BÖLÜM 2

183 20 2
                                    

Yine yatağımda uzanmış küflü tavanı izlerken kapının çalışıyla pozisyonumu değiştirmeden tavanı izlemeye devam ettim .İçeriye girenin doktor olduğunu farkedince göz ucuyla ona baktım ve tekrar eski halimi aldım.Doktor bana yaklaşarak : "Bugün nasılsın Hazal ? " diyerek,sorduğu soruya kahkaha atmamı sağladı.Doktor garipseyerek birşeyler söylendi ve bana günlük sorduğu soruları sormaya başladı :"Başın ağrıyor mu ? Kasıklarında ağrı var mı ? İlaçlarını düzenli alıyor musun ? " bunun gibi benim saçma bulduğum onun ise mantıklı bulduğu sorular...Sorulara düzgün cevap vermemem sinirine dokunmuş olmalı ki "Ne halin varsa gör." diyerek kapıyı çarptı ve gitti.Doktorun odadan çıkışıyla yatakta doğruldum ve kendi çabamla sandalyeye oturdum.Sandalyeyi yani o lanet şeyicam kenarına doğru ilerlettim ve kolumu uzatarak kirden toz tutmuş camı açtım.Ne güzeldi..Ağaç ,böcek,çiçek..İnsana huzur veriyordu."HUZUR MU ? " yabancısı olduğum bir kelime ..

Herkezi kaybettim ben.Birşey itiraf edeyim mi ? Kaybettiklerim arasında en çok aklımı özlüyorum ..Yine herşeyi yanlız oluşuma getirmiştim.LANET OLSUN.

Sinirle sandelyemi kapıya yönelttim ve ıssı,korkunç ,yanlız koridorlarda "yürümeye" pardon sandalye üzerinde ilelemeye devam ettim.Etrafı incelemeye başladım,ne tuhaf şu ayakları olan insanlar,birde kendi bacaklarıma baktım yani "yarısı olmayan bacaklarıma !" baktım.Efkarlı bir iç keçirerek koridora sürüklenmeye devam ettim.

Gördüğüm sahneyle içim cız etti.Beynim uyuştu.16 yaşındaki bir genç kız sedyenin üzerinde "BACAKLARIM NERDEE !!" diye acıyla çığlık atıyor arasırada inliyordu.Kendi geçmişim bir film şeridi gibi geçti önümden.Hayretle kızı incelerken sedyenin bana doğru ilerlediğini farketmemle sandalyenin yönünü odama çevirdim ve hızla odama girdim.Dayanamıyorum artık.Göz yaşlarımı tutamayarak ağlamaya başladım.Sol elimle küçük inlemelerimi duyurmamak amacıyla elimi ağzıma bastırdım.Ama ne çaree ??!!!

                                                         ******************

Kendime gelmemi içeriye giren yabancı bir ses sağladı.Kafamı o yöne çevirdiğimde hasta bakıcıları kıyafeti içinde tatlı bir bayanla karşlaştım.Karşımdaki mavi gözlü,sarı arkadan örülmüş beline kadar inen saçlara sahip olan bayan bana doğru ilerleyerek sevecence elini uzattı ve : "Merhaba ! ben yeni hasta bakıcın :))" diyerek suratımdaki tebessümün silinmesini sağlamıştı.Kafamı duvara çevirerek  "Ne var ? " dedim.Aşırı kabaydım.O kadın ise istifini bozmadan gülümsemesini sürdürdü ve bana dahada yaklaşarak "Bugün yemekte bana eşlik edermisinz ? dediğinde şaşırmıştım.Yemek saati gelmişti.evet ama bu kadar tatlı bir şekilde söylemek zorunda değildi..İşini sevmiş olmalıydı.Ama ben yinede kabaca  "Yemekhaneye tek başıma inebiliyorum." dedim.Karşımdaki kadın bir iki adım gerileyerek kaşlarını kaldırdı ve "Ben size yemekhaneye ineceğinizi söylemedim.Benimle yemek yemek istermisiniz diye söyledim" dedi ve kapının arkasında asılı olan şalı alıp omzuma attı ve sandalyenin arkasına geçip beni sürmeye başladığında aval aval ayaklarımı seyrediyordum.Sonra kendime gelerek : "Ne yaptığını sanıyorsun bırak beni!!" sinirlenmeye başlamıştım.Arkamdaki kız aniden durarak beni bıraktı ve önüme geçti mavi gözlerini umutla bana dikti. "Nolur izin ver Hazal !! " gözlerimi yumarak başımı onaylarcasına hareket ettirdim ve başımı öne eğdim.

