Ceset

5 0 0
                                    

Sabahın ilk ışıkları kasabayı aydınlatırken olaydan habersiz olan evin hizmetçisi beyi uyandırmak için yatak odasına doğru gidiyordu. Kahvaltı tek kişilik hazırlanmıştı. Evin hanımı iki gün önce beyefendiyle ateşli bir kavga etmiş ve evi terk etmişti. Evin beyi ardından bile gitmemiş,gazetesini okumaya devam etmişti.
Hizmetçi tam kapıyı tıklatacakken kapının altından sızan kan çığlık atmasına sebep oldu. Evin bahçıvanı bahçeden sesi duydu ve hizmetçinin sesinin geldiği yere doğru koştu. O da gelip kanı görünce yüzü kireç gibi oldu ve kapıyı açmaya çalıştı ancak kapının ardında bir şey vardı sanki. Kapıda hafif bir aralık oluşturup içeriye göz atınca beyefendinin yanındaki kan gölüyle birlikte yerde yattığını gördüler.
Dehşete düşmüş gibiydiler. İçeri girmek için bir kere daha kapıyı zorladılar. Aralık genişleyince hızlıca içeri girdiler ve beyin yaşayıp yaşamadığını kontrol ettiler. Ölmüş olduğunu fark edince hizmetçi bayıldı. Bahçıvan hizmetçiyi tutmaya çalışırken aşçıya seslendi.

Olay tüm kasabaya bir anda yayıldı. Zengin beyin cinayete kurban gitmesi halkı şok etmişti ama hiç kimse bu olaya üzülmemişti. Çünkü beyefendi çok kötü bir insandı. Zengin bir insan olmasına rağmen çok cimriydi. Şu güne kadar yardım ettiği tek bir insan yoktu. Ancak konu karıya kıza gelince tüm parasına saçardı onlara. Gamsızdı. Kibirliydi. Yani düşmanı çoktu ama bu kasabadan birinin bu cesarete sahip olması çok şaşırtıcıydı. Korkusuz o kişi daha şimdiden merak konusu olmuştu.

Aradan üç saat geçmişti. Beyin eşine ve en yakın arkadaşına haber gönderilmişti ve gelmelerine az bir süre kala hizmetçi uyanmıştı. Üç saat baygın kalmıştı ve şimdi de ağlama krizine girmişti. Hıçkırıkları eşliğinde beyefendinin ceseti yatağına kaldırıldı. Bahçıvanın ve aşçının bu hatası katilin lehineydi. Ama bunu orada bilecek yoktu. Bir delili yok ettiklerinden habersizdiler.
Ev artık boydan boya kan kokuyordu. Temizlemek gerekiyordu ama hizmetçinin parmağını kıpırdatacak hali bile yoktu. Temizlememe kararı aldılar ve hanımı beklemeye başladılar.

Hanımın içeriye ağıtlarla girmesi yürek dağlayıcı bir andı. Dövünüyor,gözyaşlarını ipek mendiline siliyor, kendine kızıyordu onu yalnız bıraktığı için. Ama eşinin aksine yakın arkadaşı tepkisizdi. Ne üzülüyor ne de seviniyordu. Sanki bir şeylerden önceden haberdarmış gibiydi.

Ceseti artık görmek istemiyorlardı. Çünkü gördüklerinde mideleri bulanıyordu. Ev halkı ondan kurtulmak istiyordu. Bir an önce savcının gelmesini bekliyorlardı. 8 saat olmuştu beyefendi bulunalı. Bulunduktan sonra eşine,en yakın arkadaşına ve kasaba yetkililerine haber verilmişti. Haberci döndükten sonra bir savcı gönderileceğini bildirmişti bahçıvana. Ama hala ne gelen vardı ne de giden. Hafiften bir koku yayılmıştı ortama. Kan kokusu zaten vardı bir de bu eklenince koku azap verici bir hale dönüşmüştü.
Hanım ve hizmetçi dışarıya bahçeye çıkarılmıştı. Bahçıvan ve aşçı evi havalandırıyordu. En yakın arkadaş ise yatak odasında gözlerini bir dakika bile kırpmadan doğrudan cesete bakıyordu. Bahçıvan arkadaştan şüphelenmişti. Çünkü tek bir damla gözyaşı dökmemişti. Ayrıca bir şeyler bildiğini düşünüyordu. Tam o sırada arkadaşı bağırmaya başladı:

"Aptalsın aptal. Sana yapma dedim. Bir gün tecavüz,bir gün deney. Kim bilir hangisi kıydı sana? Şu haline bak......"

Arkadaşı daha fazla kendini tutamadı ve hıçkırıklarla ağlamaya başladı.

Sevgi DeneyiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin