Helrien #3

100 6 0
                                    


Gözleri yola odaklanmış, elleri ise direksiyonda ritim tutan Greyjey'in yorgunluğu, göz altı morluklarından belli oluyordu. Son iki haftamız, tüm yaz tatilini boş geçiren bizlere göre fazlasıyla tempoluydu. 


Evi ilk görmeye gittiğimiz gün, salon için L koltuk almış ve gerekli olan birkaç eşyayı aradan çıkarmıştık. Diğer eşyaları yerleştireceğimiz günlerin geleceğini bilmeden, o günün çok yorucu olduğunu düşünmüştük.

 
İki haftada tam olarak altı kere gidip gelmiş, temizliği halletmiş, eve gerekli olan tüm eşyaları alıp yerleştirmiş, ihtiyaçların çoğunu tamamlamıştık.


Geriye sadece yurttan çıkış işlemlerini halletmek kalmıştı, bugün yine erkenden yola çıkmış yurttaki eşyalarımızı almaya ve işlemleri halletmeye gidiyorduk.


:;:;:;:;:;:;:;:;:;:;


"Tamam mıyız?"


Bagajın kapağını kapatıp derin bir nefes verdikten sonra konuşan Greyjey'in yorulduğunu anlamıştım. Hava sıcaktı, erken uyanmıştık ve şu an açtık.


Yurttan çıkış işlemlerini halletmek ve eşyalarımızı almak için sabahın erken saatlerinde yola çıkıp iki günlüğüne teyzemlerin arabasıyla gelmiştik.


Greyjey şoför koltuğuna geçtiğinde bir daha görmek istemediğim yurdumda son kez göz gezdirdim. Odamın penceresine baktığım canım(!) oda arkadaşlarıma bir veda etmeden gitmenin ayıp olacağı aklıma gelmişti.


Arabayı çalıştıran Greyjey'i durdurdum.

"Jeyjey beş dakikaya geliyorum. Şimdi çalıştırma."


Hızlı adımlarla binaya girdim. Yaz tatilinde olduğumuz için yurt bomboştu ve bu benim işime geliyor, aklıma gelen veda hediyesi gülümseme neden oluyordu.


Odama girince seri bir şekilde çevreme bakındım ve tahmin ettiğim gibi üçününde masasında kendilerinin artık işine yaramadığını düşündüğü için yanlarında götürmedikleri makyaj malzemeleri doluydu.


Kırmızıyı ruju elime alıp şaheserime başladım.


Küçük bir uğraştan sonra üçünün de dolabına yazdığım şiir gibi cümlelere baktım.


"ÇOK SEVGİLİ ODA ARKADAŞLARIM, NASIL BİR KARMA SAYESİNDE SİZİNLE TANIŞTIM BİLMİYORUM FAKAT ÜÇÜNÜZ İLE AYNI ODADA KALACAĞIMA YILANLARLA DOLU BİR ODADA BİR SENEMİ GEÇİRMEYİ TERCİH EDERDİM. EN AZINDAN SİNSİ OLDUKLARINI GİZLEMEZLERDİ."


Gülümsüyordum, bu hediye beni çok mutlu etmişti. Her ihtimale karşın küçük bir dipnot da eklemeliydim.


"SİZE BIRAKTIĞIM BU GÜZEL VEDA MEKTUBUMUN BİRİLERİYLE PAYLAŞILMASI BENİ ÜZER BİRİCİK ARKADAŞLARIM VE ÜZÜLÜRSEM ODANIN İÇİNDE SİGARA İÇERKEN ÇEKİLEN BİRKAÇ GÜZEL POZUNUZU PAYLAŞMAK İSTEYEBİLİRİM. KENDİNİZE İYİ BAKIN."


İşte şimdi istediğim mesajı vermiştim.Fotoğraf olayı koskoca bir blöftü ama anlayacak kadar zeki olmadıklarına emindim. 


Elimdeki ruju odanın bir kenarına fırlattıktan sonra şaheserimin fotoğrafını çektim ve ayaklarım popoma vura vura arabanın yolunu tuttum.


"Ne yaptın?"


Greyjey arabayı çalıştırırken suratımda eşsiz bir gülümseme vardı. Radyoya uzanırken konuştum.


"Bir şeyler atıştıralım, göstereceğim. Şimdi müzik dinleyelim."


;:;:;:;:;:;:;:;:;:;:;:;:;:;:;:;

ASWIUM//WONHO-DAEHYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin