6

86 19 0
                                    

(26 Aralık 2019)

Bilinmeyen Numara: Bugün her zaman beraber gittiğimiz parka gittim, Jimin-ah.

Ilk başlarda her şey normaldi.

Insanlar sohbet ederek gülüşürken çok mutlu görünüyorlardı.

Ve yine bu güzel havadan nefret ettim.

Ama sonra bir şey oldu...

Minik bir çocuk koşarak yanıma geldi.

Önce ne olduğunu anlayamadım.

Fakat sonradan ağladığını fark edince içimi endişe kapladı.

Ona ne olduğunu sorduğumda hıçkırıkları arasından bana cevap veremedi.

Birkaç dakika sonra ağlaması dindiğinde, kaybolduğunu ve annesini bulamadığını söyledi.

Beraber annesini en son gördüğü yere gittik ama annesi hiçbir yerde yoktu.

Birkaç sokak boyunca elimi tutarak korkudan bırakamayan minicik bir çocukla annesini aradık, ama saatlerce aramamıza rağmen onu bulamadık.

Minik çocuk tıpkı sana benziyordu, Jimin.

O kadar tatlı ve masum bakıyordu ki ağlamak istedim.

Nihayet günün sonunda annesini bulduk.

Telefon görüşmesi yapmak için olduğu yerden ayrılmış ve acelesi olunca çocuğunu unutup gitmiş.

Bunu anlattığında hayretler içindeydim.

Bir anne nasıl çocuğunu unutabilir?

Ne kadar da kötü biri.

Uhm...

Acaba bizim minik bir çocuğumuz olsa nasıl olurdu?

Eminim ona ikimiz beraber çok iyi bakardık.

Evlatlık olarak alsak bile sıcacık bir yuvaya sahip olma fikri çok hoş olurdu.

Ama...

Daha fazla bu düşüncelere ve kurduğum imkansız hayallere dayanamıyorum.

Artık seninle ilgili kurduğum hayallerin sonu hep hüzünle bitiyor ve bu bana acı veriyor.

Herkes bu acının bir süre sonra geçeceğini, bu günleri atlatacağımı ve mutlu olacağımı söylüyor.

Ama ben buna inanmıyorum.

Bu acının geçeceğine inanamıyorum.

Kahretsin, Jimin!

Her gece bunu yapmanın nedenini düşünüyorum ama hala bulamıyorum.

Aptalsın sen!

Koca bir aptal!

Ama ben bu aptala hala deli gibi aşığım ve sonsuza kadar öyle olacağım...

Still With You |•| YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin