"Jungkook! Bundan da alsak mı? Hem sen çok seversin." Taehyung elindeki karpuz aromalı gazozu gösteriyordu. Benim nelerden hoşlanacağımı bilmesini çok seviyordum. Bu arada söylemiş miydim, ben Taehyung'ı çok seviyorum.
"Olur güzelim,alalım.patlamış mısırın yanında iyi gider."
Taehyung duyduğu kelimeden sonra kafasını aşağı eğdi ve market arabasına doğru yürümeye başladı. Onu durdurup kendime çevirdim. "Tae, ne oldu? Yanlış bir şey mi söyledim?"
Kafasını hızlıca iki yana salladı. "Hayır hayır, şey sadece...-"
"Ne?"
"Sadece senin bana böyle şeyler söylemen kalbimi çok hızlandırıyor."deyip uzaklaşmaya başladı.
Söyledikleri şeyler karşısında ağzım açık kalmıştı. Ben onu heyecanlandırıyordum? Benim yüzümden kalbi hızlı atıyordu?
Hızlıca arkasından koşup yetiştim. "Birkaç yedek kek de al. Hoseok hyung da yesin yazıktır."
Hemen normal haline geri dönmüştü. "Tamam, olur!"
⭒⭒⭒⭒⭒
"Sevgilim, benim Harry Potter'lı tişörtüm sende-"Jimin tişörtünü arar halde Yoongi'nin odasına girdi ve tişörtünü onun üstünde görünce sustu.
Yoongi gülümseyip "Ödünç almıştım, senin kokun beni sakinleştiriyor."dedi.
Bu sözleri Jimin'i gülümsetti ve yanına gelip ona sarıldı. "Sorun değil bebeğim. Ben de zaten senin boxerını ödünç almıştım. İron man'li olan."Jimin kıkırdadı.
"Benim öyle bir boxerım yok-Jimin!" Sözü yarıda kesilmişti çünkü Jimin eşofmanını indirip boxerını göstermişti. Pürüzsüz bacakları ve incecik beliyle Yoongi'yi çok tahrik ediyordu.
Jimin gülüp üstünü toparladı ve odadan çıkarken 'yardım etmeyeceğim, kendi başının çaresine bak' anlamına gelen bir bakış attı.
Yoongi odasındaki tuvalete ilerlerken "bunu sana ödeteceğim Park Jimin!"diye bağırdı.
⭒⭒⭒⭒⭒
"Lan sığırlar yemek hazır!" Jin yemek masasına zaten oturmuş olan Namjoon'a baktı. Namjoon sevgilisine gülümsedi.
Gelen ilk ikili Jimin ve Taehyung'tı. Daha sonra da Hoseok ve Jungkook da geldi. Sadece Yoongi kalmıştı.
"Lan burda yemek hazırlıyorum, yedi kişi besliyorum tek başıma; beyefendi masaya bile gelme zahmetinde bulunmuyor." Jin sinirle diğerlerine baktı.
"Onun tuvalette biraz işi vardı hyung,"dedi Jimin gülerek. "Biz başlayalım."
Yemek boyunca kimse susmak bilmedi. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Zaman zaman, Cindirella'nın ayakkabısı eğer ayağına kusursuz oluyorsa neden ayağından çıktı gibi saçma konular hakkında tartışıyor; bazen de aralarında konuşmaya dalıyorlardı. Yoongi de bu sohbetin arasında onlara katıldı ve Cindirella hakkında fikrini beyan etti.
Taehyung masada biraz durgundu. Jungkook'a kaçak bakışlar atıyor ve hiç susmayan o çocuk sadece yemek yiyordu.
Suskun Taehyung'ı ve ona bakan Jungkook'u fark eden Namjoon Jin'e baktı. O da aynı anda ona baktı. Gülümsediler. Ruh ikizi gibiydiler. Hep aynı şeyi düşünürlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aurora ||Taekook
Fanfiction"Kedicik, çok aşığım sana." "Ben kedicik değil kaplancığım bi kere." [minific] [Taekook&Yoonmin&Namjin] |200717 #763-love| |200721#47-minific| |200723 #14-namjin| |200804 #13-namjin| |200807 #12-namjin| |200812 #11-namjin| |200817 #10-namjin| 🌻