shoyo 🍊
elindeki market poşetlerini mutfağa bırakıp salondaki ikili koltuğa kendini bıraktı. marketteki adamı hâlâ atlatamıyordu. belli ki gördüğüne laf atan bir sorunludan başkası değildi. bir daha görmeyeceğini umarak mutfağa döndü ve poşetlerin birinden puding ve kek aldı. oldukça acıkmıştı ve bu öğlen yemeğiydi.
pudingi eline aldığında içindekiler kısmına bakmaya başladı istemsizce.
şeker, mısır nişastası, kakao tozu, bitter çikolata parçaları (% 4,35) (şeker, kakao yağı, kakao kitlesi, emülgatör (soya lesitini), yemeklik tuz, aroma verici...
kelimenin tam anlamıyla tadı kaçmıştı. pudingi önündeki sehpaya koyup hazır keki eline aldı. yüzünü buruşturarak onun da içindekiler kısmına baktı.
buğday unu, şeker, yumurta, bitkisel yağ, glikoz şurubu, fruktoz şurubu, peynir altı suyu tozu, nem tutucu, gliserol, tuz, kabartıcı, aromalar, kıvam artırıcı, asitliği düzenleyici, bitter çikolata, modifiye nişasta, kakao, fındık püresi, mono ve digliseridlerin laktik asit esterleri...
ağzı açık bir şekilde içindekiler kısmını okurken marketteki deli adama biraz da olsun hak vermişti. burada yazanlarının büyük kısmının ne olduğunu bile bilmiyordu. tereddüt etti ve yemek istemedi bir an. fakat karnının guruldamasıyla ve evinde başka bir şansı olmadığını fark edince umursamadı ve ikisini de yedi. "upuzun zamandır bunlarla besleniyorum, şimdiye kadar bir şey olmadı zaten." diye düşündü ve kendi kendini rahatlattı.
tobio 🥑
saat beşe geliyordu. ilk olarak akşam yemeğini hazırlayacaktı. akşam yemeğini her gün bu saatte yerdi çünkü altıdan sonra su, sade kahve ve çay dışında bir şey tüketmiyordu.
yağsız ızgara balık ve salatasını hazırlarken yapması gerekenleri düşünüyordu. yemekten sonra dışarı çıkacak, akşam yürüyüşünü yapacaktı. her gün en az on bin adım atmak gerekliydi çünkü. eve geldikten sonra sıcak bir duş alacaktı. (akşamları sıcak, sabahları soğuk duş alır.) sonrasında bitki çayını içip onda yatacaktı. sabah her zamanki gibi altıda kalkacaktı. sekiz saat uyku gerekliydi ve vücudun kendini yenilemesi için uykuda olması gereken saatler on bir ve dört arasıydı. sabahları erken kalkmak ise insanın gün içinde daha dinç olmasını sağlardı.
planını gözden geçirdi ve aklına yarın saat ondaki iş mülakatı geldi. herhangi bir hazırlık yapmasına gerek yoktu çünkü soruları bilmiyordu. ama kendine güveniyordu, yarın işe girecekti ve resmi olarak diyetisyen olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
orange trees ⎯ kagehina
Fanfictobio yeni mezun, takıntılı bir diyetisyendir. shoyo da sağlıklı bir yaşam tarzından çok uzak bir üniversite öğrencisi.