Ece Antalya'dan Ankara'ya dayısının yanına yollanıyor ve başlıyor hikaye.
(Kitaba ara vermiştim ama şimdi tekrardan yazmaya başlayacağım)
1 yıl sonra: Tekrar ara verdim ama devam edeceğim inş
2 ay sonra: Anladım ki ben bu işi yapamayacağım. Kendin...
Sabahın köründe dayımın seslenmesiyle uyandım. "Ece uyan artık okula geç kalacağız! "
"Ne? Saat kaç?"
"6 buçuk"
"Tamam uyandım, kalkıyorum hemen. "
"Okulunun ilk günü biraz gezmek ve hocalarına tanışmak istiyorsan hemen kalk."
"Tamam." dedim ve yatakta gerilerek kalktım ve ardından tuvalete gittim. Çıkınca sandalyemin üstündeki gömleği ve siyah pantolonu alıp, biraz baktım onlara. Çok kötüydü ama beterden iyidir diyip giydim. Üstünede yanımda getirdiğim eski okulumun forması olan ceketi giydim. Masamın üstündeki 3 defteri ve kalemliğimi çantama koyup, sırtlayarak mutfağa gittim. Kahvaltıyı çok fazla yapamazdım yoksa hep feci bir miğde bulantım olurdu. O yüzden bir kaç zeytin ve salatalık yedim ve ayağa kalktım. Benimle birlikte dayım da kalktı. Artık çıkmamız gerektiği için dayım da ayağa kalktı ve çantasını almaya gidiceğini söyledi. Bende o sırada bizi uğurlayacak yengemle konuşarak evin kapısını açtım ve beyaz spor ayakkabılarımı giyip, dayımı bekledim. O da gelince arabaya bindik ve gitmeye başladık. Dayım benimle konuşmak istediği konu hakkında bir şeyler demeye başladı. Konu benim okulda çok dikkat etmem gerektiğidir. Aslında başlangıçta işte 2-3 kural söyler diye düşünüyordum ama galiba durum biraz daha ciddiydi çünkü dayım ne biliyim yani daha tuhaf konuşuyordu. Okula varınca arabadan indim ve etrafa bakmaya başladım. Etrafta pek fazla kişi yoktu ve okulun başlamasına daha ortalama 50 dakika felan vardı. Ben etrafa bakarken dayım bana seslendi, "Gel sana okulu gösteriyim. Müdürleri olsamda öğrencilere pek güvenmiyorum. "
"Neden böyle diyorsun ki? Sence de biraz abartmıyor musun?"
"Olsun dayıyım ben. Hadi gel"
Bende kafamı tamam anlamında salladım ve binaya bakmaya başladım. Biraz eski, boya zamanı gelmiş ama güzel duran bir lise.
"Öncelikle Ece sana her yeri göstermiyeceğim çünkü oralara gitmen için hiç bir sebep yok. Sana göstereceğim yerler yemekhane, kantin, sınıfın, tuvalet veee aslında başka bir yer yok. Takip et."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Burası 12'lerin olduğu kat sınıfın 12A yani şu en baştaki sınıf."
Dayım bana sınıfımı gösterirken bir adam bize doğru yaklaşmaya başladı. Adam geldi geldi biraz daha geldi ve yanımızda durdu. Dayımın kulağına bir şey fısıldadı. Sonra dayım çok az rahatsız mı oldu bana mı öyle geliyor?
"Ece bu müdür yardımcınız Mustafa Topaloğlu. Hocam bu kızımızda bizim komşumuzun kızı Ece. "
BİR DAKİKA NE DEDİ O? KOMŞU KIZINIZ? PARDON?! Bir bildiği vardır herhalde diyip bozuntuya vermemeye karar verdim. Aslında o yüzden değil sadece bu adamın tipi biraz karanlık gibi olduğu için çokta şey yapmadım.
"Merhaba hocam ben yeni öğrenciyim." dedim müdür yardımcısına doğru.
"Hoş geldin okulumuza. Hadi kızım sen git sınıfına bizim müdür beyle konuşmamız gereken konular var." bu adama gıcık oldum ahanda buraya yazıyorum. Bu adamda bir şey var ya böyle çok tuhaf hareketleri filan. Hayır 2 dakika konuştuk ama adam sürekli dışarıya bakıyor.
Dayım kaş göz işaretiyle olsun gibi bir şeyler dedi.
Neyse sonra dayıma sorarım tabii sayın müdür yardımcımız konuşturursa. Hemen sınıfa gitmek istemediğim için bahçeye çıkıp biraz temiz hava aldım. Dayıma müdür yardımız hakkında ve davranışları hakkında bir mesaj attım. Ardındanda annemi görüntülü aradım. Biraz dertleştik ve ona biraz okulun dışını gösterdim.
--------zil sesi--------
Zil çaldıktan sonra okula yanlış kapıdan girdiğim için derse bir 10 dk kadar gecikmiştim. En sonunda sınıfın kapısını tıklatıp içeriye girdim...