Hastaneden çıktığımızda kendimi son 5-6 yıldır hissetmediğim kadar garip hissettim.Bu garipliğimi belli etmiş olmalıyım ki ,adını bilmediğim hasta bakıcı bana "Hiçbir şeyin yolunda gitmediği bir yoldasın farkındayım ama biraz mutluluk senin de hakkın" dedi ve beni beyaz bir forda sürdü.Arabanın yanına geldiğimizde çekinerek ona baktım ve gözlerinin içi gülüyordu resmen.Bu kadar iyi olan ne ? Neyse beni arabaya bindirdiğinde ,beni kalabalık bir yere götürmemesini umut ederek kendimi kısa süreliğine uykuya bıraktım.

                                                                    ****************************

Araba yavaşladığında irkilerek kendime geldim.Etrafa göz gezdirdiğimde kız tekerlekli sandalyeyi açıyordu sonra benim kapımı açarak "Hadi !" dedi.Sonra nazikçe belimden kavrayarak,sandalyeye binmeme yardım etti.Son 10 yıldır ilk defa ilgi görüyordum....Bu kızda bir şeyler vardı annemden sonra ilk defa bu kadar ilgi görüyordum..Arabadan indiğimizde havadaki soğuk tenime çarptığında küçük bir şekilde irkildim.Sahil kenarında küçük kafeye doğru ilerlediğimizde içimde bir rahatlama hissettim çünkü kalabalık ortamlarda dikkat  çektiğim için bundan büyük rahatsızlık duyuyorm.Kafeye girdiğimizde cam kenarında bir masaya oturduk.Kız bana dönüp gülümseyerek:"Ben Çiğdem" dedi.Ardından kafamı onaylarcasına salladım .Araya koca bir sessizlik girince bundan rahatsız olarak konuşmayı başlatmayı denedim.(!)

-Bu yaptıklarının nedeni yada amacı var mı ?

-Sadece iyi biriyim.

-Şu kaliteli insan rolleriniz yok mu ona bitiyorum,

Bunun üzerine çiğdem hiçbir şey söylemeyerek kafasını garsona çevirdi.Bir şeyler ısmarlayarak bana yöneldi ve bu sefer sessizliği bozan onun sesi oldu.

-Şu dünyada seni herşeyinle kabul edecek kim var ?

-KİMSE.

-Ben varım.

-Artık sayılı zaman değil,mühebbet yanlızlığım.

-Anlamadım ?

-Beni rahat bırak.

-Nedenn ?

-Benim hayatım böyle başladı böyle bitecek 

-Olaya iyi yönden baksan ?

-Olaya iyi yönden bakacak olursak hayal kırıklıklarından oluşan bir koleksiyon sahibiyim.Bana felsefe yapmayı kes.

-Bu kadar kötümser olmak zorunda değilsin..

-Kusura bak !!! ,ben böyleyim

-Sen kendini kendi gözünde bitirmişsin.

-Olması gerektiği gibi .

-Saçmalamayı kes

-Öyle değil mi bir gün ölmek için hergün yaşıyoruz.

Bu son sözüm üzerine masada büyük bir sessizlik oluştu.İkimizde yemeklerimize odaklanmıştık.Yemekler bitince Çiğdem hesabı ödeyerek benim yanıma yaklaştı ve beni dışarıya çıkardı.

                                         *******************************

Hastahanenin önüne geldiğimizde somurtarak tüm bu yaptıkları için Çiğdem 'e :

-Her şey için çok teşekkür ederim  ^^

-Artık bana alışsan iyi olur ,dedi ve sandalyemi odaya sürdü.

Odaya girdiğimizde suratımı buruşturarak yatağımı gösterdim beni yatırması için.Beni yatağıma yatırıp hiçbir şey söylemeden odadan çıktı.İşte yine kalmıştık hislerimle başbaşa yanlızlığım aklıma gelince karnıma ağrılar saplanıyordu.Annem olsa belki başımda durup dua ederdi,belki göz yaşı dökerdi,belki bana sımsıkı sarılırdı..AMA YOK..

Onun hayatımda olmayışı bile var olmamam için bir sebep.11 yaşımdayken 8 yaşındaki küçük erkek kardeşim vardı birde acaba şuan nerede ? 17 yaşında olsa gerek ona dair tek hatırladığım şey isminin Emir olmasıydı.SADECE BU...

BAZEN ELİNDEKİLERİ KAYBEDERSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin