❥
Kasıklarımdan yayılan sancı ile yüzümü buruşturarak uyanmıştım. Hamileliğimin beşinci ayı bitmek üzereydi ve karnım büyüdükçe daha da zorlanıyordum.
Yataktan yavaş hareketlerle inerek lavaboya girdim. İşlerimi hallettikten sonra içeriye gidip koltuğa oturduğumda havanın yavaş yavaş kararmaya başladığını fark etmiştim.
Bugün çok yorulduğum için bir öğlen uykusuna yatmıştım ve fazla uyumuş olmalıydım. Hafta bitmek üzereydi ve herhangi bir mektup gelmemişti. Her hafta mektup beklerken o kadar çok heyecanlanıyordum ki bazen Seoyun bile şaşırıyordu bu halime.
Kapımın çalması ile heyecanla büyüdü gözlerim. Kalbim küt küt atarken hızlı adımlarla kapıya yürüdüm ve delikten baktım. Beklediğim kişi gelmişti sonunda. Kapıyı aceleyle açtım ve mektubu alıp postacıyı gönderdikten sonra yeniden salona döndüm.
Ellerim titreye titreye açtım mektubu ve içindeki kağıdı çıkardım. Seokjin'in el yazısını gördüğümde yine her zaman olduğu gibi bir gülümseme yayılmıştı suratıma.
"Benim güzeller güzelim, Manolya'm.
Bugün oldukça özlem duyuyorum sizin için. Şimdi yanımda olsanız, sıkıca sarılsam ve kokunu içime çeksem nasıl güzel olurdu.
Gözlerim doluyor her fotoğrafına baktığımda, keşke diyorum, keşke yanınızda olabileceğim bir mesleğim olsaydı.
Ne yazık ki bu mümkün değilim sevgilim.
Bugün malzeme almak için bir kıyıya yanaştık. Güvertede bir kız çocuğu gördüm, babasının elini tutmuştu, sarı saçları beline dökülüyordu. Yanlarından geçerken öyle güzel güldü ki daha doğmayan kızımı özledim o an.
İçimden hep kız olacakmış gibi geçiyor Yujin, ya kız değilse ne olacak? İleride bu mektupları okursa, ona kız dediğim için üzülür mü acaba?
Aman canım, benim sana benzeyen bir kızım olmasını istediğimden dolayı bunlar. Böyle gülünce minicik olan gözleri, her iki yanağında da çıkan minik gamzeleri ve kahverengi yumuşacık saçları olsun istiyorum. Yürümeye başlayınca elinden tutup parka götürmek, onunla saatlerce oyunlar oynamak istiyorum. Tabii ki bunları oğlum olursa da yaparım.
Ah, ağlamak üzereyim sevgilim, ağlamamak için mektubumu burada sonlandıracağım. Çünkü Taehyung ve Yoongi her ağladığımda dalga geçiyorlar, o ikisinin ağzına düşmeyeyim yine.
Sizi çok seviyorum.
Bir sonraki mektupta görüşmek üzere sevgilim.-Kim Seokjin."
Mutluluk ve hüzün karışımı duygularla okuduğum mektubu alıp masaya geçtim ve bir kağıt ile kalemi alıp yazmaya başladım.
"Sevgilim,
Bu hafta mektubun yine geç geldi ama olsun, en azından her hafta bir sefer seninle konuşmuş oluyoruz.
Bugün bebeğimiz beni çok yordu, karnım büyüdükçe biraz daha zorlanıyorum ama merak etme, ikimizin de sağlığı yerinde. Hem zaten bu zorluklar çok normal, hamilelik kolay şey değil sonuçta.
Eğer bir oğlumuz olursa ileride onu sana karşı dolduracağım Seokjin, baban senin hep kız olmanı bekledi ve seni karnımdayken hem kızım diyerek sevdi diyeceğim...
Tamam şaka, demeyeceğim. Hem bence oğlan olsa bile seni anlayacaktır. Umarım sağlıklı bir çocuğumuz olur sevgilim, tek temennim bu benim.
Her gün zamanın daha hızlı geçmesi için dua ediyorum. Sen gideli bir aydan fazla oldu, öyle çok özledim ki ben de...
Aynı senin gibi gözlerim dolu dolu şimdi. Ağlamamak için zor duruyorum gerçekten. Şu mektubu bir yazayım, sonra birazcık ağlayacağım sanırım. Sen yine de üzülme olur mu? Bunlar çok normal, hayat şartları bizi ayrı düşürüyor maalesef ki.
Şimdi bitiriyorum mektubu.
Haftaya görüşmek üzere sevgilim.
Seni seviyorum.-Kim Yujin."
__
-Lilya'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cordolium | Seokjin
FanfictionGüzel haberler, gemilere binip sessizce gittiler. Peşinden el sallayan eller, mâzinin ardında bıraktığı uzun soluklu çilelerle soldu, kurudu. Ben, çok bekledim ve sen de hiç gelmedin. Sen geldin, meğer hiç gelmemiştin.