I'm Here | Lee Felix

11🍀

|Felix'den|

Shin Ji ile Mina'yı eve gönderdikten sonra hep birlikte büyük çocuk parkındaki üstü kapalı çardakta oturmuş, He Min pezevenkini alt etmenin detaylarını konuşuyorduk. Youra da bize en çok yardımcı olan kişiydi. Çünkü aynı okuldalardı, ve o He Min'i yeterince tanıyordu.

"Şimdi, yarın He Min'i tek başına yakalamamız gerekiyor. Yani Youra, anlat. Çıkışta nasıl gidiyor evine bu çocuk?" (Bang Chan)

"İşimiz biraz zor. Oh He Min gerçekten popüler biri ve arkadaşları yanından eksik olmuyor. Caddeye kadar iki arkadaşı ile birlikte yürüyor, köşeyi dönmeden yolları ayrılıyor."

Milletin içinde çocuğu çekip götüremeyeceğimize göre işimiz gerçekten zordu.

"Bahsettiğin arkadaşları nasıl tipler?"

"Kang Yeo ve Seojun.
Kang Yeo tam bir sumo güreşçisi. İri yarı, böyle anamızı ağlatacak cinsten. Seojun ise tam tersi, çelimsiz. Ama kurnazın önde gideni. Tilkilerin başı desek yeridir."

Hepimiz Youra'nın dediklerine dikkat kesilmişken, Jisung'ın çalan telefonu kulağımı çınlatmıştı.

"Ah! Çalıyorum."

Aramayı yanıtlayarak yanımızdan uzaklaştı. Chan'ın işareti ile arkamıza yaslanıp, beyefendinin konuşmasının bitmesini bekledik. Çok geçmeden geri dönmüştü. Youra da kaldığı yerden devam etti.

"Eğer yanında bu ikili yoksa, He Min gerçekten bir hiç. Sadece derslerine çalışan zekası bile onu yarı yolda bırakır."

Woojin ellerini birbirine vurdu.
"İşte bu. He Min'e giden yol bu ikisinden geçiyor. Önce onları yolumuzdan çekmeliyiz."

Kaşlarımı çatarak "O nasıl olacak?" diye sorduğum soruyu Seungmin cevapladı.

"O ikisinin telefonuna erişebilirsem yapabiliriz. Youra sende numaraları var mı?"

"Yok ama bulurum."

Jong In gülümseyerek onu dürttü.
"Tahmin ettiğim şey mi?"

"Kesinlikle tahmin ettiğin şey."

"Kardeşim o güzel tahminlerinizi bize de mi söyleseniz acaba? Hani beraber plan yapıyoruz falan ya." Changbin'in huysuzlandığında Min Ho aynı şekilde onu onayladı. "Ne yapacaksın?"

"Çok açık değil mi? Çocukların telefonlarını hackleyip bir şekilde başlarına bir şey açıp çıkışta He Min'siz gitmelerini sağlayacak."

Hyunjin bilmiş bir eda ile bize durumu açıkladı. Seungmin'in gerçek bir hacker olduğunu bir anlığına unutmuştum. Ekibin optiği resmen.

"Böylece He Min caddeye çıkmadan onu kıstırabiliriz."

"Öyle de... Ondan sonra ne yapacağız? Bizden küçük birine şiddet uygulayacak halimiz yok, her ne kadar şerefsiz de olsa."

Chan haklıydı. O itin ağzını yüzünü kırmak isteğim oldukça fazlaydı ama bu yine de doğru değildi. Hem her şeyden önce Shin Ji'yi temize çıkarmamız gerekiyordu. Bugün onu ağlarken görmek hiç iyi gelmemişti bana.