17.BÖLÜM

1.4K 89 145
                                    

     Telefonu açtım:
    "-Hey Kirishima!"
    "-Selam."
    "-Nasılsın? Umarım çok iyisindir. Yarınki partiden haberin var mı?"
    "-Ne? Hayır , haberim yoktu. "
    "-Şimdi haberin olduğuna göre, yarın 20.00'de sana göndereceğim konuma gel. "
    "-Ne partisi, ne konumu? Hiçbir şey anlamadım. "
    "-Bak, bir parti düzenledik ve sadece bizim sınıftaki erkekleri davet ettik. Bu yüzden sen de davetlisin. Çok eğlenceli olacak. Gelecek misin?"
    "-Sınıftaki tüm erkekler geliyor mu?"
    "-Büyük ihtimalle evet. Geliyorsun değil mi?"
    "-Düşüneceğim. Sen konumu gönder. Görüşürüz. "
    "-Görüşürüz. Lütfen gel."

     Ben bir şey söylemeden telefonu kapattı. Parti benim için önemli değildi. Ama Bakugou'yu görmek için çok iyi bir  fırsattı. Midoriya'yı aradım:
      "-Kirishima?"
      "-Midoriya yine mi ağladın sen?"
      "-H-hayır... Be-belki."
      "-Neden kendini bu kadar üzüyorsun? Ayrıca madem kötüydün neden bana iyi olduğunu söyledin? "
      "-Se-seni me-mesgul etmek is-istemedim."
      "-Ya lütfen ağlama. Hem ben senin en yakın arkadaşın değil miyim? Hani yalan söylemek yoktu?"
      "-Öyle ama..."
      "-Aması yok. Yanına gelmemi ister misin?"
      "-Hayır, seni yeterince yordum zaten."
      "-Saçmalama. Hey, bak ne diyeceğim. Bu gece bizde kalsana."
      "-Ne?"
      "-Buraya gel ve bu gece burda kal. Hem  sen daha iyi hissedersin hem de partiyi konuşuruz. Partiden haberin var değil mi? "
      "-Evet var."
      "-E hadi gel o zaman. Acele et. Bekliyorum."
       Telefonu kapattım ve Midoriya'yı beklemeye başladım. Yaklaşık bir saat sonra geldi. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Odama gittiğimizde ona sıkıca sarıldım.
       "-Kirishima. İyiki varsın. Senin yanında olmak çok iyi hissettiriyor."
       "-Aynı şey senin için de geçerli. Ama lütfen kendini üzme. "
       Elimle gözyaşlarını sildim.
       "-Onun seni bu kadar üzmeye hakkı yok. Kimsenin hakkı yok. Ayrıca sen daha iyilerine layıksın. Eminim o da yaptığı hatanın farkına varacak. Sadece zamana bırak.
        Gülümsedi.
        "-Partide ne giyeceksin? Kesin Kacchan'da gelecek."
        "Biliyorum. Ama hiçbir fikrim yok. Ya sen?"
        "-Beni boş ver sen. Etkilemek istediğim kimse yok. Todoroki gelmez zaten."
        "-Belki gelir. Sonuçta partiye o da davetli. En iyisi hazırlanalım."

    Mineta'nın ağzından;

       "-Sero, bütün erkekleri davet ettin mi?"
       "-Herkesi davet ettim. Ama bazıları gelemeyebilirmiş."
       "-Kirishima geliyor mu?"
       "-Neden özellikle onu sordun ki?:
       "-Bir nedeni yok. Herkesi tek tek soracaktım. Eee geliyor mu?"
       "-Kesin bir şey söylemedi ama büyük ihtimalle gelir."
        "-Güzel...Yani ne kadar kalabalık olursak o kadar eğlenceli olur."
        "-Aynen öyle. "
        "-O zaman partide görüşürüz."
        "-Görüşürüz. "
        Telefonu kapatıp bana heyecanla bakan Denki'ye döndüm.
         "-Ne oldu? Sero ne dedi? Kirishima geliyor muymuş? Söylesene be adam!"
         "-Sakin ol biraz. Fazla abartıyorsun bence."
         "-Mineta, ölmek ister misin? Hem de hiçbir kızla öpüşmeden?"
         "-Ne?! Tabii ki hayır."
         "-O zaman uzatmadan şöyle şunu! Kirishima geliyor mu?"
         "-Sero'ya kesin bir şey söylememiş.  Ama Sero geleceğini düşünüyor. "
         "-Ya gelmezse?"
         "-Gelecek Denki. Sen partide ne yapacağını düşün. Kirishima yakışıklı çocuk. Eminim çoğu kişi ondan hoşlanıyordur. Mesela Mina. Çocuğu yiyecekmiş gibi bakıyor, sürekli onunla konuşmaya çalışıyor. Tabii en büyük tehdit Mina değil. "
         "-N-ne? En büyük tehdit kim peki?"
          Korktuğu her halinden belli oluyordu. Ona ilk defa acıyarak baktım. Birini bu şekilde sevmesi normal değildi. Hele de o kişi bir erkekse...
         "-En büyük tehdit İzuku tabii ki. Ne kadar yakın olduklarını görmüyor musun? Şuan sevgili olduklarını sanmam ama elini çabuk tutmazsan onu tamamen kaybedersin."
         "-Mineta bana yardım etmen lâzım. Onu kaybedemem."
         "-Tamam tamam. Kes şunu. Bu kadar duygusallık midemi bulandırıyor. Elimden geleni yapacağım işte. "
        Denki hızlıca bana sarıldı.
        "Teşekkür ederim dostum. Sen benim bu dünyadaki en yakın arkadaşımsın. "

      Eheheheh selammmsss. Nasılsınız ? Umarım iyisinizdir. Uzun süredir bölüm yazamıyordum. Sizi biraz fazla beklettim sanırım. Özür dilerim:(. Bundan sonra daha hızlı yazmaya çalışacağım. Her neyse bölüm uzunluğu ideal olmuş mu? Biraz daha uzun yazmamı ister misiniz? Yorumlara yazın ehehehe. Ha bir de şey bu kitap bittikten sonra BillDip kitabı yazmak istiyorum. Aranızda bu shipi bilen var mı? Yani Esrarengiz Kasaba izliyor musunuz? Bu aralar çok fazla Esrarengiz kasaba izliyorum ve BillDip aşığıyım. Eğer içinizde BillDip seven varsa yazmaya şimdiden başlayabilirim ndmzmsmsmsm. Neyse neyse. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Hepinizi çok seviyorum muahhh😘😘😘   
  

AŞK-I BNHAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin