara kadar uyumayıp mesaj bekleyen Almina'dan bi'haberdi. Kolyeyi boynuna takıp hiç çıkarmayacağına dair söz verdi kendince. Her şey çok hızlı, çok yeni olmuştu. Ama kimin umrundaydı ki? İki kız da çok mutluydu, mümkünse öyle de kalmak istiyorlardı. 


543 beğenme               bu gönderi yorumlara kapatılmıştır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

543 beğenme               bu gönderi yorumlara kapatılmıştır.

busedmr2: Yakamoz güzelin sana teşekkür ediyor. Teşekkür ederim...💙

*****

Bölümü hiç ama HİÇ beğenmedim. Öylesine yazdım gibi bir şey oldu slwödşwçsşsç. Öptüm güzellerim bayyy💜

Bu arada kolye de pek güzel keşke alanım olsa :d

Send Photos | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin