03 big plans

24 1 0
                                    



Düzenlendi🧚🏻‍♀️

Yazar| 30 Kasım 2017

April bunu gördüğüne şaşırmıştı. En son bir bilinmeyen ile konuştuğunda başına hiç iyi şeyler gelmemiş ve bir daha da gelmesini istemiyordu. O sırada ona yatmasını söylemek için annesi, onun bu halini görünce telaşlanıp sordu:

"April? İyi misin kızım? Yüzün bembeyaz olmuş! Yoksa taşınacağımız için mi üzüldün? Ama restoranda mutlu gözüküyordun."

"Yok anne sadece bir arkadaşım bana şaka yaptı yarın sınav var diye de. Önemli bir şey değil."

"Arkadaş mı? Hani senin tek arkadaşın Corbyn di. Ah ne kadar sevindim bilemezsin kızım!" Deyince annesi, bir an durup ne dediğinin farkına vardı april. "Doğru ya benim Corbyn'den başka arkadaşım yoktu." Dedi kendi kesine ve elini anlına vurdu. Daha sonra ona kızıp hayır sadece okuldan birisi diyemedi çünkü hem yalanını devam ettirmek istemedi hem de annesini böylesine mutluyken üzmek istemedi. Sadece kafasını onu onaylamak için sallayarak yitindi.

Annesi ayrıldığında April bu numara hakkında uzun süre devam etti. Uykusu geldiğinde nasılsa Corbyn ile konuşacağız diyerek içinden derin bir uykuya daldı.

Corbyn| 30 Kasım 2017
09.06

Okulun kapısında içeri girerken ne kadar geç kaldığımı düşüyordum. Eğer bayan brown derse benden önce girerse işim bitmiş demektir. Bir ispanyolca sınavı daha ve artık notumu yüzde doksan dokuz etkiler ve bu sene mezun olma şansım olamaz. Gerçi Los Angeles a gideceğimiz için belki de bir şey yapamaz.
Sınıfa adımımı attığımda öğretmenin burada olmadığını görmem ile derin bir nefes aldım. Tam her zaman ki oturduğum yere oturuyordum ki April'in masasında başı öne eğik oturduğunu gördüm. Onu bu şekilde en son o günden sonra görmüştüm. O zaman o hariç kimse ile konuşmamıştı. O zaman böyle üzgün olmasına o olay sebep olmuştu ama bu sefer ne?

Oturduğum gibi onunla konuşmaya çalıştım ama aldırmadı. Sonunda arkadan gelen ses ikimizin de dikkatini çekmişti ki bu ses ne zaman duysak kusmak istediğimiz bir sesti. Bill, tam adı billy jarold. April bütün olayları yaşatan o. O olmasaydı belki daha iyi anlarımız olabilirdi geriye dönüp baktığımızda ama yok.

"Ne? Yoksa biricik kankan senin ile konuşmuyor mu?"

"Sana konuşma hakkını kim verdi billy?" O andan beri bizle konuşmazdı, konuşamazdı. Eğer konuşsaydı ona ne olacağını çok iyi biliyordu ama sonunda konuşmuştu.

"Sen değil orası belli. Neyse ki senin bu sürtük "en yakın arkadaşını" üzgün gördüm ki hak etmiş." Dedi en yakın arkadaş derken ellerini havaya kaldırıp tırnak işareti yaparak.
April'in hareketlendiğini gördüm.

"April, april yapma bu şerefsiz için değmez. Gidiyoruz zaten buradan onu bir daha görmeyeceksin. Ceza almana değmez." Kolunu tuttum. Bana baktı. Ben bu bakışı biliyorum. Beni umursamadı ve billin yanına gidip ona sağlam bir tokat attı. O an biliyordum ki bu sadece ona sürtük dediği için değil geçmişte yaptığı şeyler içindi.

April tam arkasını dönerken farkettim ki bill ap'in saçını çekecek hızla kalkıp ben bill'e bir yumruk attım ve bayan brown'un gelmesi ile işimizin bittiğini anladım.

"Siz ikiniz, doğru müdüre!"

İşte şimdi şıçtık.

-

"Çocuklar yaptığınız hiç iyi bir şey değildi. Biliyorum ona sinirlenmiş olabilirsiniz sonuçta yaptığı şeylerden sonra." April'e bakıp yutkundu Bay Jenkins. "Ama merak etmeyin ki ben onunla konuşup ona uygun cezayı vereceğim. Size gelinirse de Los Angeles'a gideceğinizden haberim var, sizin için mutluyum. Bu yüzden orada ki okul hayatınızı da etkilememisi için, ki sonuçta son yılınız, size bir ceza falan vermiyeceğim. Şimdi ister derse girebilir ister diğer derse kadar kafeteryada bekleyebilirsiniz." Gülümsedi. Ayağa kalktım.

𝒔𝒐𝒖𝒍𝒎𝒂𝒕𝒆𝒔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin