Bölüm 1~

287 18 35
                                    

Saat gece 3 civarı. Balkonuma çadırımı kurdum ve içine girmeden önce annemlerin doğum günümde hediye aldıkları felenkop ile gökyüzünü izliyorum.

"Yıldızların lideri, savaşçı yıldız... savaşçı yıldızın bebeği bebek yıldız... uzak yıldıza aşık olan üzgün yıldız" diye mırıldanıyordum.

Sandalyemin yanındaki masada duran telefonum titrediğinde bu saatte kimden mesaj gelebilir ki diye düşünerek açtım telefonu.

Bilinmeyen Numara: Üzgün yıldızına bir merhaba yok mu

Ne olduğunu sorgulayamadan bir mesaj daha geldi.

Bilinmeyen Numara: Gökyüzündeyim Lena. Ama parlamadığım için beni göremiyorsun.

Telefonu kapatıp geri masaya bıraktım. Kalbim deli gibi atıyordu. Eminim heyecandan yanaklarım da kızarmıştı.

Yavaş yavaş nefesimi düzene soktum ve çadırıma girdim.

Küçükken de olduğu gibi hemen uyku beni etkisi altına almıştı.

~
Bölüm 1: Bana parlamayı öğret
*Yıldızların lideri*

"Lena... hadi güzel kızım kalk..." annemin sesi kulaklarıma dolarken yavaş yavaş araladım gözlerimi.

"Efendim." dedim esneyerek.

"İzmir yengenler uçaktan inmiş tatlım en fazla 2 saate gelmiş olurlar."

"Tamam kalkıyorum" diye mırıldandım ve çadırımın fermuarını açtım.

Balkonuma vuran güneş ile gülümsedim ve masadan telefonumu alarak odama geçtim.

Dolabımdan açık kot pantolon ve üzerinde ingilizce birşeyler yazan sarı bir tişört giyindim. Odamdaki banyomda ellerimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı taradım ve salık bıraktım.

Telefonumu alarak odamdan çıktım ve merdivenlerden aşağıya indim.

Babam ve dedem dışarıya doğru çıkıyorlardı. Annem ve babaannem de mutfakta olmalıydı diye düşünerek mutfağa daldım.

Tahmin ettiğim gibi mutfaktalardı.

"Günaydın!" Diye mırıldandım heyecanla.

"Günaydın kızım."

"Günaydın eşek sıpası!"

Kendime bir bardak su doldurup hemen kafama diktim.

"Neye yardım edeyim?" Dediğimde annem korkuyla bana baktı.

"Allah korusun kızım yardım etme sen. Geçen gün bize yumurta kırmaya çalışırken kabuk yedirmiştin..."

"Hamur yoğuruyorsunuz zaten." ellerimi yıkadım ve onların yanına gidip hamurdan bir parça aldım.

"Kızım sen 2 katı hamur aldın. Bak pişmez o." annem elimden hamurumu alıp ikiye böldü.

"Bu ne hamuru?"

"Poğaça hamuru." Annemler hamurlarına poğaça şekli verirken ben de önümdeki hamura yıldız şekli vermeye çalışıyordum.

Birkaç dakika sonunda ilk yıldız şeklimi tamamladım ve el çırptım.

"Ta ta tam! İşte yıldız şekli yaptım."

"Ve sen bunu yapana kadar da biz bütün hamurları bitirdik." dedi babaannem.

"Ben bunu Yıldız'a hazırladım zaten." ellerimi yıkadım ve pencerenin kenarına oturarak gelip gelmediklerine bakıyordum.

Evin bahçesine siyah bir araba park ettiğinde heyecanla koşarak evden çıktım.

FELENKOPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin