Bölüm 2~

167 15 74
                                    

BN: Bir yıldız kaydı

BN: Belki bir gün ben de kayarım

BN: Ama parlamayı öğrenmem gerek. Bana parlamayı öğret yıldızların lideri...

~

Bölüm 2: Bulutlardan Hikayeler
*Üzgün ve sönük*

"Lena abla... benim uykum geldi" telefonumu kapatıp Yıldız'a döndüm.

"Çadırda uyumak ister misin?"

Heyecanla başını salladı "Eveet."

Onu içini pirinç ışıklarla aydınlattığım çadırıma soktum ve uyumasını bekledim.

O uyuduğunda saat henüz erken olduğu için felenkopla gökyüzünü izledim.

İzlemeye devam ettiğim sırada balkonun kapısı hafifçe tıklatıldı. Kafamı kapıya çevirdiğimde İzmir yengemi gördüm.

"Yıldız nerede?"

Başımla çadırı gösterdim. Çadırın fermuarınından Yıldız'a baktı ve yanımdaki sandalyeye oturdu.

"Yıldız'ı götürmemi ister misin?"

"Eğer üşümezse kalabilir."

"Üşümez."

Yanağımdan bir makas alıp odamdan çıktığında ellerimi masaya uzattım ve ritim tutturmaya çalıştım.

O sırada elimin üzerine tutulan kırmızı lazer ile kaşlarım çatıldı. Lazerin geldiği yönde kimseyi göremesemde lazer telefonumun üzerinde hareket ediyordu.

Telefonumu açtım ve mesajlara girdim.

BN: Gündüzleri güneşten daha çok parlıyorsun, geceleri yıldızlara nasıl parlamaları gerektiğini gösteriyorsun

BN: Üzgün ve sönük yıldızına da yön göster

L: Hmmm

L: Ama sen de bana kim olduğunu söyleyeceksin

BN: Zamanı geldiğinde söyleyeceğim

L: :(

Yazıyor... Yazıyor... Çevrimiçi...

Telefonu masaya bırakıp felenkopuma döndüm. Felenkopu üzgün yıldıza doğru çevirdim ve sadece onu izledim.

Saate bakmadan Yıldız'ın yanına uzandığımda hemen uykuya dalmıştım.

"Lena... gece yatmıyorsun sonra uyanmıyorsun. LENA!"

"Ama anne" Dedim ters dönerek.

"Hadi kalk."

Oflayarak çadırdan çıktım ve odama girdim.

"Anneye oflanmaz!" Annem odamdan çıktığında üstüme kırmızı bir elbise giydim. Saçlarımı at kuyruğu yaptım ve odamdan çıktım.

Kahvaltıya oturduğumda herkes kendi hallerindeydi. Tabağıma göstermelik birşeyler koyup hızla bitirdim.

"Birşey yemedin?" Babaannemin ilgili sorusuna yanaklarından öperek cevap verdim.

"Aç değildim."

"Sen yine zayıflamaya mı çalışıyorsun?" Dedi gözlerini kısarak.

Minicik haklı olabilirdi. Ama minicik. Kum tanesinin kadar.

"Yoo ihtiyacım yok ki. Ben zaten zayıfım..."

Odama döndüm ve okumak için bir kitap alıp bahçeye çıktım.

FELENKOPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin