Tüm bunlar , yıllar önce yaşandı. Hala rüya mı? gerçek mi? emin değilim. Başıma gelenlere kimse inanmıyor herkes deli olduğumu düşünüyor. Yaşlandı artık iyice sapıttı hayal görmeye başladı diyorlar, oysaki henüz 51 yaşındayım. Dünya üzerinde benim yaşadıklarımı yaşayan başka bir kadın var mı bilmem fakat hayatım kitaplara hatta filmlere uyarlanacak türden...
Yıl 2000
O unutulmaz günün sabahında, Charles sabah erkenden Çiçekçi dükkanına,elinde poşetler ile geldi. Yemek yapmayı çok severdi .benim gözleri okyanus saçları güneş sevgilim... İsmim Elizabeth. Ama charles bana hep liz diye seslenirdi...
Onu görünce içimde, karnımda oluşan o hissi size asla anlatamam,zaten anlatsam da anlamazsınız o bambaşkaydı. Nazik, kibar, efendi. Mükemmel birisinde olması gereken bütün özellikleri barındırıyordu. Seslendi
"Liz Sevgilim, orda mısın?"
"Burdayım hayatım, Bugün erkencisin." hafif bir gülümseme ile ona doğru koştum. Ellerim çiçekler ile uğraştığım için pisti, buna rağmen onun boynuna sarılıp dudaklarına hafif bir öpücük kondurdum. Altın sarısı saçlarını diğer günlere özenle bugün daha değişik bir şekilde düzenlemişti.Giyiminde de bir değişiklik vardı. Herşey daha özenliydi.Sordum
"bugün mükemmel görünüyorsun özel birşey mi var"
Dudakları hafif bir şekilde aralandı, suratında bir tebessüm belirdi.
"Seninle olan her an'ım özel. Ama madem sordun, hayır bugün özel birşey yok" dedi. Yine de onda bir tuhaflık vardı, heyecanlı görünüyordu. Mutfağa gitti.
Elindeki poşetleri masaya bırakıp tezgah'a ilerledi yemek yapacağını anladım. O yemekle ilgilenirken ben de dükkanın ön tarafına geçip gelecek müşteriler için beklemeye başladım.Çiçekci dükkanım bana babam'dan kalmıştı. 2 yıldır Charles ile işletiyoruz, üniversite'de tanışıp arkadaş olmuştuk. ama daha sonra aramızdakinin arkadaşlıktan fazla olduğunu fark edip sevgili olmaya karar vermiştik. Üst katta dükkan ile birleşik olan dairede beraber yaşıyorduk. Bu dükkana genelde lise'de okuyan genç kızlar geliyordu, Charles'ın cazibesi için... O genç kızları, genç kızlar ise onlar ile ilgilenen erkekleri dükkana çekiyordu böylece dükkanımız güzel bir şekilde ilerliyordu.
İçerden hafifçe güzel kokular gelmeye başlamıştı. Daha sonra Charles üzerinde önlük ile yanıma geldi.
"Hey, liz bugün dükkan ile tek başıma uğraşmak istiyorum. Günlerdir aralıksız dinlenmeden çalışıyorsun. Yukarıya çık biraz dinlen, gece aşağıya gel sana sürprizim var :)"
"Tek başına akşama kadar idare edebileceğinden emin misin?"
"eminim bebeğim,hadi sen dinlen artık"
Dediğini yapmadan önce tekrar ona sarılıp dudaklarından öptüm. Öperken sarıldığım için o an bütün kaslarının kollarımın altında gerildiğini hissettim. Sonra hızlı bir şekilde yukarıya çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev:Kleopatra
Historical FictionCilalanıyor Ruhum, Çöl sağanağında, Damlalar karışmış elmacıklarıma, Kan akıyor Sarayın mermerlerinden. İsmimi haykırıyor en derinlerden.