"Sevgilim?"
"Efendim bebeğim?" Namjoon salondaki büyük koltukta doğrulup salonla birleşik olan mutfaktaki Jin'e baktı.
"Sence Kook'la Tae arasında ne var?" Jin çok düşünceli bir şekilde sordu.
"Ne olabilir ki hayatım? Normaller işte."
Jin kaşlarını çattı. "Sadece bana mı öyle geliyor anlamadım. Bugünlerde çok daha... yakınlar sanki."
"Bunu sana düşündüren ne?"
"Taehyung sürekli Kook'un odasında, sürekli Tae'ye yiyecek bir şeyler alıp duruyor, Taehyung ona daha çok sarılmaya ve dizine yatmaya başladı. Hatta geçen gün markete gönderdik ya Kook'u, gideli on dakika olmamıştı daha ama gelince Tae boynuna atlayıp 'seni çok özledim Kookie~' dedi. Bunları sadece ben fark etmiş olamam değil mi?"
Aslında sadece o fark etmemişti. Herkes son günlerde onlarda bir tuhaflık sezmişti. Namjoon yine de onu bozmamak için bir şey demedi.
"Bence kendi hallerine bırakmalıyız hayatım. Sonuçta kavga etmiyorlar ya."
Jin yavaşça kafasını salladı ve arkasını döndü. Namjoon tekrar yerine yerleşirken "ben anlayacağım bu işin aslını."diye fısıldadı kendi kendine.
⭒⭒⭒⭒⭒
"Jimin, Kookie bu akşam hep birlikte oyun oynayalım mı?"
"Ne oynayacağız Tae, çocuk muyuz ya?" Jimin odasından çıkmayı başarmıştı ancak çok huysuzdu.
"Hadi ama! Doğruluk-cesaret falan oynarız. Herkes çok sessiz son günlerde." Tae dizimden kalkıp Jimin, Hoseok ve mutfaktaki Jin hyunga baktı. Benim zaten kabul edeceğimi dizimde yatarken omzunu hafifçe sıkmamdan anlamıştı. Şu an söze girip herkesi ikna edebilirdim ama onun ikna etmeye çalışmasını izlemek hoşuma gidiyordu.
Gerçekten de evde eğlencesine düşkün Tae gibi biri olmasa bu gergin havayı dağıtacak kimse yoktu.
Jin hyung kaşlarını çatarak bize baktı. Daha sonra da kollarını silkip "iyi olur, oynayalım. Akşam yemeğinden sonra."
Tae koşup Jin hyunga sarıldı. Ben farkında olmadan yumruğumu sıkınca Jin hyungla göz göze geldik. Ayrıldıklarında Tae'nin saçını okşayıp onu mutfaktan kışkışladı.
⭒⭒⭒⭒⭒
"Eveet herkes hazır mı?"
Jin hyung elinde cips kaseleriyle salona geldi. Biz çoktan L koltuğun önündeki sehpanın etrafına dizilmiştik. Jimin hyung poposu ağrıdığı için koltuğa yayılmıştı. Yanına da Yoongi oturmuştu. En köşeye de Taehyung... ben de hemen onun dizinin dibine geçip başımı bacağına dayadım. Tae ellerini hemen saçlarıma çıkartınca Namjoon hyungtan şüpheli bir bakış aldık.
"Hadi şu bir an önce bitsin de uyuyayım."
Taehyung sehpanın önünde yerde oturan Hoseok hyunga öldürücü bakışlar attı.
"Seni burada tutan yok, gidip yatabilirsin ama neden buradasın? "
"Bilmem, şimdi yatarsam sıkılırım ben." Hoseok hyung omuz silkti.
"Hadi başlayalım." Jimin hyung huysuz olsa da heyecanlıydı. Böyle şeylere meraklı olan bir diğer kişi de oydu.
Taehyung önümüzdeki şarap şişesini ve küçük shot bardaklarını gösterdi. Ardından kuralları açıklamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aurora ||Taekook
Fanfiction"Kedicik, çok aşığım sana." "Ben kedicik değil kaplancığım bi kere." [minific] [Taekook&Yoonmin&Namjin] |200717 #763-love| |200721#47-minific| |200723 #14-namjin| |200804 #13-namjin| |200807 #12-namjin| |200812 #11-namjin| |200817 #10-namjin| 🌻