Bölüm Adı :
*Kalbimin Köşesindeki Güzel Kız*#Vera - Mutluluk Reklamı
#Lust - Aslında
#Yedinci Ev - Sevsene Beni
#Yedinci Ev - Utanıyorum Halimden
...
"Kızım hadi çık şu yataktan be! Vallaha okulda gerilim kasıyor herkes ya! Alp, Burak ve Kaan bir araya gelmiyor. Düşün Burak ve Kaan!" İmge'nin durum raporu vermesiyle, omuz silktim ve kafamı yastığa gömdüm. Ama yalan değil, deli gibi merak ediyordum!
O gece, arkama bile bakmadan koşmuş ve kendimi eve kapatmıştım. Olanları sindirmem gerekiyordu ve dört gündür sindirim gerçekleştiriyordum!
"İmge git ya!" sistemle söylenmem, yastığa gömdüğüm kafamdan dolayı boğuk çıkmıştı. Biraz daha dursa, beni iknâ edecekti çünkü!
"Seni almadan gitmem!" dedi sitemime, sitemle karşılık vererek. Kafamı hızla kaldırdım ve terden yüzüme yapışmış saçlarımı çektim yüzümden. Sudan çıkmış balık gibiydim gerçekten!
"Olanları sindirme-"
"Ya daha tam olarak birşey bilmiyorsun ki! Bari öğren de, öyle sindir. Herkes bir Alina tutturmuş gidiyor ya!" dedi sinirle, sözümü keserek ve sitemle söylenerek. Göz devirdim.
"Ya öğreneceklerim daha da sarsarsa beni?" dedim, tedirgince alt dudağımı ısırarak. Göz devirdi ellerini sinirle yatağa geçirdi.
"Ya daha kötü ne olabilir aptal! Hem bak konuş, sonra gel. Böyle nereye kadar, sınav haftası da geliyor!" dedi sitemle. Göz devirdim. Haklıydı ama...
"Ama..." o geceki gibi duraksadım. Aslında haklıydı. Daha kötü ne olabilirdi? Sindirmem gereken şeyleri de, tamamen öğrendikten sonra sindirirdim.
"Geliyorum!" dedim, kararlılıkla çenemi yukarı dikerek. Sevinçle kalktı ve ellerini çırptı.
"Oh be!" dedi yakınarak. Alayla gülerek, göz devirdim.
"Bak şimdi kalk giyin. Birlikte gidelim, sen konuşursun, ben de seni yukarıda beklerim. Ama hele bir her zerresini anlatma..." sona doğru dişlerini sıkarak, tehditvari bir tonda söylendi ve işaret parmağını gözüme doğru salladı. Bu sanırım 'oyarım' anlamına geliyordu.
"Tamam," dedim ve yataktan kalktım. İmge odadan çıkarken, ben dolabın karşısına geçtim ve içinden kendime uygun bir şeyler çıkardım. Okulda kalacağımı sanmıyordum, konuşur gelirdim.
Siyah kotumun üzerine, beyaz gömleğimi giyindim ve önünü içeriye soktum. Saçlarımı, dağınık bir topuz yaptım ve rimelimi sürüp, odadan çıktım. İmge, telefonuyla uğraşıyordu, ben gelince kapattı ve gülümseyerek bana döndü. Hayırdır, anlamında göz kırptım.
"Ne? Ha, yok birşey. Öyle geldin ya, ona sevindim." dedi omuz silkerek. Onayladım ve ayakkabılığın yanına gittim. Beyaz converselerimi giyindim ve üzerime birşey almadan, evden çıktım. İmge'de birşey demeden, peşimden ilerledi. Korkuyordum, ama heyecanlıydım da...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Hedef! | Yarı Texting ✔
Short Story| FİNAL OLDU | Alina, kitaplara güvenerek fake hesap açar ama hiçbir şey kitaplardaki gibi olmaz! Tamamen karışır ve kendini başka kişilerle konuşurken bulur. Bakalım beyaz altınlı prensi mi, yoksa balkabağının prensi mi baş rol?(!)