Bir kaç gün boyunca dümdüz ilerlediler. Burası gerekten çorak topraklardı. O kadar ki karşılarına hayvan bile çıkmamıştı. Neyse ki Joker Liz için hayvan kendisi ve Lorenzo içinde kan ayarlamıştı.
Bir süre hareket ettikten sonra ileride yüksek bir bina ve büyük bir kalabalık gördüler. Bir kaç dakika ilerledikleri zaman o kalabalıktan kendilerine doğru dev bir ateş topu yük sek hızla geliyordu. Şu anda Mükemmel bir savunma yapması imkansızdı. En mantıklısını seçip Lizi önden sardı. Lizi koruyacaktı.
Bu sırada üzgünce kafasını çevirdiği zaman Lorenzonun mızrağını bıraktığını ve ateş topunu karşılamaya hazırlandığını gördü.
Ateş topu kritik bir alana geldiği zaman dikkatli bakıldığı zaman yavaşladığını ve küçüldüğünü görebilirsin. Ateş topu Lorenzoya değmeden Lorenzo tarafından emilip yok oldu.
(Joker) "Bu... Sömürü tekniği mi?... Hayır o bir "Tüketici""
Diye kendi kendine mırıldandı. Daha sonra Lorenzoya
(Joker) "Demek bir tüketicisin. Yani bu Sömürü tekniğim bu dünyada da işe yarayabilir demek oluyor. Bana küçük bir Ateş topu gönder hemen denemem lazım"
Bu sırada Lorenzonun ısı sebebi ile yanan kısımları normale dönmüştü bile.
Lorenzo büyülü sözlerini söyledi ve küçük bir ateş topunu Jokere gönderdi.
Joker sol elini kaldırdı, ateş topuna yöneltti ve "Sömürü Çalış" dedi.
Gerçekten de sömürü çalışmıştı. Ateş topundaki mana Jokere akmıştı.
(Joker) "Bu "Tüketiciler" den esinlendiğim bir teknik. Genellikle büyülü kap yada kafesleri yok etmek için kullanırım. Bu dünyada da işe yarayacağını hiç düşünmemiştim."
Tüketiciler özel bir anormali ile doğan kişilerdi. Yetenekleri sayesinde İçinde Büyü yada Mana olan her şeyden onu emebilirler ve kendileri kullanabilirdi. Ama mana emdikten sonra kullanmak için kısa süreleri oluyordu. Bir saat sonra vücut emdiği manayı yavaşça özgür bırakmaya başlardı.
Bunu fark eden joker Lorenzo içinde bir mana bilekliği yapma kararı aldı. Böylece emdiği manayı bilekliğe aktarabilir ve orada muhafaza edebilirdi.
Jokere gelince onun tekniği biraz daha özeldi. Sömürü ile emdiği mana vücudu tarafından doğruca bulunduğu alandaki doğaya aktarılıyordu. Böylece hem bitki ve hayvanların doğal ortamının bereketi artıyor hemde bu dünyada dışarıdaki mana biraz biraz artıyordu. Yani Jokere mana emmenin tek getirisi karşısındaki büyüyü yok edebilmesi idi.
Joker yüzüğünden Bükreyi çıkardı. Karşıdakiler artık ölüydü. Kendisine ve arkadaşlarına saldırma hatasını yapmışlardı.
Kılıcını iyice kavradığı zaman kanatlarını açtı ve gök yüzüne yükseldi. Kanatlarını hızla çırptı. İlerlemesi yavaş gelincede Kan Turbosunu kullandı. Her ne kadar çok az doldurmuş olsa da.
Son hız canlı topluluğuna ilerliyordu. Topluluktakiler de Jokeri fark etmişlerdi.
Orada insanlar, Hayvanımsılar, Elf ve Kara elfler, Birde cüce olduklarını tahmin ettiği kısa sakallı, geniş cüsseli kişiler vardı.
Hepsinin önüne indiğinde
(Joker) "Az önceki ateş topunu kim attı?"
(İnsan topluluğunun lideri) "Kimsin sen?"
(Joker) "Az önceki ateş topunu kim attı?"
(Hayvanımsı topluluğunun lideri) "Ne istiyorsun?"
(Joker) "Az önceki ateş topunu kim attı? Dedim!"
O sırada elflerden biri Jokerin elindeki Kılıcı fark etti.
(Elf) "O kara Prensin kılıcı değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
An A Vampire Story(Bir Vampir Hikayesi)
FantasyBaşka dünyadan, Başka bir çağdan çağrılan Yakışıklı karakterimiz ilginç bir dünyaya ayak basar. Klişe oyun sistemlerine benzer bir şeye sahiptir fakat sistemde gözükmeyen bazı güç ve yetenekleri de vardır. Kendisi sırlar ile dolu bir dünyaya ayak b...
