"Atlattık mı?"
"Sanırım."
Sırtını duvara yaslayan Kerem yanında nefes nefese kalmış olan Metine kısa bir bakış attıktan sonra, geldikleri yönü incelemeye başlamıştı.
"Onu yenemez misin?"
"Dalga mı geçiyorsun tahmininden daha zayıfım."
"Zayıf mı?"
"Boş ver oyunla alakalı bir şey, şimdi ne yapacağız?"
Duydukları ile birlikte sol elini cebine atan Kerem elin de tuttuğu telefonu cebinden çıkarmıştı, ekranı kaplayan 'Destin Game' oyun daveti ile birlikte Metin duruşunu dikleştirmişti.
"Bunu yapma."
"Neden?"
"Bir kere girdin mi çıkamazsın, yapma."
Metinin uyarısı ile birlikte telefonun ekranını kapayan Kerem, telefonunu tekrar cebine koyduktan sonra sessizce geldikleri yolu izlemeye devam etti.
"Ne bu adam tazı falan mı?"
"Onu daha önce duymuştum."
"Tanıyor musun?"
Keremin sorusu ile birlikte Metin başını hafifçe iki yana sallamıştı, sırtını tekrar duvara yaslayan Metin sessizce bir nefes vermişti.
"Hayır ama kim olduğunu biliyorum, yine de bunu söyleyemem."
"Oyun mu?"
Keremin sorusu ile birlikte Metin başını hafifçe salladığında, Kerem telefonu tekrar cebinden çıkarmıştı. Keremin telefonu çıkarması ile birlikte Metin kaşlarını çatmıştı.
"Biliyor musun Metin, odada ki en tehlikeli kişi sessizce etrafı izleyen kişidir. Buna rağmen eğer kimse önemli bir şey söyleyemezse o adamın ne önemi kalır ki?"
"Yine bir benzetme kullanarak kafamı karıştırma, biliyorsun peşimizde birisi var."
"Hayır bilmiyorum, Odin'in hikayesini bilir misin? Bilgelik nehrinden içmek için tek gözünü feda eden İskandinav Mitolojisinde tanrıların kralı olan adam, o bilgelik için gözünü feda etti."
"Sende huzurunu mu feda edeceksin?"
Metinin sorusu ile birlikte sırıtan Kerem telefonun ekranında ki 'Oyuna Katıl' yazılı tuşun etrafında parmağını gezdiriyordu, yüzünde büyüyen sırıtışı ona tehlikeli bir hal katarken baş parmağı tuşun üzerinde duruyordu.
"Oyun kurallarını bilmiyor olsam da, sanırım normal insanların hayatına etki etmenizi engelleyen bir kural mevcut. Aksi halde o adam evine girmez direk olarak saldırıya geçebilirdi, haksız mıyım?"
"Gözlem gücünden nefret ediyorum."
"Madem oyunu kuralına göre oynamak zorundayız, neden bunu eğlenceli hale getirmeyelim?"
Keremin yüzünde ki sırıtışın büyümesi ile birlikte Metin vücudunu dikleştirmişti, sessizce Keremi izlerken başını hafifçe salladığında Kerem de telefonun ekranında ki 'Oyuna Katıl' tuşunu kısa bir süre inceledi.
Sessizce parmağını tuşun etrafında gezdiren Kerem, yüzünde ki sırıtışın bir gülümsemeye dönüşmesi ile birlikte 'Katıl' tuşuna bastığın da telefonun ekranını kaplayan beyaz ışık ile birlikte gözlerini kapamak zorunda kalmıştı.
Gözlerini tekrar açan Kerem, etrafını kaplayan yıldızlar ile kaplı boşluk ile birlikte sessizce etrafı inceliyordu. Bir anda önünde açılan ekrana bakan Kerem sessizce ekranda yazanları okumaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopatalog
Fantasy"Düşünsene gerçek dünyada geçen bir oyun, kişilerde fantastik güçlerin olduğu, bölge ele geçirme hakkı olan, muhteşem bir oyun. Peki psikopat bir psikologun böyle bir oyunda ki rolü ne olabilir?" Yüzünde ki gülümseme ile birlikte sessizce beklemeye...