BAŞLANGIÇ Bölüm 1

33.8K 660 106
                                    

Her zamanki gibi sabahın sekizinde uyandım. Gece hangi saatte yatsam bu saatte uyanıyordum. Tipik bir Adana güneşi vardı. Bugün okul saat 9.30' da başlıyordu ve benim en geç 8. 50 de çıkmam lazımdı. Neyse ki ev arkadaşlarım bu saatte işte oluyorlardı. Sade bir kahvaltı yapıp evden çıktım. Durağa kadar kulaklıkla yürürken birden aklıma Servet geldi ve çıktı. Artık sadece aklıma geliyor ve hiç bir şey hissettirmeden gidiyordu. Eskisi kadar ağlatmadan, özletmeden... Bunun iyi olup olmadığına karar veremiyordum. Aşk hem bu kadar güzel hem bu kadar berbat nasıl hissettirebilirdi? Bazen iyi ki onu sevmişim diyorum en azından bana aşkın ne olduğunu öğretmiş oldu. Birini kendinden çok sevmeyi... Kimse seni öyle sevmese de sen sevince anlıyordun: öyle bir duygu varmış, sevgi bu kadar büyüyebiliyormuş, özlem kalbinden bir şey kopacak dereceye gelebiliyormuş diyorsun. Diğer yandan iyi ki unutmuşum seni diyorum Güzel Adam yoksa hala bana kalbimin yarısı yokmuş gibi hissettirecek, her şarkıda seni bulacak aniden aklıma gelip onu seninle alıp götürecektin.

Sınıfım tipiz erkeklerle doluydu okul ise yakışıklı kaynıyordu. Üniversite sonuçta. Ama biri vardı ki onun yakışıklı olmasına ihtiyacı yoktu. Onu ilk gördüğümden beri beğenmiştim. Tam bir üniversiteliydi. Tamamen olmasa da yüzünün çoğunu dolduran sakalı, şekilli saçları ve uyumlu tarz kıyafetleri... Neden bu kadar tatlı buluyordum onu? Okulun en yakışıklısı olmadığı kesindi. Allah'ım yalvarırım bu aşk olmasın. Yanımdan geçerken ona bakmadan edemedim. Umursamadı bile. Onu sadece adını bildiğim birine benzetiyordum. Önemsiz biriydi ama benziyorlardı işte. Tabiî ki benimki daha yakışıklıydı. İnsan onu görünce yüzüne dokunmak istiyordu. Tabi eğer benim gibiyse dokunmak isteyen; yüzüne bile bakamazdı. En azından ben. Bu durumdan nefret ediyordum.

Öğle arası danışmaya bir şey sormak için gittiğimde içerideki koltukta arkadaşlarıyla oturuyordu. Erkek tarzıyla bacak bacak üstüne atmış, Önünde telefonu ifadesizce onunla uğraşıyordu, Arkadaşlarının sohbetinden de haberiz değildi ama. Arada başını kaldırıp etrafa bakarken göz göze geldik. Tabii ki onu inceleyecektim. İlk defa uzaktan da ola yüzünü ve onu baştan aşağı inceliyordum. Dağınık ve biraz kıvırcık açları, bembeyaz teni, düzenli sakalı ve uyumlu kıyafetleri. Gözleri hep şaşkın bakıyordu, sanki sadece şaşkınlık ve kararlı ifadeleri oluşurmuş gibiydi gözlerinde. Tekrar göz göze geldik, sanırım gözleri kahverengiydi. Bu bakışmadan sonra bir açıklama yapmam gerekiyordu. Danışmana teşekkür ettim ve onun yanına fişek hızıyla gittim. Bendeki cesarete bak hele. Kendime şaştım. Ne diyeceğimden bile emin değildim.

-Pardon adın neydi? Arkadaşları anında beni fark etmişlerdi ama o bir kaç saniye gecikti, yüzüne zor bakıyordum. Kaçmak istedim. Şaşkın bakıştıktan sonra;

-Ali, diyebildi. Ses tonu çok güzeldi ya. Bu ismi severdim. Her insana yakışmazdı.

-Pardon birine benzettim kusura bakma dedim ve gittim. Kendime inanamadım, neden korkmuştum ki? Ne kadar aptalım, bu muydu yani dedim içimden.

Sonraki pazartesi uykusuz bir şekilde otobüste okula gidiyordum. Saat yine 9 gibiydi ve ben uykumu gerçekten alamamıştım. Ali'yle ilk konuşmamdan sonra kendime çok kızdım. Keşke sohbeti ilerletseydim dedim, bunu yapabilirdim biliyordum. Arkadaş bile olabilirdik ama benim tonlarca arkadaşım vardı, bir samimiyetsiz arkadaşlık daha istemiyordum. Bu yüzden canım sıkkındı, Önüme baktığım yoktu. Wattpad' deki kitabıma gömülmüştüm. Bir ara nerede olduğumu anlamak için başımı kaldırdığımda onu gördüm. Cam kenarındaydım, orta kapının iki arkası. Kitap okumayı bıraktım. Yanıma otursun diye tam namaz kılmaya başlayacakken oturdu. İlk defa ona bu kadar yakındım. Bu sefer tamam dedim :)

GÜZEL ADAM (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin