Dua Lipa - Blow Your Mind MCND - Hey You Target - Beautiful G Dragon - Without You
●●●●●●●●
İYİ OKUMALAR😘
🔗🔗🔗🔗
"Ya felix abini bana ayarlasan ne olur sanki" seungmin'in yalvarışlarını duyduğumda test kitabından başımı kaldırıp onlara baktım "bak kanka seni severim ama canımı daha çok severim, en son abime birini ayarlamaya çalıştığımda az kalsın dayak yiyordum bir daha öyle bir şey yapmam" Seungmin kaşlarını çatarak "lan piç sen benim biricik sevgilimi kime ayarlamaya kalkıştın" felix gözlerini devirip "ortaokulda bir tane kız gelip yalvardı ağlamaya başlayınca dayanamadım yoksa öyle bişey yapmazdım" seungmin'in gözleri parlarken "bitanem benim demek ki kızlarla ilgilenmiyor, hem o zaman daha küçükmüş belki şimdi sıkıntı çıkarmaz" diye sordu bu sefer "knk ben abimden çok korkuyorum yemin ederim yani ben ayarlayamam sen başka bir yolunu bul" felix'in bahanesi bana da mantıklı gelmişti ama aklımdaki düşünceyi söylemeden edemedim "o zaman sen de ayarlama ama bir araya gelmeleri için bir yol bul " ikisinide bakışları bana dönerken kalemlerimi toplayıp test kitabımı kapattım.
Seungmin merakla "nasıl olucak o iş ?" diye sorduğunda biraz düşünüp "mesela felix gidip chan hyunga bu akşam ki maça seni davet etmesini söylesin" diğer fikrimi ortaya atınca bu sefer felix "peki abim sen çağır banane demiyecek mi?" diye sorduğunda öne eğilip "işte bu kısımda senin oyunculuğun konuşucak felix, ona çağırdığını söyleyip seungmin gelmediği için hiçbiri gelmicek diyip yanlız kalmak istemiyorum ayağına onu çağırması için ikna ediceksin " plan ikisininde hoşuna gitmişti onlar detayları konuşurken banka arkamı yaslayıp etrafı incelemeye başladım.
Yokluğunu yeni hissetmeye başladığımda bizimkilere dönüp "jisung nerde?" diye sordum felix'ten "bir köşede minho hyungla yiyişiyordur " cevabını aldığımda yüzümü ekşittip etrafı inceleme devam ettim. Bahçeye çıkan chan hyungları görünce bizimkilere dönüp "felix şimdi tam sırası git ve göster kendini " dedim.
Felix derin bir nefes alıp ayağa kalktı o hyungların yanına doğru ilerlerken test kitabımın üzerindeki okuma kitabını seungmin'in önüne koydum "meşgul görün..." ayağa kalkıp "... ben gidiyorum yanlız olmanız daha iyi olur" dedikten sonra masanın üzerinden eşyalarımı aldım "kanka çok sağol ya" cümlesini duyduğumda gülümseyip uzaklaştım.Hâlâ beni duyacak bir mesafedeyken arkamı döndüm yumruğumu havaya kaldırıp "fighting" dedim aynı tepkiyi ondan alınca gülümsemem büyümüştü.
Arkamı dönmemle birisine çarpınca olduğum yerde kaldım, çarptığım kişiyi görünce eğilip "özür dilerim hyung önüme bakmıyordum" deyip tekrar doğrulmuştum. Gülümseyerek "önemli değil jeongin benimde pek önüme baktığım söylenemez " dediğinde, gülümsemesine karşılık verip "yinede özür dilerim" dedim. Bir elini omuzuma atarken yüzündeki ifadeyi hiç bozmadan "özür dilemene gerek yok " dedi.
O kadar yakışıklı ki onunla konuşurken ister istemez heycanlanıyorum "Bu akşam ki maça geliyor musun?" Kısa bakışmamızı hyungun bu cümlesi bitirmişti, biraz düşünüp "bilmiyorum hyung daha karar vermedik" dedim. Aslında chan hyung plana uyarsa kesin gidicektik ama bunu söylemeye gerek yok. Elini omuzumdan çekip "seninde orda olup beni desteklemeni çok isterim" dediğinde başımı sallayarak "gelmeye çalışırım" dediğimde aynı ifadeyle "çok sevinirim" dedi.
Küçük bir baş selamı verip yanından geçicekken "jeongin yaşıtlarıma isimleriyle hitap ederken bana neden hyung diyorsun?" sorusunu duyunca cevabını düşündüm ama bir sonuca ulaşamadım "Bir nedeni yok istemsizce olan bir şey bunun farkında bile değildim." cevabını verdim.
Başıyla onaylayıp "bana hyung demeni istemiyorum, ismimle hitap etmeni daha çok isterim" dediğinde gülümseyip "peki o zaman hyunjin" dememle gülümsemesini genişletmişti "ders başlamak üzere gitsem iyi olur" dedim başıyla onaylayıp "tamam o zaman görüşürüz" dedi "görüşürüz hyunjin" gülümseyerek el sallayıp okula doğru ilerledim. Kapıtan içeri girmeden önce oturduğumuz banka baktığımda chan hyung ve seungmin'in konuştuğunu gördüğümde içim rahat bir şekilde içeri girdim.
Sınıfa girip yerime oturdum. Ben, seungmin ve felix aynı sınıftaydık jisung ise yan sınıftaydı yani hyunjin'in sınıfındaydı. Okula erken yazıldığım için neredeyse tüm arkadaşlarım bende büyük.
Normalde de derslerime önem veren biriydim ama seneye son sınıf olacağım için son zamanlarda daha fazla üzerinde duruyorum.
Tek amacım güzel bir ünüversite kazanıp o evden kurtulmak. Ailemle aramda gözle görülen bir sıkıntı yok ama asıl sıkıntı benim cinsel yönelimimi bilmeyen abim ve babamın iğrenç homofobikler olması.
Evde cinsel yönelimimi bilen tek kişi annem onunda öğrenmesi tamamen şans eseriydi. Jisungla telefonda bu konu hakkında konuşurken beni duymuştu zaten daha sonra ise birbirimize sarılarak saatlerce ağlamıştık.
Sınıfa giren seungmin ve felix'i görmek beni bu düşüncelerden uzaklaştırmıştı. İkisi de ön sırama oturup bana döndüler. Seungmin'in bana uzattığı kitabımı alırken söylediği cümle hem onun için hemde kendim için mutlu olmamı sağlamıştı.
"Bu akşam o maça giyoruz, elimizden geldiği kadar destek oluyoruz"
🔗🔗🔗🔗
Aslında bu kitabı daha erken yayınlayacaktım ama bazı sebeplerden dolayı biraz gecikti
Umarım beğenirsiniz
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
