"Yukarıdaki müziği açıp öyle okuyalım. Herkese iyi okumalar:)"
"Hayat bizden çok şey gizler, önce güldürür sonra ağlatır, bir zamanlar her şey yolundaydı şimdi ise ölüme yürüyorum âdeta yarım kalmış hayaller, yaşayamayacağım gençliğim hepsi bavulumda.
Gidiyorum durmadan soluklanmadan ilerliyorum sonuma.
Hayatımı altüst edecek olan her şeye habersiz bir şekilde adım atıyorum... "Şaka değil, rüya değil belki bir ihtimal kâbus olabilir ama ben şuan tam da adliyenin önündeydim.
Bir haftadır resmen vicdan azabı çekiyorum.
Her ne kadarda haz etmesem de ölen adamdan içeri lerde bir yerde yüreğim dayanmıyordu.
Bunu ona yapan öz oğluydu üstelik.
Ben babamın ölümünün etkisini hâlâ atamamışken üzerimden biri babsını kendi elleriyle öldürtüyor.
Ne kadarda acınsı bir durum bu böyle. Yazıklar olsun...Telefonumun titremesi ile ilkildim.
"Sakım! "
Özel numaradan gelmişti. Bu özel numaranın sahibi belliydi, Yiğit. Kim olabilirki başka.
Sonra yine özel bir numarada aynı yazı geldi.
Napmaya çalışıyor bu?
Ellerim titredi bir an yağmaya başlayan yağmur beni daha fazla ıslatmadan adliyeye girdim. Ama benim herhangibir delilim yoktu ki napacaktım."Offf"
Kolum biri tarafından sıkıca tutulmuştu.
"Sana denememen gerektiğini söylemiştim. Akılanmışsındır diye düşündüm ama beni yanılttın Hande Kurtoğlu"
Canımı yakıyordu artık, yüzüne acınası bir haldeymiş gibi bakıyordum.
Etrafıma baktıktan sonra sessice konuşmaya başladım.
"O kadar acınası bir haldesin ki kendi babanı öldürtmekte ne ya. Ben kendi babamın hâlâ ölümünü atlatamamışken biri kalkıp... Biri kalkıp babasını öldürtüyor. "
Yiğit sıkıntılı bir nefes verdikten sonra konuşmaya başladı.
"Bilmediğin şeyler var bu yüzden kimseyi suçlayamazsın anladın mı beni! "
"Yiğit! Canımı yakıyorsun çek şu kan kokan ellerini üzerimden! "
Yiğit feci halde sinirlenmişti, öfkesi kulaklarından fışkırıyordu.
"Son redeye gelmeden kes sesini! "
"Susmayacağım hiç bir zaman anladın mı beni! Hiç bir zaman... "
"Öylemi? "
"Evet, şimdi çekil! "
Ve tek hamle ile beni adli şubenin önünde kucağına alan Yiğiti iteklemeye çalıştım ama nafileydi.
Kaya gibiydi işlemiyordu bir şey.
Tek seferde arabanın ön kapısını açtı beni koltuğa bırakıp emniyet kemerini taktı hızla diğer taraftan direksiyonun başına geçip arabayı çalıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASLET/Süveyda
Romance"İçimde kopan fırtınamda ben yanlızım ve sessizce benden uzak gördüğüm her şeyi yaşamaya başladım, yanlız bir sorun vardı çünkü ben hâlâ celladımı tanımamıştım... "