Greyjey #4

10 4 0
                                    

Karanlık odamda, uyku ile uyanıklık arasında mekik dokurken koridordan gelen Helrien'in çığlığı yataktan kalkmama sebep olmuştu. Hızlı adımlarla giriş kapısına ulaştığımda karşılaştığım manzarayı algılamam birkaç saniyemi almıştı.

Wonho, kapı önüne yığılan Dae'nin kolundan tutup kaldırmaya çalışırken, Helrien ağlamaklı bir ifade ile burnundan soluyan Tae'nin koluna sarılmış, bir yandan da onu geriye doğru çekiştiriyordu.

Dördü de yanlarına geldiğimi fark edemeyecek kadar şaşkınken, Daehyun hızlı hareketlerle yalpalayarak Tae'ye doğru hamle yapmaya yeltenmişti. Refleks olarak öne atılmamdan dolayı Tae yerine bana doğru gelen yumruk ve Helrien'in bilmem kaçıncı çığlığı, Wonho'nun kardeşini şiddetle geriye çekip duvara yaslamasıyla kesilmişti.

"Sana kendine gel dedim!"

Dae'nin suratına indirdiği yumruğun ardından bağıran Wonho'nun sesi, açık kapıdan dolayı tüm apartmanda yankılanmıştı.

Ne ara belime sarıldığını anlamadığım Taehyung beni çekiştirirken, Dae'nin hala çırpınması sesimi yükseltmeme sebep olmuştu.

"İlk günden çıkardığınız rezillik yeter, götür şunu buradan."

Wonho sinirli gözlerini gözlerime değdirdikten sonra, Dae'yi tişörtünün yakasından tutup çekerek odasına doğru götürdü.

"İyi misin?"

Helrien endişeyle beni seyrederken, Taehyung çenemi ve darbe aldığım yanağımı inceliyordu.

Sakin bir ses tonuyla cevap verdim.

"İyiyim, fazla sarhoş zaten kolunu zor kaldırdığına eminim."

Helrien hala endişeli gözlerle bakarken Tae çatık kaşları ile sesli bir nefes verdi.

"Kızlar benim aklım burada kalacak şimdi. Bize gelseniz daha iyi olacak sanırım?"

Daehyun kendine gelene kadar evde kalasım yoktu. Tae'nin fikrini kabul ettikten sonra  Helrien'e baktığımda o da aynı fikirde olduğunu belirtip onayladı. Helrien eve girmek istemediği için direkt arabaya gidince, hızlıca ikimizin de birkaç parça eşyasını sırt çantama doldurup, Wonho'ya kısaca haber verdikten sonra arabaya doğru yol aldım.

Tae'nin siniri geçmemiş gibi görünüyordü, yan profiline baktığımda çatık kaşlarından bunu rahatça anlayabilmiştim. Hızla nefes alıp verirken direksiyonu sıkıca kavradı ve göz ucuyla kısaca Helrien'i süzdü. Bakışlarım Helrien'e kaydığında kafasını cama yaslamış sessizce yolu izliyordu. Hala tam olarak ne olduğunu anlayamamıştım ve merakıma yenik düşüp sessizliği bozarak konuştum.

"Sorun tam olarak ne, biri beni aydınlatabilir mi?"

Taehyung sert bir nefes vererek cevaplarken gözümü yoldan ayırmadan sessizce dinledim.

"O herif  körkütük sarhoş olmuş, olur olmaz konuşuyordu ve gereken cevabı da aldı. Fazla kurcalamaya gerek yok. Yeterince keyfimiz kaçtı zaten, hatırlamak bile istemiyorum."

Detayları daha sonra Helrien'den öğrenirim diye düşünerek onayladığımı belirten bir ses çıkarıp Tae'lerin evine gidene kadar yolu izlemeye devam ettim.

Eve girdiğimizde üçümüzü birden süzen Jimin şaşkın bir şekilde konuştu.

"Suratınız neden beş karış, neler oluyor?"

Taehyung Jimin'i geçiştirmek için bir şeyler söylerken Jungkook'un elini çenemde hissettim. Hafifçe başımı yukarı kaldırıp yakından yanağımı incelemeye başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 04, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ASWIUM//WONHO-DAEHYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin