02.01

233 22 3
                                    

"Hayatımda yaşadığım en yorucu gece.

Beni yoran şeylerin başına ailemi koymaktan hiç çekinmem, beni yoruyorlar. Sözleri, hareketleri, ilgisizlikleri, ideolojileri...

Bu gece insanı yoran başka bir şey de yoktu. Kalp kıran ailelerin birçok kişinin sorunu haline geldiğini tahmin ediyordum zaten.

Ama Yuta Nakamoto bu kişilerden biri değildi. En azından benim için. O müsabakalarda koştururken kenarda şemsiyesiyle bekleyen annesini hep görüyordum. Etüt çıkışları arabayla okulun kapısında bekleyen babasını gıptayla izlerdim. Yuta onları görünce hep gülümserdi ayriyeten.

Bu gece Yuta'nın evine gittiğim. Ayaklarım yarı yolda ters gitmeye başlamıştı ama kendimi sıkmayı başardım. Evlerinin önüne geldiğimde tam zile basacaktım ki içeride kopan kıyameti duydum.

Yuta'nın annesinin tiz sesi sanki yanımdaymış gibi yankılandı kulaklarımda. Yuta lanetler savurup durdu. En sonunda bir şeylerin kırıldığını duydum.
Kötü günler. Kötü günler herkesin başına gelebilir. Kavgalar her zaman olabilir ama bu kavga sesi farklıydı. Çığlık duyuyordum.

Zile basmaya çekindim. Uygunsuz bir zaman olduğunu biliyordum. Aile kavgaları her zaman en kötüsüdür ve bunu çok iyi anlıyorum. Salaklık ettim, utanmadan bir de dinliyordum! Hemen geri dönmek için adım atmıştım ki kapı açıldı.

"Sen kimsin?" İşte sorusu üzerine o kadar utandım ki kalbim atmayı unuttu. Utancımdan arkamı dönemedim. Ben de kalbi atmayan her aptalın yapacağını yaptım.

Kaçtım.

Arkamı dönmeden salgıladığım bütün adrenalinle koşmaya başladım. Eve gelene kadar ya arkamdaysa, diye altı farklı caddeden dolanarak koştum. Ben büyük bir ahmağım.

Kendimi öldürmek için daha iyi bir gün olamaz."

girl meets world | yuta nakamotoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin