🌵

15 3 0
                                    


Multimedya RÜYA

Şu an güneşin tatlı ışığının yüzüme vurduğunu düşünüyorsanız büyük yanılıyorsunuz. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmurunun altında sırılsıklam olmuş bir şekilde geç kaldığım matematik dersi için koşuyordum. Aslında normalde bu kadar acele etmezdim çünkü bir aydır matematik dersimiz boştu dönem başında Zerrin Hoca hamilelik iznini bizim için bir ay daha ertelemişti. Son sınıf öğrencisiyim ve üniversite sınavı kapımızdaydı, Zerrin Hoca bize her konuda yardımcı olmak için büyük bir çaba harcamıştı ama hamileliği buna daha fazla izin vermemişti. Eşiyle beraber Ankara'ya gidip çocuğunu anne ve babasının yanında doğurma kararı almıştı. Eşi İstanbul Teknik Üniversitesi'nde fizik profesörüydü o da eşi için kısa bir süreliğine izin almıştı ama tekrar iş başı yapacağı zaman eşini yalnız bırakmayıp eşinin anne ve babasının yanında kalmasının daha doğru olacağını düşünmüştü. O zamandan beri matematik dersimiz boş geçiyordu yani ben elimden geldiğince verimli geçirmeye çalışıyordum ama geri kaldığımız konuları göz önünde bulundurunca bir öğretmene ihtiyacımız olduğu aşikârdı.

Pazartesi, salı ve cuma günleri ilk iki dersimiz hep boş geçerdi ve ben şu an cuma günkü dersime geç kalıyordum. Aslında ben normalde daha erken kalkıp ders çalışırdım onun için boş ders dahi olsa her zaman zamanında giderdim okula ama bugün dün gece gördüğüm saçma sapan rüyadan dolayı gece düzgün uyumamış ve sabahta uyanamamıştım. Rüyam çok saçma ve garipti boş bir odadaydım oda sanki cetvelle ikiye ayrılmış bir şekilde ortadan ikiye ayrılmış bir taraf siyah ve bir tarafta beyazdı beyaz kısımda üzerimde kalın askılı siyah düz bir elbise vardı ayaklarımda her zaman evde giydiğim kahverengi tavşanlı peluşlarım vardı. Görünüşe göre bilinç altım her yerde kendini belli etmeyi seviyordu. Siyah tarafta ise beyaz bir sandalyenin üstünde siyah giyinmiş biri duruyordu hayatımda ilk defa gördüğüm biriydi-gördüğüm yerde rüyamdı-ben hala etrafıma bakınıp kapının dahi olmadığı bu odaya nasıl geldiğimi düşünürken sandalyede oturan kişi ayağı kalkıp bana doğru bir adım attı. Boyundan, yapısından ve yürüyüşünden bir erkek olduğu belli oluyordu ama nedense yüzünü bir türlü seçemiyordum yüzü hep bir bulanıklık içerisindeydi. Tam sınırda siyah ve beyazı ayıran sınırda durmuş bana bakıyordu korkmuştum biraz etrafıma bakınıp hâlâ bir kapı arama derdindeydim sonra siyah tarafta duvarda beyaz bir kapı kolu dikkatimi çekti. Şansıma tüküreyim zaten ne bekliyordum ki! Diye söyleniyordum içimden karşımdaki adam hâlâ bana bakıyordu konuşmuyordu, hareket etmiyordu sadece bana bakıyordu. Acaba hızla yanından geçip kapıya koşsam engel olur muydu bana? Diye düşünürken şansımı denemeye karar vermiştim.

Adam bana bakmaya devam ederken aniden koşmaya başladım sınıra tam gelmiş bir adım daha atacakken sertçe bir şeye çarpıp popo üstü çok kötü bir şekilde yere düşmüştüm. Kafamı o kadar kötü çarpmıştım ki rüyada olsa canımın yandığını hissetmiştim. Şaşkın bir şekilde ayağı kalkıp yavaşça elimi sınıra uzattım. Bam! Bir cam! Beni durduran bir cam vardı. Daha sert yokladım her yerini, bir açıklık var mı diye daha uzun gezdim ama yoktu. Ne bir çıkış vardı ne de başka bir kurtuluş yolum. Bu beni daha da korkutuyordu. Sınırda hâlâ duran adamın tam karşısına geçtim her hareketimi sessizce izliyordu. Tam karşısında durup hala bir türlü belirginleşmeyen yüzüne baktım. Ne kadar öyle kaldık bilmiyordum dakikalar, saatler, günler konuşmadan sadece birbirimize bakıyorduk. Sonra beklenmedik bir anda bir adım atıp siyah spor ayakkabılarıyla beyaz alana adım attı. "Lan hani cam vardı." Beni duymamazlıktan gelip siyah alanı gerisinde bırakıp beyaz alana geldi. Arkasından beyaz kapı koluna bakıyordum. O geçtiyse artık bende geçebilirim. Diye düşünürken sesini duydum. Ses tonu beni yerime çivilemeye yetecek kadar sert ve soğuktu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 24, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KORKUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin