Gecenin tüm karanlığı İstanbul'u esir alırken ruhu her zamanki gibi İstanbul'un kör sokaklarında dolaşıyordu.Attığı her adım ruhundakaki yaraları kanatmaya yetiyordu. Kulaklarına dolan bir çığlık sesi adımlarının son bulmasına neden oldu.
Semaya bıraktığı derin bir nefesle sesin geldiği sokağa doğru ağır ağır yürümeye başladı.
Kanayan bedeni değil ruhuydu.
Genç kadın, boğazından tırmanan acı bir tatla kaşlarını çattı. Midesi bulanıyordu karşılaştığı manzaradan.
Sokağın sonunda bir kaç adamın elinde çırpınan kadını görünce bir an geçmişini anımsadı.
Yaşadığı tüm acılar bir iğne ucu gibi, teker teker sallanıyordu yüreğine...
Düşünmeden edemedi bir an , bunca acıya nasıl göğüs germişti?..
Susarak mı?
Hayır... Her zaman baş göstermeyi bilmesi gerekiyordu.
"Hey!!! Bırakın lan kızı!"
Küçücük sokakta yankılanan gür sesi kendisini bile şaşırtacak cinstendi.
Farenin Kedinin yemeğinden bir parça alması gibiydi yaşadığı durum.
...........
(Hikaye önce yazılıp sonra düzenlenecektir . Bu yüzden yazın yanlışları ve noktalama işaretlerini lkulanmada hata yapmış olabilirim en az günde bir bölüm gelecektir .)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığıma Hapis
ChickLitRuhunun katili Istanbul . Ruhunun katili . Ya ruhunu saracak ya da kabuk tutmuş yaralarını deşecek . Peki izmir bir kalbe kiracı giderse ne olur? (Wattpad 'ta yazdığım ilk kitap. Bolca yazım hatası içerir. Ön yargısız yaklaşırsanız çok sevinirim.)...