Bang Chan kurgusunu okumayıp beni üzmeyin~ :'(
|Felix'den|
"Jisung kızın gönlünü alamayınca camının altına gidip serenat yapmaya kalkmış. Tabi komşular da sesten rahatsız olunca, bunu bizim mahalleye kadar kovalamışlar."
Min Ho'nun anlattığına kahkahalar ile güldüm. Gerizekalı, her yerde başına iş açmayı başarıyordu.
"Akıllanmayacak bu çocuk."
Beni başıyla onaylayıp kafasını yola çevirdi. Ellerimi cebime attım ve sırıtmaya devam ettim. Jisung'ın yaşadığı bu durum onun için sıkıntılı olsa da gülmeden edemiyordum.
"Youra değil mi şu?"
Kafamı kaldırıp karşıdan gelen kıza baktım. Shin'in arkadaşlarından Youra'ydı ve endişeli bir şekilde tek başına ilerliyordu. Bizi henüz fark etmemişti. Shin ve Mina neden yanında yoktu bilmiyorum ama bir sorun olduğu belliydi. Shin'i okuldan almaya gidiyorduk, umarım kötü bir şey yoktur.
Aramızdaki mesafe kapanınca bizi fark edip aniden durdu.
"Youra, iyi misin?"
Min Ho'nun sorusuna başını sallayarak yanıt verdi Youra. Bu sefer ben sordum.
"Neden teksin?"Yutkundu. Bakışları ikimizin arasında gidip geliyordu.
"Min Ho abi... Annen.."Annen lafını duyması ile kaşlarını çattı Min Ho.
"Annen Shin Ji'yi götürdü."Endişe ve telaş bedenimi anında ele geçirirken, elimi onun omzuna koydum odaklanması için.
"Nereye götürdü? Gördün mü?"
"E-emin değilim. Ama eski evlerine giden yoldan ilerlediler."
Min Ho bana döndü. Öfkelendiği her halinden belliydi.
"Sanırım nereye gittiklerini biliyorum. Youra, doğruca eve git tamam mı?"
Youra tekrar başını salladı. Min Ho onun saçlarını okşayıp hızlıca ilerlemeye başladığında peşinden gittim. Biraz yürüdükten sonra bir parka gelmiştik. Bankların birinde oturan Bayan Lee ve Shin Ji direk gözüme çarpmıştı. Yanlarına giderken konuştuklarını duymuştuk.
"Kim bilir, belki Nahee de bir gün normal biri olur. İyileşir."
Bu cümle Min Ho'yu sinirden deliye çevirirken adımlarını hızlandırıp Shin Ji'nin kolundan tutarak onu kaldırdı ve geriye çekti.
"Nahee gayet normal biri, iyileşmesi gereken sensin. Shin'in aklını bulandırma."
Bayan Lee şaşkın bir vaziyette ayağı kalkıp oğluna bakarken Shin'i kendime doğru çekip kulağına fısıldadım.
"Eve gelmeliydin direkt!"
"Birden gelip konuşmak istedi, ne yapayım? Annem o benim."
Sert bakışlarımı ondan çekip konuşan ikiliye çevirdim. Bayan Lee kendini açıklamaya çalışırken Min Ho öfkeli ifadesini sabit tutuyordu ona karşı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Here | Lee Felix
Fanfic"Burdayım güzelim, seninleyim." Hayatımın, oldum olası tuhaflıklardan ibaret olması sebebiyle, sen de tuhaf bir şekilde giriş yapmıştın hayatıma. Öyle ki, ilk karşılaşmamızda pembe bir tavşan kostümü ile neredeyse üzerine düşecek olmam bunu kanıtlam...