ÜÇ DENİZ KIZININ HİKAYESİ

1.BÖLÜM

19 yaşındaydım,üniversiteye hazırlık döneminde.En yakın arkadaşım Ross ile Kanada Fort Severnde geziyorduk.Koskocaman bir mağaza gördük."Girelim mi?" dedim."Olur" dedi ve yolun karşı tarafına geçerek mağazaya girdik.Vitrin pembelerle doluydu.,yerdeki çakıl taşı renkli ahşap kaplama ise mağazaya sıcak ve tatlı bir hava veriyordu.Ben vitrindeki pembe,oldukça mini ve göğsünde derin dekorte olan elbiseyi incelerken Ross kasanın hemen yanında duran t-shortları inceliyordu.Benim gözümise hala o pembe elbisedeydi.Bir an aklımdan 'bu elbise benim popomu bile zar zor örter' diye geçirdim.Doğruydu,elbise fazlasıyla kısaydı.Ross yanıma yaklaşarak "bu elbiseyi mi alacaksın" diye sordu "bilmem,bana biraz fazla kısa gibi geldi,sence nasıl?" dedim."Güzel de,ne biliyim sencede yaz partisi için fazla abartılı değil mi?"

Ben yaz partisini tamamen unutmuştum.Alice'nin düzenlediği saçma sapan gereksiz bir partiydi işte.Yani bana kalsa gitmezdim o sürüngenin partisine ama Ross çok zorluyordu.Neymiş,partiye kesin Jackde gelirmiş,çok eğlenirmişiz falan filan..Jack demişken,Jack benim lisedeyken tam 2 sene çıktığığım çocuk.Evet,birlikteyken ilişkimiz çok iyiydi,ama sonradan bir kız çıktı ve ilişkimizi mahfetti.Alice.Ondan nefret efiyorum,evet,kabul,güzel kız ama bu bir *ruspu gibi gelip Jac'i baştan çıkarması anlamına gelmiyordu.Ross kot bir şortu ve üzerinde 'Aman Tanrım!'yazan kırmızı bir t-shortü göstererek "Taylor,bence bunlar tam sana göre,dene istersen" dedi.Evet,gösterdiği kombin güzeldi.Bu kızıda bu yüzden seviyordum işte.Mesela biz 7. sınıftan beri birbirimizi tanıyoruz ama ben hala onun tarzını tam olarak çözemedim,o ise benim tam olarak neyi beğenebileceğimi biliyordu.7. ve 8. sınıfta Lena ve Spencer vardı.Ben,Ross,Lena ve Spencer genelde birlikte dolaşırdık,asla birbirinden kopamayan dörtlüler gibi.Spencer sesdiz,sakin ve çalışkan bir kızdı.Hatta hatırlıyorumda birkeresinde matematikten 60-70 alacağım diye ağlamıştı,ve sonuçlar açıklandında 90 almıştı..O aramızdaki en iyi liseye giden kişi.Lena,çok saf ve değişik biriydi.Ne biliyim,1.sınıftan 7.sınıfa kadar aramız iyiydi ama 7 de biraz aramız bozuldu.Ya sanırım Lena şuan arkadaş olamayacağım sayılı kişilerden.Ha bu arada Lena nın dersleri berbattı,hiç çalışmazdı,zaten aramızda en kötü liseye giden kişi o.Ross,o tam benim kafa dengim olan biri.Güzel,tatlı ve eğlenceli.Arada bir kavga ettiğimiz vetya tartıştığımız oldu ama gerçek anlamda bir kere bile küsmedik.Zaten derslerimiz birbirine çok yakındı ve aynı liseye girmiştik.Ozaman ne kadar sevinmiştik anlatamam.Farklı sınıflardaydık,ama bizim okul müdürü olan M.r Hunderson'a aynı sınıfa yerleştirilmemiz için yalvardıktan sonra aynı sınıfa girdik.O gerçten hayatımda gördüğüm en iyi arkadaş..Kabine doğru ilerledik.İçeri girdim ve hızlıca üzerimdeki buz mavisi gömlekle kırmızı pantolonumu çıkardım.Aynaya baktım ve Aman Tanrım! Göğüslerimin hemen altında iki sağda iki solda yara gibi bir şey vardı.Sanki bıçakla yarılmış gibi içi görünüyordu.Dokundum,parmağım resmen içine girebiliyordu,ve acıyordu.Sanırım kendime hakim olamayìp küçük bir çığlık attığımdan olacakki Ross perdeyi hızla açıp içeri doğru başını uzattı."Ne oldu?" dedi."Hey,Taylor ne oldu orana,ah,inanamıyorum onlarda ne gerçekten?" "Bilmiyorum" dedim, "ama görünüşe bakılırsa kötü birşey,hey,iğrenç duruyor!" "Bence bir hastaneye gitmeliyiz,ya ciddi birşeyse!?" "Hayır,hastane,doktor,olma,gidemem.." "Kızım delirdin mi sen? Peki,söyle bakalım ne yapmayı planlıyorsun?"Şuan gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum,korkuyor,şaşırıyor ve miğdem bulanıyordu.Gerçekten öyle iğrenç duruyorduki.ÜStelik kocaman bir izdi.Hıxlıca üstümü giyindim ve kabinden fırladım."Taylor,gerçekten benden bir şey saklamıyorsun,değil mi? O izler hakkında gerçekten bir şey bilmiyorsun.Yanii,biliyorsan,bana söylemende hiçbir sakınca yok,gerçten kimseye söylemem.Aksi takdirde benim aklıma gelen tek şey.."