1

22 3 1
                                    





  EYLEM'DEN

Okul çıkışı her zaman gittiğimiz kafeye gitmiştik. Ben, Asel ve Mia yan yana, Chic, Mike ve maalesef Alice ise karşımızda oturuyordu.

''Eylem, Louis neden gelmedi?'' konuştu yine kokarca.

''Ders çalışması gerekiyordu.''

''Hmm, hangi derse çalıştığını tahmin edebiliyorum.'' Bu kız onu duymadığımızı falan mı sanıyordu?

''Pardon duyamadım, bir şey mi dedin Alice?''

''Siparişlerimiz nerde kaldı diye sormuştum.'' Dedi yapmacık bir şekilde.

''Hemen hallediyorum hayatım.'' Hadi ama Chick!

''Bu kız senin sevgiline yürümüyorsa bana da Asel demesinler!'' Asel ve ben Türk'tük ve konuşmalarımızı kimse anlamasın diye bazen Türkçe konuşuyorduk. Tıpkı şuan olduğu gibi.

''Saçmalama istersen Asel!''

''Chic'i sevmediğini hepimiz biliyoruz!''

''Peki neden Chic ile sevgili?''

''Bende bilmiyorum ama yakında çıkar kokusu. Yine de gözün üzerlerinde olsun.''

''Ne!?''

''Her şeye hazırlıklı ol diyorum. Üzülmeni istemem.''

''Peki sayın aşk doktoru!!!''

''Eylem, bak bu kızdan her şey beklenir. Sonra gelip omzumda ağlama.'' dedi ellerimi avuçlarının içine alarak.

''Siz yine ne kaynatıyorsunuz fısır fısır?'' dedi Mike.

''Hiiiç'' dedi Asel.

''Hayatım benim alışverişe çıkmam gerek.'' dedi  Alice telefonunu arka cebine koyarak.

''Tamam beraber gidelim canım?''

''Sen gelme!! Yani bugün antrenmanın vardı yoruldun sen gelme.''

Mia bana yaklaşarak ''Kıyamet mi kopacak acaba?'' dedi kıkırdayarak.

''Tamam hayatım görüşürüz.''

''Toodles!!!'' dedi yanımızdan geçerek.

''Öğğkkk, günde kaç şişe parfüm sıkıyor bu!!!'' dedi Asel. Chic buna göz devirmekle kaldı. Asel'in Alice'e laf sokmalarına alışmıştı artık.

''Benim gitmem gerek çocuklar.'' dedi Asel.

''Nereye?''

''Bir kaç işim var onları halledeceğim.'' Yine bir şeyler karıştırıyor da hadi hayırlısı.

''İyi. Benimde gelmemi ister misin?''

''Yok yok. Ben hallederim. Hadi görüşürüz.''

''Aaa, sanki at koşturuyor arkasından, ne bu acele?''

''Bilmem...''

-------------------------------------------------------

Yaklaşık bir saat kadar oturduktan sonra bizde kalkıp evlerimize dağıldık. Taksi evimizin sokağına girdiğinde Asel beni aradı.

''Eylem sana konum atacağım ve çabucak buraya gelmen lazım. Sakın soru sorma vakit kaybediyoruz.'' O telefonu yüzüme mi kapattı? Konum attığında taksi geldiğimiz yöne doğru yola koyuldu. Yaklaşık 20 dakika sonra Asel'in attığı adrese gelmiştik. Taksi ücretini ödeyip arabadan indim. Alice'in evi değil mi burası? Ayrıca nerede bu kız?

''Pşşttt!!''

''Ödümü koparttın Asel!!!''

''Sessiz ol. Gel buraya.'' deyip beni çekiştirmeye başladı. Oldukça pahalı olan evin arka bahçesine girdiğimizde Asel beni bir camın önüne getirdi.

''Ne oluyor Asel? Burada ne işimiz var?''

''Alice şüpheli bir şekilde kafeden çıktığında merak edip onu takip ettim.''

''Ne!''

''İyi ki de takip etmişim. Seni aramadan önce Louis geldi.''

''Louis'in burada ne işi var ki?''

''Bilmiyorum. Az önce Alice yukarı çıktı. Louis ise içerde oturuyor.''

''Belki ders notlarını almaya gelmiştir.''

''Senden niye istemedi. Hem Alice alışverişe gitmeyecek miydi? Ayrıca o kadar masum olduklarını düşünmüyorum. Senide çağırdım çünkü kendi gözlerinle görmeni istedim. Yoksa bana inanmazdın.'' Asel'in dediklerini düşünürken Alice içeri girdi. Üstündekilerde neydi öyle!!!  Şaka değil mi bu?

''N-nnasıl yani?''

''Eylem hadi gel canım, gidelim buradan.'' Anlaşılan o da bunu beklemiyordu.

''Bırak beni!!! Gerçekleri görmemi istemiyor muydun sen!!'' Delireceğim şimdi! Sevgilim en yakın arkadaşının sevgilisiyle...! Gözyaşlarım önümü görmemi zorlaştırırken Alice'in sevgilimin (!) kucağına oturduğunu gördüm. Histerik bir kahkaha atarken yerden büyük bir taş aldım.

''Eylem ne yap-'' Konuşmasına izin vermeden taşı beni fark etmeleri için cama doğru fırlattım. Cam tuzla buz olurken biricik sevgilim sonunda beni fark etti. Eski sevgilim demeliydim galiba. Louis bana doğru gelirken kahkaha atmaya devam ediyordum.

''E-eylem canım?'' Tam bana dokunacağı sırada sol yanağına doğru bir tokat attım.

''Sakın!!!!!'' Beni aldatmasına rağmen bana canım demeye nasıl cüret ederdi! Sol yanağını  tutarken konuşmaya devam etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''Sakın!!!!!'' Beni aldatmasına rağmen bana canım demeye nasıl cüret ederdi! Sol yanağını  tutarken konuşmaya devam etti.

''Bak açıklayabilirim!'' Söyledikleri üzerine bir kahkaha daha attım.

''Bana açıklama yapmakla yorma kendini. Malum enerji lazım sana!! Bu arda eğlencenizi böldüğüm için çok özür dilerim, bir daha olmaz. Zira bir daha görüşeceğimizi düşünmüyorum.''

Son olarak yanlarından geçerken Alice'in her zaman söylediği şeyi söyledim.

''Toodles!!!!''

__________________________________________________________________

 
Selam!!! İlk kurgumla karşınızdayım.

Kitabıma bir şans verirseniz çook sevinirim. Yazım hataları olursa affola. Düşünceleriniz benim için çok önemli bu yüzden bol bol yorum yaparsanız çok sevinirim.

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.

SEVİLİYORSUNUZ!!!

TOODLES...

SESİNDE AŞK VARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin