MoonReplacesTheSun

330 37 29
                                    

Ay güneşin yerini aldığında,
Hava kararır, gece zorlaştırır görüşü.
Aracın  farları açılır, yolların aydınlanması için her zaman ışığa ihtiyaç vardır.
Işıklarınızı lütfen kapatmayınız.

Bazı anlar olur; soluğunuz kesilir, kalp atımınız hızlanır, diliniz tutulur ve birkaç dakika dış dünyayla olan bağlantınız kesilir. Kyungsoo da aynen o durumdaydı.

Kafasını tam çevirdiği anda esmer oğlanla olan bu yakınlık, onun için fazlasıyla âni olan bir şeydi. Nefesleri birbirine karışırken karşısındakinden gelen yoğun sigara kokusu, bu sefer rahatsız etmiyordu onu. Hoşuna mı gitmişti bu durum? Kyungsoo bilemiyordu, şu an düşünebilecek durumda olduğunu hiç sanmıyordu.

"Şimdi söyle bana, Kyungsoo. Sen bana nasıl bakıyorsun?"

Ve sesli bir yutkunma sesi.

"B-ben" Kyungsoo sesinin titremesine engel olamıyordu. "...Ne demek istiyorsun?"

Kendisine yöneltilen bu soruyla derin bir iç çekerken geriye çekildi, Jongin.

Kyungsoo ise kendine gelmeye çalışırken şaşkın bakışlarla eşyalarını toplayan oğlanı izliyordu.

"Nereye gidiyorsun?"

Jongin, Kyungsoo'nun sorusunu duymamazlıktan gelirken çantasını sırtına takıp çıkışa doğru yürümeye başladı.

Ve bu sefer ise arkada kalan Kyungsoo olmuştu.

...

"Kyungsoo, sen misin?"

Irene mutfaktan seslenirken Kyungsoo da yorgun bir şekilde eve giriş yaptı. Çantasını bir kenara fırlatırken kız arkadaşı çoktan dibinde bitmişti bile.

"Gelmişsin." Joohyun minnetle sırıtıyordu. "Hoş geldin."

Kyungsoo donuk bakışlarla Joohyun'u inceledikten sonra söylediklerini umursamadan odasına attı kendisini.

Yorgun hissediyordu fakat fiziksel bir yorgunluk değildi bu, ruhsaldı. İçinde bir şeyler kıpır kıpırdı, bugünkü olanlar onu fazlasıyla meraklandırmıştı ve merakı hâlâ capcanlıydı. Jongin ile konuşmak istiyordu ve bu isteğini kendi kendine kabullenmişti artık. Aslına bakılacak olursa Kyungsoo birçok şeyi içten içe kabullenmişti.

Kendini sırt üstü yatağa bırakırken gözü komidinde telefonuna takılmıştı Kyungsoo'nun. Aklına gelen fikirle gözünü tekrardan boş tavana çevirirken düşündü,

Mesaj atmalı mıyım, diye mırıldandı.

Aslında istiyordu, hem de çok istiyordu fakat asıl sorun karşı tarafın ne düşüneceği idi. Kyungsoo yanlış algılanmak istemiyordu, daha doğrusu arkasından gülünmesini istemiyordu. Çünkü onun için birinin peşinden koşmak gülünç bir şeydi. Ya Jongin de gülünç olduğunu düşünüyorsa?

Ama atmazsa da içi içini yiyecekti. Tıpkı şu anda olduğu gibi.

Kyungsoo kararsızlıkla ısırdı alt dudağını. Jongin'in numarası kendisinde kayıtlı değildi fakat Joohyun'da olduğuna da emindi.

Uyuşuk hareketlerle doğrulup çıktı odadan, Kyungsoo.

"Joohyun!" pürüzlü sesiyle seslendi koridorda.

Birkaç saniye beklemesine rağmen odalardan herhangi bir karşılık gelmeyince salona adımlamıştı.

"Joohyun, burada mı-"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 07, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ride It | KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin