Başka dünyadan, Başka bir çağdan çağrılan Yakışıklı karakterimiz ilginç bir dünyaya ayak basar. Klişe oyun sistemlerine benzer bir şeye sahiptir fakat sistemde gözükmeyen bazı güç ve yetenekleri de vardır.
Kendisi sırlar ile dolu bir dünyaya ayak b...
Kahvaltıdan sonra. Joker kral Leon dan Elf Sınırına giden taşıma büyüsünü kullama izni istedi. En baştan burada kalma sebebi bu taşıma büyüsünü öğrenmesiydi.
Azura ve Amatist çoktan gitmişlerdi. Elf sınırının bulmacası daha zordu. Bir çeşit labirent idi. Jokerin sahip olduğu ama hikaye boyunca hiç kullanmadığı "Sis" yeteneğinin büyü halkaları ile yapılan bir düzenekle bir benzeri yaratılmıştı. İçine girenlerin yön ve zaman kavramlarını yitirmesini sağlıyordu. Üstelik sis olmadan bile yol zaten oldukça zor bir Labirent idi.
Yapay "Sis" den korunmak için bir kaç büyü düzeneği kullandı. Uzun zaman önce kendisinin "Tüketici" adını verdiği bir tür tuhaf cadı ırkının gücünden esinlenerek yarattığı "Sömürü" tekniğini kullandı.
Tüketiciler: Aslında Cadılardı. Ama vücutlarında kendi manalarını üretemeyen bir anormallik vardı. Bu kusuru da düğer büyü ve büyülü eserlerdeki manayı emerek kapatıyorlardı.
Öte yandan Joker bu yeteneği buradaki sis düzeneği gibi tuzaklardan kurtulmak için kullanıyordu. Sis söndüğünde ilerlerken çıkışta efsanelerdeki minatorlardan gördü.
(Joker) "Theseus gibi uykusunda öldüremem sanırım... Bir dakika. Bu gerçek değil. O baltaya mühürlenmiş bir Ruh mu? Yani baltayı kapmayı başarırsam Engelden kurtulurum."
Joker yüzüğünden kılıcını çıkartırken birden karşısındaki ruha işe yarayacağından şüphe duyarak bir sarı kart attı.
Büyük bir şansla işe yaradı. Sonra manasını kılıca aktarıp Baltaya mühürlenmiş ruhun balta tutan kolunu kesti. Balta yere düşerken Joker baltayı aldı. Sonrasında
(Sistem) "Elf sınırı bulmacasını çöcdünüz. +350 dp İçerisinde ruh mühürlü bir silah edindiniz +500 dp Seviye Dörde ulaştı. Ödller: Kırk altın +5hp +5mp Rastgele eşya. Rastgele Eşya; Ast Çağırma Taşı.
Kullanıcı. Ele geçirdiğiniz "Savaş Baltası" sizin işinize yaramayacağını düşünüyorum. Seçenekler arasında onu sistme satmak yada takas yapmak var. Ne düşünürsünüz?"
(Joker) "Sistem elinde hiç ay taşı var mı? Ve karşılığında elimdeki Güneş taşı kadar Ay taşı istesem geriye ne kadar para eder?"
(Sistem) "Sahip olunan mevcut Güneş taşı kadar Ay taşı alınırsa geriye Elli beyaz altın(500 altın) kalır. Kullanıcı size uygun mu?"
Jokerin o an aklına dank etti. Eğer Sisteme bir şeyler satıyorsa o zaman bunu sistemden alan da olmalıydı değil mi? Bu da bu dünyada bu "Sistemi" kullanan başkaları olduğunu yada en azından bu sistem ile bağlantılı başka bir sistemin daha olduğu anlamına geliyordu.
Şimdiki bilgi birikimi ile daha fazla düşünmenin sadece karın ağrısı olacağını fark eden Joker daha fazla uğraşmayıp bu şeyleri kafasının uzak bir köşesinde bulunan halının altına süpürdü.
Norayı kucağına aldı. Tam Bosferatu formuna döndü. Hesapları doğru ise bu formda Baş kentin tam olarak Kapısının dibine gitmeleri lazımdı.
Geçitten geçtiler ve karşılarında 100 metre ileride devasa sayılacak bir şehir vardı. Kendileride bir köprünün başındalardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
