Üç soru

40 8 0
                                    


Pembemsi ve eskimeye başlamış duvar kağıtları ile kaplı odanın ortasında üç kişi duruyordu, birisi bir doksan bir boya sahip sırtını kapı pervazına yaslamış. Siyah saçlara ve kahverengi gözlere sahipti, saçları üç numaraya vurulmuştu. 

Bir diğeri bir yetmiş beş civarıydı, kanepede oturuyor önünde duran cep satranç takımını önünde ki sehpaya koymuştu. Kanepede ki gencinde siyah saçları vardı, hafif uzunlukta ki saçları kaşlarına kadar düşüyordu. 

Koyu kahveye yakın göz bebekleri karanlıkta siyaha kaçıyordu, gözlerinde durgun bir ifade varken dudaklarında bir sırıtış mevcuttu. Oturan gencin karşısında da bir taburenin yanında duran gençse bir seksene yakın bir boya sahipti.

Uzun saçları arkaya doğru taranmıştı, açık kahve gözlerinde ki şaşkınlık hissi rahatça anlaşılıyordu. Karşısında ki durgun gözlerden bir an bile bakışlarını çevirmeyen genç, yavaşça yanında ki tabureye oturduğun da karşısında ki genç konuşmaya başladı.

"Bana güvenmemek senin hatan ve bilgi vermemekte, benim kendim öğrene bileceğim bir gerçek ama unutma. Sen yardımcı olmazsan sana güvenmemi bekleme, oyunun bilgi kısmında yazanlara göre düellolarda dövüşmemiz gerektiğini söyleyen bir kural yok.

Bilgiler kısmında düellolar hakkında üç önemli kural var:

Bir: Meydan okuyan kişi, meydan okuduğu kişiden üsttün ise meydan okunan kişi düelloyu kabul etmek zorundadır.

İki: Meydan okuyan kişi oyunu seçme hakkına sahiptir

Üç: Oyunun kuralları meydan okuyan kişi tarafından belirlenir ve kurallar eşit olmak zorundadır.

Bu kurallarda ki gerekli durumlar sağlandığında, rakipler arasında bir onay formu ortaya çıkar iki tarafta bu formu kabul edince düello başlar."

Keremin sözlerine karşılık sessizce bekleyen Metin, derin bir nefes aldıktan sonra yüzüne bir sırıtış yerleştirmişti.

"Dediklerin doğru olsa da bir şeyi gözden kaçırıyorsun, seviyem senden yüksek yani düelloyu kabul etmek zorunda değilim."

"O zaman sana güvenmek gibi bir şansım yok."

Keremin cevabı ile kaşlarını çatan Metin ile birlikte, Kerem ayağa kalktıktan sonra önünde ki sehpanın etrafından dolanarak. Metinin önüne geldikten sonra yavaşça Metinin yakasını düzeltmişti.

"Sana iki seçenek sunacağım Metin, düello teklifimi kabul et ya da beni rehberden sil."

Keremin teklifine karşı dişlerini sıkan Metin, kaşlarını çatsa da sessizce bekliyordu. Keremin sunduğu teklif basitti, eğer kazanırsa Kerem ona güvenecekti ama kaybederse Kereme ihanet etmeyecekti.

Sadece kalıba bakan birisi iki seçenekte de Metinin, Keremin güvenini kazanacağını söyleye bilirdi ancak durum bundan çok farklıydı. Metin kazanırsa kerem ona güvenecekti, Kerem kazanırsa Metin ona ihanet etmeyecekti.

İki durumda da Metin, Keremin yanında durabilirdi ama birinde Keremin emrindeyken birinde Keremin güven duyduğu bir şekilde olacaktı. Sessizce bir nefes alan Metin dudaklarını yaladıktan sonra konuştu.

"Kuralları açıklar mısın?"

Metinin sorusu ile birlikte tekrar kanepeye ilerleyen Kerem, kanepeye oturduktan sonra önünde ki satranç tahtasını dizmeye başlamıştı. Bir dakikanın sonunda hazır olan satranç tahtası ile birlikte Kerem anlatmaya başladı.

"Sen yarattığın o sıvıyı kullanmayacaksın, bende seni yükseltmeyeceğim Enes konuşunda rahat ol seni engellemeyecek. Hamle yapmak için on beş saniyemiz olacak, on beş saniye sonunda hamle yapamazsan mağlup olacaksın. Anlaştık mı?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 03, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PsikopatalogHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin